Türkiye'de Kürt sorunun çözümüne yönelik atılan adımlar Kuzey Kıbrıs'tan da ilgi ile izleniyor. Kürt sorunun çözümünün Kıbrıs sorununda da "etkili" olacağını düşünen sayısı az değil. İsrail'in, Türkiye'den özür dilemesi ile Ortadoğu'da yeni bir sürecin yaşanacağının sinyalleri verildi. Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz kutlamaları büyük bir coşku içinde geçmişti. Hafta sonunda Kuzey Kıbrıs'ta da Nevruz kutlaması yapıldı. Kutlamalara BDP'li Nursel Aydoğan ile İbrahim Binici de katıldı. Kıbrıslı Türklerin ilgi gösterdiği kutlamalara, Ada'da yaşan Kürtler de katıldı.

Bayrağı istismar edenler

BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ile sohbet etme imkânım oldu. Türkiye'de yaşanan "barış süreci ile ilgili" çok ümitli. Sürecin "sabote edilebileceğini" söylüyor ancak "engellenemeyeceğine" dikkat çekiyor. Etkinlik alanında bayrakları görünce "Kürtleri kimse bayrakla sınamasın" diye konuşuyor. "Kürtlerin bayrakla bir sorunu yok" diyor ve "Bayrağı kullananlara karşıyız" diyerek bayrağın istismar edilmemesi gerektiğine işaret ediyor.

Bahçeli'ye 'süreç' tepkisi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Bursa'da yaptığı konuşma da gündemindeydi. Bahçeli'yi süreci iyi okumamakla suçluyor. Süreci ve ruhunu iyi okuyamayanların siyaset sahnesinden silineceğini ifade ediyor. Aydoğan'ın konuşmasından anladığım, MHP de, "artıları eksileri ortaya koymalı ama tehdit vari konuşmalarla bir yere gidilemez..." Aydoğan, MHP kitlesi içerisinde de sürece destek olanların olduğunu belirtiyor.

Süreç sabote edilebilir

Aydoğan, AK Parti'nin süreci kararlı bir şekilde sürdürmesinden memnun. Komitelerin kurulacak olmasını çok olumlu bir adım olarak görüyor. Kürt sorunun çözüm sürecini sabote edebileceklere vurgu yapıyor. En son AK Parti Genel Merkezi ile Adalet Bakanlığı'na yapılan saldırıları anımsatıyor. "Türkiye'de süreci sabote edebilecek güçlerin bir kısmı cezaevinde. Bunu biz Ergenekon olarak tanımlıyoruz. Hepsi de cezaevinde değil tabiî ki. Bazı yapıların dışarıda olduğunu biliyoruz" uyarısı yapıyor. Yeni Anayasa'nın Eylül ve Ekim ayında referanduma sunulabileceği anlatıyor BDP'li vekil. Bunu da, "CHP ve MHP Meclis'te onay vermezse, AK Parti ile yeni Anayasa'yı referandumda yaparız" şeklide açıklıyor. BDP'nin kimlik ve dil noktasında hassasiyetleri olduğunu hatırlatalım.

Sıra Kıbrıs'a gelecek

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da çözmek amacıyla büyük bir çaba sarf ettiği Kürt sorunu, çözüldüğü takdirde Türkiye kazanacak. Soruna sadece AK Parti'nin sorunu olarak bakmak doğru değil. Kürt sorununu, Kıbrıs sorununu çözmüş bir Türkiye'nin hem ekonomik hem de siyasi olarak güçleneceği göz ardı edilmemeli. Demokratikleşme ve dünyada söz sahibi olmak açısından Kürt sorunun çözülmesi gerekliliğine inanıyorum. Aydoğan'ın Kuzey Kıbrıs'ta yaptığı konuşmalardan ümitlendim diyebilirim. Çok yapıcı ve sürece katkı koyacak bir konuşma yaptı. Zafer kazanmış edasıyla değil, 'Türklerin ve Kürtlerin birlikteliğinden' bahsetti. Ayrıştırıcı bir dil yerine birleştirici bir üslup kullandı. Kıbrıslı Türkler de, Kürt sorunun çözümünü yakından izliyor. Biliyor ki; sıra Kıbrıs'a gelecek. Ve Kıbrıslı Türkler dünyada hak ettiği yeri alacak. İzleyip göreceğiz.