Kapalı Maraş. Kıbrıs Adası'nın en önemli turizm şehirlerinden biriydi. 1974'te yaşanan savaştan sonra BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı karar uyarınca; "hem yerleşime hem de iskâna" kapatılmıştı. Son günlerde sürekli gündemde Maraş. Kıbrıs Türk tarafı, "Türklerin" Rumlar da "BM'nin kontrolünde" açılmasını istiyor. BM'nin yaklaşımı ise(perde gerisinde) "bütünlüklü bir çözümün parçası" Maraş. Hatta Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis, Kapalı Maraş'ın BM'ye iade edilmesi durumunda Türkiye'nin AB sürecinde başlıklara koydukları blokajı kaldırabilecekleri söylemişti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genç Bakış programı için Kuzey Kıbrıs'a geldiğinde yine gündeme geldi Maraş, yani "Hayalet Şehir..." Doğu Akdeniz Üniversitesi'ndeki programda Abbas Güçlü'nün, "Maraş açılmalı mı?" sorusuna şaşırtıcı bir yanıt verdi CHP Lideri. Önce yanıtını okuyalım!
Maraş'a yabancı bakış
(...) Maraş'ı almışsınız, bedelini ödemişsiniz şehitler vermişsiniz. Orada niye tutuyorsunuz? Pazarlık sırasında ben burayı vereceğim diye. Görüşmeler yıllardır devam ediyor ancak sorun çözülmüyor. O zaman Maraş'ın tümü açılmalı. Orada çok güzel binalar var. Üniversite kampusları öğrenci yurtları yapılmalı(...) Sayın Kılıçdaroğlu, cevabının başlangıcında doğru bir yol çizerken, "(...) Orada çok güzel binalar var. Üniversite kampusları, öğrenci yurtları yapılmalı(...) diyerek Maraş'a yabancı olduğunu ortaya koyuyor. "Yurtlar yapalım" dediği Maraş, zamanında dünyanın en popüler turizm şehirlerinden biri. 10 bin yatak, 100'ü aşkın otelin bulunuyor. Turizmin yüzde 60'a yakını bu bölgedeydi. Rakamları uzatmak mümkün. Kılıçdaroğlu'nun bu açıklaması sosyal medyada tepkiler çekti. Ekibinin zayıflığına işaret edildi.
Bilgilendirme eksikliği
CHP Lideri "Maraş'ı yurtlar yapalım" diyerek konuyu geçiştirmemeliydi. Kıbrıs'a çıkarma yapan Kılıçdaroğlu'nun, Ada'daki son durumla ilgili ekibi tarafından net bilgilendirilmediği ortaya çıkıyor. Kuzey Kıbrıs'tan bir yetkili, "CHP, Kıbrıs'taki sorunları sadece basından takip ediyor. O nedenle, Maraş sorusuna verilen cevap yetersiz oluyor" yorumunu yapıyor. Kılıçdaroğlu'na kaldığı otelde kendisini ziyaret eden Tuncelili hemşerileri de "serzenişte" bulundu. CHP'nin Kıbrıs'taki sorunlara "uzak kaldığı" eleştirileri yer aldı bu görüşmede. Ekibinin "yetersiz kaldığı ve böyle devam ederse, sorunların çözümünde aktif rol alamayacağı" aktarıldı. CHP'nin, Kıbrıs sorununu "uzaktan" değil yakından izlemesinde fayda var. Kürt sorununun çözümünden sonra Kıbrıs’ın da hareketleneceğini not edelim.
Ankara beni istiyor!
Kuzey Kıbrıs'ta "mevki" "makam" tutkunlarının birinci yaptığı iş "Ankara'ya bir bilet alıp uçmak, bunu medyaya yaymak" sonra ise "Ankara beni istiyor, bizi istiyor" propagandası yapmak. Bu her dönem yaşanıyor. Kıbrıslı Türk siyasetçiler artık bu huylarından vazgeçmek zorunda. Halklarından "onay" alarak "iyi ilişkilerle, Ankara'yla diyalog" kurmalı. Ankara, Kuzey Kıbrıs'ta; "halkına hizmet edebilecek, yolsuzluklarla savaşan, toplumu kucaklayan" liderlerin olmasını önemsiyor. 2014 ve 2015 yılında yapılacak seçimlerde de "halkından onay alanlar" muhatap kabul edilecektir. Kimse "hayallere" dalmamalı. Halkına güvenerek "yola çıkmak ve mücadele etmek" zorunda olduğunu unutmamalı!