Her iki taraf için de üzücü Bir şey... Hatta iki taraf diye ayırmak bile üzücü. Malum Kuzey Kıbrıs'taki bu ayrışmayı herkes tahmin edebiliyordur. Türkiyeli, Kıbrıslı...
İki farklı ülke, iki farklı coğrafya, iki farklı kültür... Türkiye içinde farklılaşan binlerce kültür... Kuzey Kıbrıs'ta bambaşka bir kültür... İki farklı toplumun insanları biraraya geldiğinde yaşanan 'kültürler çatışması'...
Bu büyük sorunu ortaya çıkaran T.C. oldu. Geçmişe dönüp baktığımızda Osmanlı'da çok rahat bir şekilde görebileceğimiz bir politikayı sürdürdü. Devşirme! Yani asimile etme, kendine çevirme, kültürü yok etme, Türkleştirme politikası. Yüzyıllarca Osmanlı'nın uyguladığı bu faşist politikayı Türkiye Kuzey Kıbrıs'ta da uyguladı.
Kıbrıs halkını kendine çevirme, kültürünü yıkıp kendi kültürünü, kendi doğrularını dayattı. Sonuç olarak herşey apaçık ortada. Türkiye'de o bahsedilen 'mahalle baskısı' olayları bugün ne yazık ki adada yaşayan Türkiyeliler tarafından Kıbrıslı insanlara uygulanıyor. Her defasında aynı şey söyleniyor, 'biz sizi kurtardık, bizim gibi olacaksınız' diye...
O kadar keskin ki Kuzey Kıbrıs'taki kültürler çatışması bir bıçağın en keskin hali gibi. Hani dokunduğunda damarı parçalayacak cinsten. Kimse birbirine tahammül edemiyor. İstisnalar da var tabi ki. Bir üniversitemizden örnek verecek olursak Kıbrıslı öğrencilerle T.C. Öğrencileri arasında bir iletişimsizlik hakim. Düşünün gençlerimizde durum böyle...
Söz konusu 'mahalle baskısı' Kuzey Kıbrıs'ta da var... Bir Kıbrıslı için alkol tüketmenin bir günü olmasa da, Türkiyeli'nin günü var. İşte size baskı! Hemen sorarlar, 'neden içiyorsun?' diye... Sevgilinle ayrı bir evde yaşarsın, çıkar bir Türkiyeli 'namussuzluk' damgasını vurur. Namus damgası kendine emanet edilmiş ya, bir tek o bu işlerden sorumlu ya...
Kuzey Kıbrıs'ta kültürler çakışıyor... Siyasiler, toplumun önde gelenleri ise buna seyirci kalıyor. Kuzey Kıbrıs'ta bir kutuplaşma var. Bu kutuplaşma beraberinde sorunları da getiriyor... Bu sorunun temeli T.C.'nin baskılarına dayanır.
Vakti zamanında ipini koparıp da adaya yerleşen Türkiyelilere göz yuman, engel olmayan yönetimler sayesinde bugün bu konumda Kuzey Kıbrıs. Düşünebiliyor musunuz Kıbrıslı Türkler adada nufüs olarak azınlık durumda şu anda. Türkiyelilerin sayısı Kıbrıslı Türklerden daha fazla... Kıbrıslı Türkler kendi ülkelerinde azınlık durumunda...
Eski mimarisiyle, apayrı bir tarihi dokusu ve güzelliği olan Surlariçi Bölgesi'nde düne kadar Kıbrıslılar yaşarken, şimdi Hataylı'dan, Doğulu'dan geçilmiyor. Kıbrıslı, kendi ülkesinde baskı görüyor...
Güzelim ülkeyi bu hale getirenler utansınlar... Ben bir Türkiyeli olarak Kuzey Kıbrıs'ın ve Kıbrıslı'nın bu hale düşürülmesinden korkuyorum, utanıyorum...
Türkiye 'İnançlı' Çıktı!
Tanrıya en çok inanan 10 ülke
1- Endonezya %93
2- Türkiye %91
3- Brezilya %88
4- G. Afrika %83
5- Meksika %78
6- ABD %70
7- Arjantin %62
8- Hindistan %56
9- Rusya %56
10- Polonya %51
Evrim Teorisine en çok inanan ülkeler
1- İsveç %68
2- Almanya %65
3- Çin %64
4- Belçika %61
5- Japonya %60
6- Fransa %55
7- İngiltere %55
8- Macaristan %55
9- İspanya %53
10- Avustralya %51
11- Kanada %45
12- G. Kore %41
13- İtalya %40
14- Hindistan %39
15- Polonya %38
16- Arjantin %37
17- Meksika %34
18- ABD %28
19- Rusya %26
20- Brezilya %22
21- Türkiye %19
22- G. Afrika %18
23- Endonezya %11
24- S. Arabistan %7
Bunlar Kanada merkezli araştırma şirketi Ipsos ve Reuters haber ajansının ortak çalışması olan “İlahi varlık, evrim ve ölümden sonra hayat” isimli araştırmadan... Şöyle sonuçlara dikkatli bir şekilde baksanıza. İnançlı dört ülkeye... Endonezya, Güney Afrika, Brezilya, Türkiye...
Geri kalmış toplumlar birbiriyle yarışmış adeta! Evrim teorisine inanlar listesinin alt sıralarına baktığımızda araya bir de Suudi Arabistan giriyor... Türkiye'de zaten bu ülkelerle yarışabilecek bir konumda olabilirdi zaten...
Dine karşı bakış açısı, dine karşı yaklaşımlar bir toplumun gelişmişliğini gösterir mi? Apaçık ortada... Baksanıza evrim teorisine inananlara İsveç, Almanya, Fransa, İngiltere, Kanada... Apaçık gösteriyor demek ki...