Şubat 2006'dan beri başlatılan bir eylem bu. Askersiz Lefkoşa isteği bugün tüm Kıbrıslılar'ın gönlünde yatan bir istek.

Yeni Kıbrıs Partisi öncülüğünde başlatıldı. Tek istek Kıbrıs'ta ara bölgenin ve Kıbrıs'ın genelinin askerden arındırılmasıdır.

Haksız mı insanlar Lefkoşa'daki ara bölgeden başlayarak tüm Kıbrıs'ın askersizleştirimesini talep etmekte? Tabi ki değiller. Bugün dünya üzerinde nereye bakarsanız bakın, sorunlu bir yer varsa ve sorun giderilemiyorsa orada muhakkak militar bir güç var ve Kıbrıs'takinde olduğu gibi halkları ayırıp düşman ediyor.

Büyük devletlerin paylaşamadığı Kıbrıs'ın da en büyük sorunu bu. Türk-Rum halkları kendi sorunlarını sivil siyasetle ve en önemlisi diyalogla çözmeye çalışıyor. Aradaki en büyük engel Yeni Kıbrıs Partisi'nin (YKP) de dillendirdiği ve eylemini yaptığı 'askerdir'. Dünyada eşi benzerine az rastlanır şekilde haklar birbiriyle beraber yaşamak istiyor ve yine eşine az rastlanır şekilde problem, büyük ve emparyalist güçlerin güdümündeki 'asker'dir.

Bu eylemler başladığından beri Kıbrıs'tayım ve gördüğüm izlediğim en büyük gerçek, Kıbrıs'taki halklar arasında sorun olmadığıdır. Ve yine suni sorunlar yaratıp, sorunu kangrenleştiren tek güç 'militarizmdir'. Beraber yaşamaya istekli bu haklardan büyük güçlerin elini çekip (en başta sorunun devam etmesine neden askerin buradan çekilip) Kıbrıs halklarını rahat bırakmalıdır.

Kıbrıs yaklaşık olarak 300 yıl Osmanlı hakimiyetinde kaldıktan sonra 1878'de fiilen İngiliz sömürüsünde bırakıldı. İngilizler adaya girdiğinden beri Kıbrıs'ta ekonomik ve kültürel sömürüye başlamışlardır. Onlardan Kıbrıs'a kalan en büyük felaket de Kıbrıs'ın bölünmesidir.

Kıbrıs halkının İngiliz sömürüsünü kabul etmemesinden beri ada hem rahat yüzü görmedi hem de bir daha tam bağımsız olamadı. Kıbrıs'ta Rum ve Türk halklarının kavgaya başlamaları sömürücü zihniyet fitnesi eken İngilizler'in eseridir.

Kıbrıs halkı bugün bu durumun bilincine varmış görünüyorlar ve sonuç itibarıyla 'askersiz ve sömürüsüz Kıbrıs' için sokaklardalar. Dünya üzerinde ingiliz ve benzeri emparyalist devletlerin sömürüsünü kabul etmeyen her coğrafyada benzeri sorunların olması ,dünyada rahat yüzü görmek için topyekün mücadele zamanı geldiğini göstermiyor mu dünyaya?

Başta Kıbrıs olmak üzere sömürülen kendi vatanlarında köle durumundaki tüm halkların artık bu oyunu bozma zamanı gelmiştir. Mezopotamya, Afrika, Arap cografyası ve dünyadaki diğer kandırılan, sömürülen hakların farklı ama özü itibarıyla aynı oyunları bozması için örgütlenip kendi vatanlarına sahip çıkması gerekiyor.

Konuyu uzatmadan Kıbrıs'ta başlatılan eyleme gelelim, bu eylem varolma eylemidir. Kıbrıs ve Kıbrıs halkı dünyanın en güzel ve en iyi şeylerine layıktır. Kendi sorunların farkına varıp, buna karşı mücadele etmeleri takdire şayandır. Ve dünyadaki tüm aydın,ezilen, demokrat, insanı degerleri kaybetmeyen insanların kısacası bir şekilde empeyalist oyunlara uğrayan hakların desteğini alacaktır.

Sonuç itibarıyla Kıbrıs'taki bu eylem basit bir çıkar hesabı değildir. Kıbrıs'ın tam bağımsız ve özgür olması, dünya hakları için, bu vahşi emperyalizme karşı kazanılacak bir zafer olacağına umutvarım. Bu zafer diğer tüm haklar için esin kaynağı olabilir.