Kuzey Kıbrıs'ta ilginç bir seçim süreci yaşadık. 2009 yılında tek başına iktidar olan Ulusal Birlik Partisi'nde (UBP) son 2 yıldır yaşanan "iç kavgalar" sağ kesimin ciddi bir darbe yemesine neden oldu. Buna karşın, 2009 seçimlerinde neredeyse hezimet yaşayan Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG) yüzde 40'a yakın bir oy oranı ile seçimleri birinci bitirdi. Kıbrıslı Türkler, UBP iktidarında yaşanan "iç çekişmelerinin faturasını" sandıkta ödetmiş oldu. Detayları haberimizde okuyacaksınız. Bizce bu sonucun 3 nedeni var. Başta yazdık. Birincisi UBP'de yaşanan iç kavgalar. UBP, bir türlü Başkanlık seçimlerini sonuçlandıramadı. Mahkemelere düştü. Meclis toplanamadı. Bunlar kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu.

Eroğlu faktörü etkili oldu

İkincisi ekonomik ve sosyal alanlarda adımların atılamaması. Türkiye ile imzalanan ekonomik program, UBP iktidarında yaşanan tartışmalar nedeniyle "yeterince" uygulanmadı. Bu nedenle sokağa "olumsuz bir hava" yansıdı. Üçüncü ve en önemli neden ise Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu faktörü. Cumhurbaşkanı Eroğlu ile UBP Genel Başkanı ve eski Başbakan İrsen Küçük arasında yaşanan kavga "sağda bölünmeye" neden oldu. Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun "yanında yeralan" 8 milletvekili UBP'den istifa etti ve Demokrat Parti-Ulusal Güçler'e (DP-UG) katıldı. UBP yönetimi; 8 milletvekilini partide tutamadı. İstifalar UBP'ye büyük darbe vurdu. Sonuçların ardından Sayın Cumhurbaşkanı ile konuştum. "İrsen Bey Başkanlığı'nda UBP'nin eridiği için O'na karşı çıktım" dedi. Sonra devam etti, "Ben halkın içerisindeyim, sokakta geleceği gördüğüm için uyarılarım oldu..."

CTP-BG iyi değerlendirdi

'Sağ'da yaşanan kavgalar doğal olarak CTP-BG'ye yaradı. CTP-BG yönetimi, tartışmaları çok iyi değerlendirdi. Parti yöneticileri, 'sağ'da yaşanan kavgaların dışında kaldı. CTP-BG, 'sağ' partileri; "bunların derdi halkın refahı değil, koltuk" diye halka şikâyet etti. Etkili de oldu. Buna bir de ülkenin ilk kadın Başbakanı Sibel Siber'in olumlu çalışmaları eklenince, başarı kendiliğinden geldi. Siber'in Başbakanlık'taki "sıcak tavırları" CTP-BG'ye sempatiyi artırdı.

Başkanlık sistemi şart

Sonuçta; seçimlerde yaşananları dikkatle izlediğinizde "sistemin değişmesi" gerekliliği öne çıkıyor. Kıbrıs'ta asıl sorun seçimlerin yenilenmesi veya iktidarların değişmesi değil. KKTC'nin yeni Meclisi, halkın "isteklerine" cevap verecek bir sistemi oluşturmak zorunda. Hem Anayasa hem de siyasi partiler yasası mutlaka değiştirilmeli. Kıbrıslı Türkler, sürekli "aynı yüzler" arasında seçim yapmaktan kurtulmalı. Ada'da, parlamenter sistemin işlemediği aşikâr. Mevcut iktidara kızan halk, en sağdan en sola, en soldan en sağa "rahatlıkla" kayma yaşıyor. En güzel çözüm ise Başkanlık sistemi olabilir. Kıbrıslı siyasetçiler bunu değerlendirmelidir.