Son yıllarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), nüfus artışı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan sorunlarla boğuşuyor. Hem yerel nüfusun artışı hem de yurtdışından gelen göç, bölgeyi giderek daha kalabalık hale getirmiştir. Bu durum, hem toplumsal hem de çevresel dengeleri zorlarken, gelecekte daha büyük sorunlara yol açma potansiyeli taşımaktadır. ATM’Lerin önü dolu, marketlerin içi dolu, hastanelerin içi dolu, bankaların içi dolu, yollarda, trafikte hep onlar hep yabancılar.
Artık ÖG geldi yeminle. Heryer yabancı insanlar ile dolu. Dinini, dilini bilmediğimiz onca insanın bu ülkede ne işi var? Geçin artık bu öğrenci ayaklarını. Okullarda öğrenci yok be. Öğrenci belgesini alan kendini okula değil, iş hayatına atıyor. Kaçak, köçek yaşamaya başlıyorlar. Evlenip, çocuk dahi yapıyorlar. Market açıyorlar, berber dükkanı açıyorlar. Başınızı nereye çevirseniz abuk subuk onca insan ile karşılaşıyoruz. Valla ırkçı diyecekseniz de hiç sorun değil . Böyle nerede ne iş yaptığı belli olmayan, her türlü hak ve sıramı gasp eden insanlar ile aynı ülkede iç içe yaşamak istemiyoruz.
Kuzey Kıbrıs, uluslararası düzeyde tanınan birçok üniversiteye ev sahipliği yapmaktadır. Yüzlerce ülkeden binlerce öğrenci, lisans ve yüksek lisans eğitimi almak için bu bölgeye gelmektedir. Eğitim, yabancı nüfusun artmasındaki en büyük etkenlerden biridir. Ama gel görün ki hepsi okulda değil. Gelin görün ki bu kadar öğrenci konumunda giriş yapanlar dışarıda aylak aylak geziyor. Yerli insanların, vatandaşların her türlü halkına ortak olmakta.
KKTC’nin gelişmekte olan inşaat, turizm ve hizmet sektörleri, özellikle düşük gelirli ülkelerden gelen işçileri cezbetmektedir. Daha iyi kazanç elde etmek isteyen yabancı işçiler, bu alanlarda çalışmak üzere Kuzey Kıbrıs’a yerleşmektedir. Burası sorma gir hanı misali. Gelen ardından da getiriyor. Anası, babası , kardeşi derlen tüm aile
Kuzey Kıbrıs, doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve sıcak iklimiyle yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Bazı yabancılar, bu bölgeyi turizm amacıyla ziyaret ederken, bir kısmı burayı emeklilik dönemi için kalıcı yaşam alanı olarak benimsemektedir. Girne, Alsancak, kaya, Çatalköy gidin bakın onca yabancı ile dolup taştı. İskele bölgesi Ruslardan geçilmiyor.
KKTC’nin bazı sektörlerinde kayıt dışı çalışma imkanlarının yaygın olduğu hepimiz biliyoruz. Bu durum, özellikle düşük gelirli yabancılar için cazip bir fırsat yaratmaktadır. O yüzden pakistanlısı, hinsiıtanlısı, kısacası ışığı gören buraya geliyor. Bıktık usandık artık. Kendi ülkemizde azınlık durumdayız. Yabancı nüfusun artışı, yerel halkın yaşam kalitesi üzerinde baskı oluşturması kabul edilir değildir. Kalabalıklaşan şehirler, artan kira fiyatları ve temel hizmetlere erişimde yaşanan zorluklar, yerel halkı rahatsız ediyor.
Elektrik, su, ulaşım ve sağlık hizmetleri gibi altyapı sistemleri, artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Özellikle hastanelerdeki yoğunluk ve trafik sorunları yerel halkın en çok şikayet ettiği konular arasındadır. Farklı kültürlerden gelen yabancıların topluma uyum sağlaması zaman almakta ve bu süreçte kültürel çatışmalar yaşıyoruz. Yerel halk, kültürel farklılıklar nedeniyle zaman zaman yabancılarla iletişim kurmakta zorlanıyor.
Kuzey Kıbrıs, yabancı nüfusun yoğun ilgisiyle karşı karşıya kalan bir bölge haline gelmiştir. Eğitim, iş imkanları ve turizm gibi sebeplerle gelen bu yabancıların varlığı, ekonomik ve kültürel açıdan bazı fırsatlar sunsa da, altyapı ve toplumsal uyum sorunları gibi zorlukları da beraberinde getiriyor . Bölgenin sürdürülebilir bir şekilde gelişebilmesi için nüfus artışı ve göç yönetimi konusunda kapsamlı politikalar geliştirilmesi gerekmektedir. Hem yerel halkın haklarını koruyacak hem de yabancıların katkılarını değerlendirecek bir denge sağlanmadığı takdirde,ayrıca denetim olmadığı sürece bu durum bölgenin sosyal ve ekonomik yapısını olumsuz etkileyecektir.
407 BİN KİŞİ DEĞİLİZ
BUNUN 3 KATIYIZ BU ÜLKEDE…
SİZ YÖNETENLER DE BUNU ADINIZ GİBİ BİLİYORSUNUZ…