Karakuş'un köşe yazısı...

Yılda iki kez belirlenen asgari ücret, toplumun büyük bir kesimi için yaşam standardını belirleyen kritik bir unsurdur. Ancak, gıda fiyatlarındaki yükseliş ve temel ihtiyaçların erişilemez hale gelmesi, asgari ücretin alım gücünü hızla eritiyor. Boşuna oturup da asgari ücret tedbir peşinde koşmayın, çünkü gerçekten sizin zamlarınıza hiç bir asgari ücret bedeli yetmez. Bu yalnızca bir ekonomik sıkıntının değil, aynı zamanda derin bir güvensizliğin ve toplumsal zorluğun göstergesidir. 

Asgari ücretin yılda 2 de pil  10 kez de  artması, ilk bakışta olumlu bir adım gibi görünse de, zamlarınızın  hızına yetişemeyen bu artışlar, halkın yaşam kalitesini artırmaktan çok uzak. Bitmek tükenmek bilmeyen zam açlığınız, maaş artışlarını kısa sürede etkisiz hale getirmektedir. 

Birkaç ay içinde, yapılan zamlar fiyat artışları karşısında eriyerek hiçbir anlam ifade etmemektedir. Gıda, enerji ve barınma gibi temel ihtiyaçlardaki zamlar, çalışan kesimin günlük yaşamını doğrudan etkiliyor.  Asgari ücret, nominal olarak yükselirken, halkın satın alabildiği mal ve hizmetlerin miktarı azalmaktadır. 

Örneğin, geçmişte bir asgari ücretle birçok temel ihtiyacını karşılayabilen bir kişi, günümüzde yalnızca birkaç temel ürünü satın alabilmektedir. Zengin ile fakir arasındaki fark giderek büyümektedir. Asgari ücretle geçinenler, temel ihtiyaçlarını bile karşılayamazken, belirli bir kesim ekonomik krizlerden etkilenmemektedir.

Tekrar söylüyorum “SİZİN BU ZAMLARINIZA HİÇ BİR ASGARİ ÜCRET YETMEZ” 
Bu ifade, halkın ekonomik sisteme duyduğu derin bir tepkiyi ve güvensizliği ortaya koymaktadır. Halk, sürekli artan fiyatlar karşısında yapılan maaş artışlarının çözüm olmadığını ve ekonomik politikaların başarısız olduğunu dile getirmektedir. İnsanlar, zamlar ve hayat pahalılığı karşısında asgari ücretin hiçbir anlam ifade etmediğini hissetmektedir. Bu durum, toplumsal huzursuzluk ve bireysel çaresizlik yaratmaktadır. 

Özellikle temel ihtiyaçlar üzerindeki yüksek fiyatlar, halk tarafından bir adaletsizlik olarak algılanmakta ve tepkiye neden oluyor. Dar gelirli aileler için süt gibi temel bir ihtiyaç artık lüks haline gelmiştir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, bu tür temel gıdalara erişimi sınırlamakta ve toplumdaki eşitsizliği daha da artırmaktadır. Sütün fiyatını bilmeyen hükümet edenler var hala. Dahası ekmek fiyatını bile bilmeyenleriniz vardır. Çünkü sizin devasa maaşlarınıza bu zamlar pek koymaz. Halk için çalışıyoruz diyenler, halk için çabalıyoruz diyenler halkı gömüyor da farkında değiliz. 

Asgari ücreti istediğiniz kadar zamlayın. Bu deneyimsizlik evde zam uygulamanız karşısında hiç bir değeri yoktur. Aynı şeyleri yapıp, farklı sonuç beklememiz sonucunda bu ülke bu kadar yaşanamayacak hale geldi. Kimse sizler gibi koltuklarda oturup, kendi ceplerini doldurup tuzu kuru değildir. Sizler bile kendi içinizde bir yarış içinde yaşıyorsunuz. Halk zerre umurunuzda bile değil.  

Bu şuursuz zamlarınız, ekonomik bir sistemin sürdürülemez hale geldiğinin en açık göstergelerindendir. Halkın temel ihtiyaçlarına ulaşamadığı bir sistem, hem ekonomik hem de insani açıdan başarısızdır. Adil ve sürdürülebilir bir ekonomik düzen, sadece maaş artışlarıyla değil, halkın yaşam kalitesini artıracak bütüncül politikalarla mümkündür. Asgari ücretin yalnızca bir rakamdan ibaret olmadığı, bir toplumun refah düzeyini belirleyen bir gösterge olduğu unutulmamalıdır.


ALLAHIN SÜTÜNÜ BİLE IÇILMEGECEK HALE GETİRİDİNİZ. 

SORSAK YÖNETİYORLARMIŞ…

KARAKUŞ