Kıbrıs sorununa görüşmeler yoluyla kapsamlı bir çözüm bulma çabaları neredeyse bitti gibi. BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’ ın, Kıbrıs’a yapt ığı ziyaretten görüşmelerin devam etmesine ilişkin bir sonuç alınamadı. Downer’in temaslar ının görüşmeleri etkin bir şekilde sürdürmekten ziyade öldürmemeyi amaçladığını artık herkes kabul ediyor. Geniş kabul gören bu anlayışa göre, BM görevlileri, KKTC Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu ve Kıbrıslı Rum lider Dimitris Hristofyas arasındaki görüşmelerde sağlanan ilerlemeleri korumayı ve Şubat-2013’te  Rum tarafında yapılacak seçimden sonra görüşmeleri yeniden canlandırmayı planlıyorlar.

BM görevlilerinin bu planı, Şubat-2013 seçimlerinin muhtemel sonuçları dikkate alındığı zaman anlam kazanabiliyor. Şimdiye kadar yapılan bütün kamuoyu yoklamaları, Demokratik Seferberlik Partisi (DİSİ) lideri Nikos Anastasiadis’in seçim yar ışında açık ara önde olduğunu gösteriyor. Kıbrıs Rum tarafından gelen haberler, batılı ülkelerin de Nikos Anastasiadis’in seçilmesine yat ırım yaptıklarını ve Anastasiadis’in elde etti ği bu üstünlüğü koruyabilmesi için seçime kadar olan dönemi mümkün olduğunca sakin geçirmek için planlar yaptıklarını ortaya koyuyor.

Buna karşın, Anastasiadis karşıtı cephe de boş durmuyor. Başkan Hristofyas, seçimde aday olmayacağını kesin olarak ilan etti. Bu, Hristofyas için ‘tam bir ma ğlubiyet’ veya ‘aday bile olamama’ hali olarak nitelense bile, AKEL'in her zaman gücü vardır. Kıbrıs Rum tarafındaki seçim için ittifaklar oluşturma her zaman için önemli olmuştur ve bu çalışmalar bir süre daha devam edeceğe benzemektedir. Bu çalışmaları etkileyecek faktörlerden biri ise Anastasiadis’in Kıbrıs sorununa ilişkin tutumu olacaktır. Kıbrıs Rum tarafını çok yakından izleyen ve (Rum) Kıbrıs Üniversitesi’nde  öğretim görevlisi olan Kıbrıslı Türk akademisyen Dr. Niyazi Kızılyürek, KKTC'de kat ıldığı bir programda, Anastasiadis’in ‘zay ıf federasyon’ ve ‘Kıbrıs’ ın NATO üyeliğinden’ yana oldu ğunu ortaya koydu. Kızılyürek, Anastasiadis’in bat ılı diplomatlara bu konuda kesin taahhütlerde bulunduğunu ileri sürerken, merkez partilerin oy tabanının da bu fikre sıcak baktığını, bu nedenle Anastasiadis’in bu tabandan da oy alabilece ğini belirtti. Kızılyürek, bu tezini desteklemek için, Kıbrıs Rum halkı içinde ‘onlar oraya, biz buraya’ görüşünün giderek yaygınlık kazandığına vurgu yaparak şunları anlattı:

‘Anastasiadis’in beslendi ği yer, paradoks bir biçimde bizi çözüme götürecek olan yer, insanların bölünme fikriyle giderek daha barışık olmaya başladıkları noktada başlıyor. Rum toplumunda bir slogan var; o çok sık duyulur hale geldi: Onlar oraya biz buraya (cini boci, emis boda). Kıbrıs ağzıyla söylenen bir slogan, kahvede duyabilirsin bunu. Bunun adı siz oraya, yani Türkler oraya; biz buraya. Şimdi bunu giderek dillendiren çok sayıda insan var. Genç kuşaklar zaten tamamen böyle. Hani Girne diye bir yer vardı, bizimdi filan diye bir nostalji de yok genç kuşaklarda. Dolayısıyla Anastasiadis, şimdi şöyle bir gevşek federasyon dediği zaman ikna edici olan bir tarafı vardır." ‘Cini boci, emis boda’ slogan ı Kıbrıslı Rum gençler arasında giderek yaygınlaşmakta olsa bile, Kızılyürek, Kıbrıs Rum seçmenini en iyi tanıyan araştırmacılardan biri olarak, Anastasiadis projesini kabul ettirmenin kolay olacağını düşünmüyor.

Ne var ki, bu proje Kıbrıs sorununa çözüm arayışında olanları cezbetmeye başladı bile. Türk tarafını çözüm için yeterince aktif olmamakla suçlayan Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Asım Akansoy bile, katıldığı bir programda, yeni dönemde NATO çözümünün konuşulabileceğinden söz etti ve bunu adeta ‘çözüm için yeni umut’ olarak sundu.  Akansoy, Hristofyas’ ın ABD’ye karşı, AB’ye mesafeli, Türkiye’ye ise çat ışmacı yaklaşımları olduğunu anlatarak, “Ama Anastasiades Türkiye’nin üyesi oldu ğu bir dünyanın elemanıdır. NATO’yu y ıl sonundan sonra çok daha fazla konuşacağız gibi geliyor. Dolaysıyla başka bir kriz boyutu gündeme gelebilir. BM, AB çözümünden sonra NATO çözümünü de konuşmaya başlayabiliriz”  diye konuştu.

Masada Türk tarafını temsil eden KKTC Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun ise zay ıf bir federasyondan yana olduğu zaten biliniyor ve Akansoy’un aç ıklamasındaki duruşun CTP politikası olarak benimsenmesi halinde, ‘cini boci, emis boda’ projesinin Kıbrıs Türk halkının yüzde yüzüne yakının desteğini almasına kesin gözüyle bakılıyor. Demek ki bütün mesele, Şubat-2013’teki Kıbrıs Rum liderliği seçimlerini Anastasiadis’in kazanmasında.

(Milliyet Kıbrıs'ta yayınlanmıştır...)