Mutlu Barış Harekâtı ile birlikte adaya gelen barış ve huzur ortamının 50. Yıl dönümü tarihe geçecek nitelikteki etkinlikler ile kutlandı…
Henüz 50 yıl önce ada üzerinde yaşanan vahşet ve katliam o günleri yaşayanların anılarında canlandı…
Ada üzerinde yaşayan Kıbrıslı Türklerin gördüğü zulüm, Türk askerinin adaya gelmesi ile birlikte son buldu…
Türk askeri son 50 yıldır sadece Kıbrıslı Türklerin değil, Rumların da barış ve huzurunu Kıbrıs adasında sağlıyor!
Enosis’i gerçekleştirmek için birbirlerini katletmekten çekinmeyen Rumlar, adada yaşayan Türklerin de kâbusu oldu…
Acı, gözyaşı, hala kayıp şahıslar…
O günlerin acısını hala daha bugünlerde yaşarken, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 50. Yılında Rum sınırında gerçekleşen eylemler İşgüzarlıktan başka bir şey değil…
Elli yıldır zihniyetlerinin değişmediğini ispatlayan Güney komşumuz ve ırkçı eylemleri devam ediyor…
Bu zihniyetin bir elli yıl sonra dahi değişmeyeceği aşikârdır…
Her ne kadar Rum lider sözde “Müzakere” çağrısında bulunsa da bu açıklamaların popülizmden öteye geçmeyeceği çok nettir…
…
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 50. Yıl kutlamalarında kabinesi ile birlikte KKTC’ye geldi…
Ve aynı zamanda son teknolojiler ile donatılmış askeri araçlar ile birlikte…
Hayran kalmamak, duygulanmamak elde değildi…
Türk ordusunun gücünü görmek ve varlığını hissetmekten dolayı çok duygulandım…
Gurur duydum…
…
Türkiye Cumhuriyeti olarak tam anlamıyla KKTC’nin yanındayız mesajı tüm dünyaya verilmiş oldu…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında “Şımarık bir zihniyet” olarak nitelendirdiği Rum yönetimi ile “Kıbrıs’ta Federal bir çözüm olacağına inanmıyoruz” dedi…
İfadesi çok netti Sayın Erdoğan’ın…
Rum yönetiminin sözde “Müzakere” çağrılarına da Erdoğan, Crans Montana’da bırakılan yerden devam devam edelim söylemlerinin kimseye faydasının olmayacağını ifade etti…
Ve Kıbrıs Türkünün müktesep haklarına da vurgu yaptı…
Yani kısacası Rum yönetimine sizin bu hamaset dolu açıklamalarınızı gerçekçi bulmuyoruz dedi…
…
Sanıyorum bu açıklamalar Rum yönetimine bu zamana kadar verilen en net cevaplardı…
KKTC’yi köşeye sıkıştırmak için mülkiyet konusu üzerinden ilerleyen Rum yönetimine de Taşınmaz Mal Komisyonu adresini gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Yunan ilişkilerinin boyutuna da vurgu yaptı konuşmasında…
…
Crans Montana’da masanın devrilmesinin baş mimarı olan Hristodulidis’in gerçekçi olmayan tavrına verilen bu cevaplar, Hristodulidis’i oldukça rahatsız etmiş…
Yunanistan’da beklediği desteği ve tepkileri bulamayan Hristodulidis’in önümüzdeki günlerde nasıl bir hamle yapacağını göreceğiz…
Zaten Hristodulidis’in Miçotakis’ten beklediği desteği alamadığı için Miçotkis eleştirileri de yine Rum basınına yansıyan haberler arasında bulunuyor…
“Dün bozdum ama bugün kurmak istiyorum” diye bir anlayışı kabul etmeyeceklerini Cumhurbaşkanı Erdoğan net bir şekilde söyledi…
Umuyorum ki Rum yönetimi de üzerlerine düşen mesajları almıştır…
…
Türkiye Cumhuriyeti’nin son yıllarda uluslararası alanda yürüttüğü politikalar dünyada bir denge unsuru haline gelmiştir…
Rusya-Ukrayna savaşında üstlendiği arabulucu tavır ile bütün dünyanın odak noktası haline gelen Türkiye Cumhuriyeti’nin uzlaşmacı tavrı aynı zamanda güçlü ve dik duruşla bir güven unsuru yaratmaktadır…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC’nin her zaman yanında olacaklarını ifade eden ve KKTC’nin tanınarak iki devletli çözümün hayata geçmesine yönelik gayretlerin ortaya konacağını söylemesi yine dikkat çekilmesi gereken noktalarda bir tanesidir…
Sayın Erdoğan’ın konuşmasında vurguladığı konular alelade cümlelerden oluşmuyor…
Bir zemin üzerine oturtulmuş ve inşa edilen sürecin göstergesidir…
Önümüzdeki birkaç yıl gibi kısa bir süre içerisinde tanınma adına önemli gelişmeler yaşanacağına inanıyorum…
Kıbrıs Türkü gerek ada üzerinde gerekse dünyada çok da uzak olmayan bir tarihte adım adım hak ettiği konuma gelecektir…