Bahar Sancar'ın köşe yazısı...

Son iki gündür ülkenin gündemi sadece Meclis Başkanlığı seçimi oldu…
Basına yansıyan tartışmaların yanı sıra kapı arkasında yaşananlar çok daha trajikomik gerçekten…
Bunların hiçbirine girmeyeceğim çünkü ben yazmaktan hicap duyuyorum…
Koca koca insanlar…
Milletin seçtiği vekiller… 
Söylemleri, davranışları, açıklamaları, küsüp oynamamaları hiçbirinize yakıştırmıyorum…
Buradan 50 milletvekiline de çağrımdır;
Lütfen bu saçmalığa artık bir son verin ve milletin size verdiği görevin sorumluluklarını yerine getirin…
…
Şunu belirtmek isterim…
Meclis Başkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı yurtdışı ziyaretinden dolayı eleştirenler oldu…
Aylar öncesinden belirlenmiş bir yurtdışı programı…
Kaldı ki Sayın Tatar da sanırım tahmin etmezdi Meclis Başkanlığı seçiminin bu denli bir çıkmaza gireceğini…
Yine de her şeye rağmen sağduyulu davranarak programlarını iptal edip yurda döndü…
Kendisini bu noktada cidden takdir ettim…
Bütün bu yaşananlar Tatar’ın yurtdışı ziyareti oldu diye de yaşanmadı…
Sayın Tatar burada olsaydı bile meclis dün yine açılamayacaktı…
Bu gerçeği de sizler en az bizim kadar iyi biliyorsunuz…
…
Öte yandan gerek Meclis Başkanı Zorlu Töre, gerekse de Meclis Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe’nin tavırlarını ise doğru bulmadığımı belirtmek istiyorum…
Unutmayınız ki bulunduğunuz makamlar partilerinize veya şahsınıza münhasır makamlar değil milletin ve meclisinin tarafsız makamlarıdır…
Bu olguyu unutarak oturum açmamanız, odalardan çıkmamanız ve parti kararlarını uygulamanızı doğru bulmadığımı da belirtmek isterim…
Size ve makamlarınıza bu tavırlarınız hiç yakışmadı…
…
Meclis Başkanlığı seçiminin 48. Saatinde gerek muhalefet gerekse de hükümet bir takım açıklamalarda bulundu…
Muhalefet hükümeti, hükümet ise muhalefeti suçladı…
Tabi bu kadar karmaşanın içerisinde CTP meclise bir de erken seçim önergesi sundu: Tarih 15 Aralık…
Başbakan Ünal Üstel ise CTP’nin erken seçim söylemine çok net cevap verdi: Gündemimizde erken seçim yok…
Kesinlikle olmamalı da…
Ciddi bir çağrı mıydı yoksa siyaseten bir hamle mi?
Bilemiyorum…
Ancak erken seçim şuan içerisinde bulunduğumuz coğrafyada ve ülkenin mevcut koşullarında en son konuşulması gereken konular arasında bile bulunmuyor…
Halkın erken seçim gibi bir arzusu kesinlikle yok…
Neden mi?
…
Seçimlerin ekonomik maliyetinin sizlerin olduğu kadar vatandaş da farkında ve böyle bir dönemde yapılacak olan bu masraf halk tarafından israf olarak görülüyor…
…
Diğer taraftan…
Ortadoğu’da yaşanan savaşın çemberi giderek genişliyor…
Daha birkaç gün önce Gazimağusa’dan, Karpaz’dan, İskele’den gelen füze görüntülerini hep beraber izlemedik mi?
Güney komşumuzun İsrail ve Amerika ile yaptığı askeri anlaşmaları sizler kınamadınız mı?
“Barış” söylemlerini haykırmadınız mı?
Kendi yaptığım programlarda konuk gelen sizlere bu soruları sormadım mı?
Sağduyu çağrısında bulunmadınız mı?
…
Öte yandan ülkede ekonomik anlamda ciddi çalışmalara ihtiyaç olduğunu sizler her gün çıkıp çarşaf çarşaf açıklamalarla haykırıyorsunuz… 
Bu ülkede ekonomik çalışmalara ihtiyaç var, yasaların tadilatına ihtiyaç var, yeni tüzüklere ihtiyaç var, yeni okullara, hastanelere, alt yapılara, yollara ihtiyaç var…
Toplu konutlara ihtiyaç var… Elektrik sorununun kablo ile anakaraya bağlanarak kökten çözümüne ihtiyaç var… 
Hayatın ucuzlatılmasına, ekonomik olarak halkın nefes almasına ihtiyaç var… 
Güney Kıbrıs, KKTC’ye yatırım yapan iş insanlarını tutuklarken, uluslararası camiada kara propaganda yürüterek KKTC ekonomisini çökertmeye çalışırken, uluslararası anlamda çok ciddi bir lobiye ve siyasi temaslara ihtiyaç var…
Rumların haksızlıklarının dünyaya ispat edilmesine ihtiyaç var…
Kısacası var oğlu var…
Bu kadar ihtiyaç ve acil çözüme gereksinim duyulan bir ülkede siz kalkıp “Erken seçim” çağrısında mı bulunuyorsunuz?
…
Bir önceki köşe yazımda da yazdım ama bir daha tekrarlayayım…
Ülkeyi bu dönemde erken seçime sürükleyen sandıkta kalır!
Sokağın ve vatandaşın şuanda beklentisi seçime gitmek değil hizmettir…
Ve ülkeyi olası bir erken seçime sürükleyecek bir parti olursa vatandaşın şuanda hiçbir toleransı yoktur…
Verdikleri oylarla sizleri meclise taşıyan halkın sizden beklentisi Meclisi çalıştırmanızdır… 
…
Bu vesileyle son 2 gündür mecliste yaşananları kınadığımı belirtmek istiyor ve tüm milletvekillerini sağduyulu olmaya davet ediyorum…
Halkın, meclisin, hükümetin ve KKTC’nin icraata ihtiyacı vardır…
Siyasi hesaplaşmalarınızı, parti içi oyunlarınızı, politik çıkarlarınızı lütfen kendi parti içinizde çözünüz…
Çünkü devlet makamları bu tür oyunları kaldıramayacak kadar ağır makamlardır…
Ve bu makamlar da kimsenin tapulu malı değil, halkın makamlarıdır… 
Unutmamanız dileğiyle…
...