Günümüzde bu ülkede olmayan her ne var ise, olmakta ve olacak gibi de görünmekte. Özellikle  çocuklarımızı tehlikelerden koruma sorumluluğu her zamankinden daha büyük bir önem taşıyor. Artan şiddet, taciz ve istismar vakaları, ebeveynlerin ve toplumun bu konuda daha bilinçli ve duyarlı olmasını zorunlu kılıyor. “Etraf manyak dolu” çok ciddiyim. Yaşadığımız tehlikeyi abartılı bir şekilde dile getiriyor gibi görünsem de, çocuklarımızın güvenliğini sağlama ihtiyacını en açık şekilde ortaya koyar diye düşünmekteyim. 

Çocuklar, dünyadaki en değerli varlıklarımızdır. Onların fiziksel ve duygusal güvenliği, her ebeveynin en temel önceliğidir. Ancak modern yaşamın karmaşıklığı, çocuklarımızı çevreden gelen birçok tehlikeye karşı savunmasız bırakabiliyor. Bu noktada, ebeveynlerin proaktif bir şekilde hareket ederek çocuklarını kendileri hariç herkesten koruması gereklidir. Tüm ebeveynler çocukları için yaşar. Onların sağlıklı birer birey olarak, yetişmeleri için canla başla çalışırlar. Kimse evladını BİR MANYAK çıkıp gelsin ve onu kötü pis emelleri için büyütmüyor.

Son yıllarda, toplumun her kesiminde karşılaşılan taciz olayları, bireylerin ve özellikle çocukların güvenliğini tehdit eden önemli bir sorun haline gelmiştir. Ceazi yaptırımı sorgulayacağız ama belli ki caydırıcı olamıyor ki , ardı arkasına bu iğrenç olaylar yaşanmaya devam ediyor. Sokakta, iş yerinde, sosyal medyada ve hatta aile içinde bile yaşanabilen bu tür olaylar, sadece bireylerin değil, tüm toplum olarak bizlerin, sizlerin de huzurunu bozmaktadır. 

Koca koca insanların ki onlara insan demek , ne kadar doğru bilmiyorum ama bu tür iğrenç  emellerini gerçekleştirmekten asla çekinmiyorlar. Her gün bu olaylar ile sarsılıyoruz. Haber siteleri günlük taciz olayları ile dolup taşıyor. Bu durum karşısında sessiz kalmak veya tepkisiz kalmak, sorunun daha da büyümesine yol açabilir. Peki, taciz olaylarının artışını durdurmak ve bu problemle mücadele etmek için neler yapabiliriz?

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ile kadınlara yönelik ayrımcılık, şiddet ve taciz olaylarının temel nedenlerinden birini kesinlikle oluşturuyor. Keza öbür yandan eğitim eksikliği , İnsan hakları, kişisel sınırlar ve empati konularında yeterli eğitim verilmemesi, bireylerin tacize eğilim göstermesine yol açabiliyor.  Cezaların yetersizliği, taciz suçlarına karşı caydırıcı cezaların olmayışı, bu tür duygular barındıran MANYAKLARIN  daha rahat hareket etmesine de neden olabiliyor. 

Taciz olaylarının katlanarak artması, bireylerin güvenliğini tehdit eden bir kriz haline geliyor. Ancak bu krizle mücadele etmek, yalnızca bireylerin değil, toplumun hepimizin tüm kesimlerinin sorumluluğundadır. Toplumsal farkındalık oluşturmak, hukuki düzenlemeleri iyileştirmek, eğitimle bilinçlendirme sağlamak ve bireysel savunma yöntemlerini güçlendirmek, bu sorunun çözümünde etkili olmak için önce çok sayın hükümet edenler, sonra da herkes elini taşın altına koymalıdır. 

Unutulmamalıdır ki, tacizle mücadele, sadece mağdurları korumak değil, aynı zamanda geleceğimizi daha güvenli bir hale getirmek için bir zorunluluktur. Sessiz kalmamak, doğru adımları atmak ve dayanışma göstermek, bu mücadelede hepimizin temel görevi olmalıdır. 


HELE Kİ SÖZ KONUSU ÇOCUKLAR VE GENÇLER İSE 

AKAN SULAR DURDURULMALI VE ONLARA UZANAN PİS ELLER YARGILANMALI, CAYDIRICI  EMSAL CEZALAR İLE SIFIR NOKTASINA GETİRİLİMELİDİR. 


UNUTMAYIN !!!

HER ÇOCUK GELECEĞİN ŞEKİLLENMESİ VE GÜZELLEŞMESİ DEMEKTİR.