Alkollü içecekler, sosyal etkinliklerin, kutlamaların ve ritüellerin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Ama bizim ülkemizde artık su niyetine içildiği için ve ağız yoluyla değil de, artık boğulurcasına tükettildiğinden dolayı, bireyler ve toplum üzerinde yarattığı olumsuz etkilerini artık her gün yaşıyoruz. "Birileri alkollü içecek, birileri ölecek" gerçeğin trajik ve çarpıcı bir özetidir.
Trafik ihlallerine karşı uygulanan cezai yaptırımlar arasında para cezaları, ehliyete el koyma, sürücü puan sistemi ve kısa süreli hapis cezaları bulunmaktadır. Ancak, bu cezaların her zaman yeterli caydırıcılığı sağlamadığı hep birlikte görüyoruz ne yazık ki. Örneğin, alkol etkisinde araç kullanma gibi ciddi ihlallerde para cezaları ve ehliyete el koyma gibi yaptırımlar, bazı sürücüler için yeterince etkili olmamaktadır ki yine o lanet olası direksiyon başına geçip birilerinin hayatlarına mal olabiliyorlar.
Son zamanlarda alkolü kişilerin , direksiyon başına geçerek dehşet saçmaları artık güvenilmez bir şeklide seyahat etmemize sebep oluyor. Her türlü suçun işlendiği ülkede, artık yolda yürüyorkende hayatınıza son verilebilir. Ev dışında her her güvensiz artık. Daha öncede yazmıştım, onca insanlarımız trafikte birilerinin zevklerinin kurbanları oluyor. Dur demek için para cezalarını fazlalaştırmak çözüm değildir. Asla da çözüm olmayacak. Ne kadar yüksek meblağlar koysanız da , alkolü araç kullanmanın önüne geçilmeyecek. Birileri bir yerlerde içip içip , araç kullanmaya devam edecektir.
Değiştirin artık şu yasayı. Alkolü araç kullananlar 10 yıla kadar hapis istemi getirin bakalım bundan böyle, içip içip birilerinin canlarına kast edebilecek mi? Para cezasını unuttun. Para ile olan her şey, herkese kolaydır. 10 yıl hapis cezası, sürücülerin alkol alarak araç kullanma kararlarını yeniden değerlendirmelerine neden olabilir. Bu durum, trafik kazalarının ve dolayısıyla ölümlerin azalmasına katkı sağlayabilir.
Toplumsal bilinç açısından böyle sert bir cezanın uygulanması, toplumda alkolün etkisi altında araç kullanmanın ciddiyeti konusunda farkındalık da yaratabilir diye düşünüyorum. Bu da genel sürücü davranışlarının olumlu yönde değişmesine yol açabilir. Ayrıca trafik kazalarında hayatını kaybeden veya yaralanan mağdurların aileleri, bu tür ağır cezaların uygulanmasıyla adaletin sağlandığını düşünebilir ve biraz olsun teselli bulabilirler. Zor değil bazı şeyleri değiştirmek ve iyileştirmek.
Tabi ki bu tür ağır cezaların uygulanması, bizim ülkemizde ki hapishanenin kapasite sorunlarına yol açabilir. Daha fazla insanın uzun süreli hapis cezası alması, zaten yabancılarla dolu olan hapishanenin yükünü artırabilir. Bu tür davaların sayısının artması, yargı sisteminin iş yükünü artırabilir ve diğer suçların yargılamalarının gecikmesine yol açabilir. Ama bunlar onca masum insanın ölmesine karşın savunulacak gerekçeler değildir. Devlet bacağının bu kadar insanın pisipisine ölmesine göz yumması kabul edilir bir durum değildir.
Yasaları değiştirmek, siz koltuk sahiplerinin işidir. Trafik kurallarını ve yolları modern ve sosyal ülkeler gibi yapmakla mükellefsiniz. İnsan hayatına gren önem verilmeyen bir ülkede yaşıyoruz. Para cezaları, ehliyete el koymak veya iptali ile önlem alcaklarını sanan hükümetçiler, bilsinler ki yıllardır aynı şeyleri deneyip farklı sonuç beklemekten, ülkede genç , çocuk kalmadı.
KİMSE İKİ KURUŞLUK ZEVKİ İÇİN, BENİM VEYA SEVDİKLERİMİN CANINA KAST ETME HAKKINA SAHİP DEĞİLDİR.
YA HAPİSLİK CEZASINI GETİRİN…
YADA BİR GÜN SİZLER DE , BİR ALKOLLÜ SÜRÜCÜNÜN KURBANI OLUN.
SEÇİM SİZİN…