Lefke Türk Spor Kulübü’nün Kupasının gasbedildiği Lefke-Çetinkaya final maçının orta hakemi Gökhan Koşer isimli bir gençti…

Kendisini şahsen tanımam… Şahsi hiçbir düşmanlığım da yok ama o maçtan sonra kendisi için gerçekten çok üzüldüm.

Maçı zıvanadan çıkarıp berbat ettiğini, bu maçın ağırlığını kaldıramadığını Çetinkaya camiası bile söylemekteydi.

Kaldı ki, final maçı öncesindeki hafta içerisinde basın-yayındaki, “Kupa Lefkoşa’ya gelmeli” veya “Lefkoşa takımları bu yıl Başkente iki kupa getirecek” mealinde bazı çevrelerden gelen beyanatlar, finalin tansiyonunu adeta tehlikeli bir gerilim noktasına taşıyordu.

Hakem camiasının eski usta isimleri bile, Gökhan Koşer’in final maçının ağırlığı altında ezilme riski bulunduğunu, maça, tecrübeli ve bu tür tansiyonu yüksek karşılaşmaları başarıyla yönetmiş bir hakemin neden verilmediğini hep sorgulamışlardır.

Tabii Lefkoşa Federasyonu, Lefke karşıtlığının etkisiyle, kamuoyu tarafından da hatalı kabul edilen Gökhan Koşer’i “Yılın Genç Hakemi” ilan ederek, Lefke’ye karşı önyargılı tutumunu daha da ağırlaştırıyor ve adeta onu “ödüllendiriyordu”…

Şimdi… LTSK, Lefkoşa Federasyonu çerçevesindeki girişimlerinde hiçbir iyi niyet, objektif bir değerlendirme ve uzlaşmacı bir yaklaşım görememiştir. Tam tersine daha fazla saldırıya maruz kalmıştır.

Lefke’ye de böylece Yüksek İdare Mahkemesine başvurmaktan başka seçenek bırakılmamıştır.

Ve bir aksilik olmadığı takdirde bu hafta başında LTSK, final maçıyla ilgili olarak KKTC YİM’e dava dosyalayacak. Avukatlarını da bu konuda yetkilendirdiklerini bizzat LTSK Başkanı Yıltaç Mükellef açıklamış bulunuyor.

Tarafsız, güvenilir ve itibarlı hukuk adamlarından oluşan YİM de, dolayısıyla final maçıyla ilgili bütün tarafları sorgulayacak. Maçta yer alan tüm görevlileri, başta hakemler olmak üzere, maç ve saha gözlemcileri ve diğer tüm tanıkları da etraflı biçimde dinleyecek.

Mahkemenin soruşturması dâhilinde bütün belge ve dökümanlar, video ve telefon kayıtları da Mahkeme önünde delil teşkil edecek.

Ve tabii ki maçın orta hakemi sıfatıyla Gökhan Koşer de dinlenecek, sadece maç günü değil bir hafta öncesine kadar bütün kişisel temasları ve telefon kayıtları da büyük ihtimalle mercek altına alınacak.

Bu bakımdan bir “alıştırma” mahiyetinde biz de şimdiden hakem Gökhan Koşer’e kamuoyunun da çok merak ettiği şu soruları yöneltelim:

- Sayın Koşer, olaylar sırasında hiçbir darbeye maruz kalmadığınızı, sağlık durumunuzun o sırada iyi olduğunu basında çıkan bazı beyanatlarınızdan öğrenmiş bulunuyoruz. Bu nedenle olaylardan sonra da, maçı “tatil” değil, devam ettirme niyetinde olduğunuz, o sırada yakınınızda bulunan kişiler tarafından beyan edilmektedir. Bu doğru mudur?

- Sayın Koşer, eğer maçı devam ettirme niyetiniz söz konusu olmuşsa, neden daha sonra maçı tatil ettiniz? Kurallar gereği, maç bitmeden hakem olarak maçın tek hâkimi pozisyonundayken, “birtakım kişilerden” maçı tatil etmenizi isteyen telefonlar aldınız mı? Eğer bu yönde telefon almışsanız, kim veya kimlerden aldınız? Eğer bu yönde telefon almamışsanız, o sırada herhangi başka bir telefon aldınız mı? Eğer maçı devam ettirme niyetiniz gerçekten söz konusu ise, bu niyetinizle maçı tatil etme kararınız arasında geçen sürede federasyonunuzun başkanı sizi bir şekilde aradı mı? Maçla ilgili veya “hal hatır sorma” bağlamında onunla konuştunuz mu?

Bu sorulara iyi çalış genç hakem Koşer… Çünkü YİM’de dinlenirken sana bu sorular gelecek… Vereceğin cevapların doğruluğunun teyidi için de mahkeme, her türlü belge, bilgi ve veriye titizlikle ulaşmaya çalışacak.

Ve sana son bir ağabey tavsiyesi:

- Hakemlik geçici, birtakım değerler ise ömür boyu kalıcıdır. Ve o değerler, geçici bir süre yapılabilen hakemlik faaliyetinden çok daha önemli öncelikli ve insana bir ömür boyu eşlik eden değerlerdir.

Söylemek istediğin birşeyler varsa eğer, tereddüt etme, kimseye aldırma ve şimdiden söyle… Çünkü zaten YİM önünde sana çok soru sorulacak ve net yanıtlar istenecektir.

Yine de iyi çalış… Çünkü YİM, turuncu-beyazlı balonlarla federasyon lokali açan Lefkoşa Futbol Dükalığının “kurullarına” benzemez.

Benzemediğini de bu ülkede herkes görecek…