Bu dağ yolunda her yıl aynı manzara yaşanır.  Kaç kişi öldü bu dağ yolunda?

Bu basit soruyu sormak, her şeyden önce vicdanı harekete geçirmelidir.  Yol, sadece taş ve toprak değildir. Yol, hayatın kendisidir. O yol, bir hastanın hastaneye ulaşabileceği, bir öğrencinin okula gidebileceği, bir annenin doğum için hastaneye ulaşabileceği yoldur. O yol, sadece ulaşım değil, güven duygusudur, adaletin simgesidir. Ama bu ülkede, hâlâ o DAĞ YOLU olan ÖLÜM yolunun çaresi bulunmadı ve can almaya devam ediyor.

Yol yapılmadığında, insanlar ölür. Her geçen yılın sonunda, yapılmayan bir yol daha, hayatını kaybeden bir insan daha demektir. Yıl olmuş 2025, hâlâ DAĞ YOLU diyoruz, hâlâ o yollarda ölüm sessizce hayat  alıyor. Ne kadar çocuklar kaybettik o yolda. Ne kadar insanımız gençimiz, yaşlımız, ne kadar turist can verdi o yollarda. Ama aynı vaatler, her seçimde tekrar edilir: “Yol yapılacak.” Ancak o vaatlerin hepsi, seçim sandığına kadar kalır ve o YOL ASLA OLMAZ.

Sorumlusu Kim?

Sadece o dağ yollarındaki ölüm sayısını değil, aynı zamanda bu ölümlerden kimin sorumlu olduğunu da sorguluyoruz. Kim sorumlu? Bir yolun yapılmaması, yıllarca ihmal edilmesi kimin ihmali, kimin sorumluluğudur? Kim, bu yolun bir an önce yapılması için adım atmalıdır? Yıllarca ihmal edilen her yol, kaybedilen her hayat bir hesabı hak eder. Ve bu hesap, sadece seçim sandığının içinde değil, her köyde, her semte, her şehirde sorulmalıdır.

Gerçekten bu canların ve  yolun hesabını kim verecek? O kadar yıl geçti. O kadar can kaybı oldu. Ama bu kayıplar ne yazık ki istatistiklerden başka bir şey olamadı. Şimdi soruyorum:

Kaç kişi öldü bu dağ yolunda?

Ve asıl soru da şu DAHA KAÇ KİŞİ ÖLECEK?

Bu sorulara vereceğimiz cevap, sadece o dağ yolunun yapılmasıyla değil, adaletin, vicdanın ve insan haklarının doğru biçimde yerine getirilmesiyle mümkündür. Eğer bir köyde yol yapılmazsa, o köyde hayat da yapılamaz. Her seçimde yapılan vaatlerin ardında, kaybolan hayatlardan sorumlu olanların da yüzü vardır.

Yol yapılmadığında, ölüm kaçınılmazdır. Gerçekten o yollar kan gördü, acı gördü, unutuluş gördü.

Ve artık bu yolların değil, bu yolları kullanan insanların konuşulma zamanı.

Çünkü yol varsa devlet vardır.

Yol yoksa sadece coğrafya değil, insan da kaybolur.

ÇOK SAYIN YETKİLİLER

KAÇ ÖLÜ, KAÇ HAYAT DAHA LAZIM SİZE

HAREKETE GEÇMEK İÇİN???