İnsanoğlunun en temelde iki tane amacı vardır. Hayatta kalmak ve mutlu olmak. Binlerce yıldır, insanoğlu hayatta kalmak ve yaşamını devam ettirmek için çok çeşitli beceriler geliştirdi. Bu beceriler hem fizyolojik hem de nörolojik olarak geliştiler ve nesilden nesile aktarıldılar. Çok da kolay olmayan bu süreç sonunda insanoğlu hayatta kalmayı öğrendi.

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisine göre; belirli bir kategorideki gereksinimler tam olarak karşılanmadan kişi bir üst düzeydeki kategorinin gereksinimlerini algılamaz, böyle gereksinimleri yoktur. Örnek olarak günlük olarak karnını doyurabilen fakat güvenlik içinde bulunmayan, kendini sürekli olarak olası bir tehdit altında algılayan bir insanın, dünya görüşünü geliştirmek için kitap okumak gibi bir gereksinimi yoktur. Birey olarak düşünülen bu husus topluma hatta insanlığa yansıtılırsa, özellikle çağımızda temel ihtiyaçlarını eskiye oranla daha kolay gideren insanoğlu mutluluğu aramaktadır.

Her ne kadar dünyanın bazı bölgelerinde insanlar hala hayatta kalmak için temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlansa da, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki insanlar “Nasıl mutlu olurum?” sorusuna cevap aramaktadırlar.

Hayatta kalmayı öğrenen insanoğlu maalesef henüz mutlu olmayı öğrenememiştir. Mutluluğu hep ileriki bir zamanda yaşanacak bir olay gibi düşünmekte ve mutluluğu bazı kriterlere bağlamaktayız. İyi bir ilişkim olursa; iyi bir işim olursa; çok para kazanırsam; harika bir arabam olursa; o kişi tarafından sevilirsem; sınıfımı geçersem; emekli olursam; gibi kriterlere bağlanan mutluluk düşüncesi, mutluluğumuzu ertelememize onun ardından koşup, yetişemememize sebep olmaktadır.

Oysa mutluluk şu anda, şimdi yaşanılan bir duygudur. Ancak şu an mutlu olabilirsiniz. Mutluluk içsel yaşanılan bir duygudur mutluluğun sahip olduklarımız veya olmadıklarımızla bir ilgisi yoktur. Bizim bunlara verdiğimiz değerle ilgilidir Sahip olmadıklarımıza değil, sahip olduklarımıza odaklanarak işe başlayabiliriz. Birçok şeye sahip zengin insanların sizden çok daha fazla mutlu olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

Etrafınızda sizi mutlu edecek o kadar çok şey var ki. Tek yapmanız gereken bunların farkında olmak, mutlu olmayı istemek, sizi neyin mutlu edeceğini bilmek ve şükretmektir. Mutlu olmayı yarına bırakmak, karşıya geçmek için nehrin durmasını beklemeye benzer... Nehir asla durmaz... “Mutluluğa sahip olma sanatı; elde ettiğiniz şeyi istemektir.” (NLP Koçluğu 2003)

Mutluluk duygusu ve becerisi kullandıkça gelişir. Bu durum, aynı bir sporcunun devamlı antrenmanla kaslarını geliştirmesi gibidir. Zihninizde mutlu olmanıza engel olan inanç ve düşünce kalıpları varsa bunları silip atın. Siz bu dünyaya mutlu olmaya geldiniz ve mutlu olmayı hak ediyorsunuz. Mutluluğu hak ettiğinize inanın.