Kuzey Kıbrıs’ta tek başına iktidar olan Ulusal Birlik Partisi’ndeki (UBP) “iç kavgalar” siyasi atmosferi altüst etmiş durumda. UBP’de Başbakan İrsen Küçük’e karşı “muhalif hareket başlatan” 8 milletvekili, muhalefet partileri ile anlaşarak erken seçimin yolunu açtı. UBP ile ana muhalefet partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) erksen seçimin 28 Temmuz’da yapılması kararını aldı. Bugün bunun oylaması yapılacak. Seçimlerin yanında hükümetin güvensizlik önergesi de görüşülecek. UBP erken seçime gitmek zorunda kalınca, 8 muhalif vekil de partiden ihraç edildi. UBP’den kopan vekillerin Serdar Denktaş’ın başkanlığını yaptığı Demokrat Parti ile işbirliğinde seçimlere gitmesi bekleniyor. Ortaya DP-Ulusal Güçler konsepti çıkacak. Serdar Denktaş işbirliğini, “seçimlerde başarılı olmak için çalışıyoruz” diye açıklıyor.

İstenen koalisyon

Yazın ortasında seçimlere gidecek Kuzey Kıbrıs.  Son dakikada “oluşacak birlikler, seçim tarihini tekrar gözden geçirmezse...” Böyle bir atmosferde erken seçimin “şaşırtıcı” sonuçlar çıkarması beklenebilir. Hedeflenen “iktidar modelinin” ülkenin en büyük iki partisi ile oluşturulması. Yani CTP-UBP koalisyonu sürpriz olmaz. Ankara da bu konuya çok “sıcak...” Kökleşmiş sorunların, tek ses olarak çözülmesinden yana. Mesela, iki büyük partiden biri muhalif kalınca, iktidar partisi “yeterli” adımlar atamıyor. Muhalefet güçlü oluyor, “gerekli yasalar da bile...” Bunun önüne geçecek model ise CTP-UBP koalisyonu. Bu modelin geçerli olması, iki partinin seçimlerde koalisyon için yeterli sayıya ulaşması gerekiyor. Serdar Denktaş’ın partisi DP de, son anda potaya girebilir. Gözden kaçırılmaya çalışılan Toplumcu Demokrasi Partisi’nin ise “sürpriz” yaparak dengeleri bozabileceğini de not edelim.

Belirleyici olunabilir

Daha önceki yazımda belirttiğim gibi; ülkede yapılacak seçimlerde; Halkın Adalet Konseyi, Toparlanıyoruz, Aydınlık Yarınlar Hareketi gibi oluşumlar belirleyici olabilir. İsterlerse! Daha önce “başaramadıkları” “birlikteliği” bu seçimlerde başarırlarsa; “iktidarda olurlar...” Bu zor değil! Kıbrıslı seçmenler sadece, ‘kendilerini seçimden seçime hatırlayan’ siyasetçilere bir ders vermelidir. 50 milletvekilinin olduğu Meclis’te en az 20 milletvekili ile temsil edilecek bir çalışma yapılmalı. Bunun yanında; 170 bin seçmenin bulunduğu Kuzey Kıbrıs’ta, 30 bine yakın Türkiye kökenli seçmenin de bulunduğunu kayda geçirelim. Ancak bu seçmenlerin, “KKTC yurttaşlık” bilinci ile hareket etmesi gerekir. Sistemin içerisinde bir mücadele vermekte yarar var.

Özdemir Gül’ün uyarısı

Halkın Adalet Konseyi’nden Özdemir Gül’ün düşünceleri dikkat çekici. Gül, ülkede fikirleri saygı duyulan bir isim. Kıbrıslı Türkler arasında da saygın bir yere sahip. “Ayrımcı değil, birleştirici bir hareketle seçimlere gidilmesini” savunuyor. “KKTC yurttaşları” olarak, daha iyi bir Kuzey Kıbrıs yaratmanın zor olmayacağını kaydediyor. Doğrusu da bu. Bunun için seçimlerde “tercihleri doğru yapmakta” fayda var. Yapılacak seçimlerin “verimli” olacağını da söylemiyoruz. Ülkede 2 yıl içerisinde yeniden seçim yapılması şaşırtıcı olmaya da bilir.  Atmosfer onu gösteriyor. İzleyip göreceğiz.