Karakuş ÖZ Yazdı...
Toplum olarak bazı cümleleri duyduğumuzda sadece kulağımız değil, vicdanımız da sarsılıyor. Mahkeme salonlarında, adaletin terazisi önünde sarf edilen bazı sözler, yargılamanın değil, insanlığın sorgulanmasına yol açıyor. İşte bunlardan biri de “KUZENİNİ BIÇAKLAYAN” şahsın mahkeme salonundaki savunması.
“Ne oldu, bıçak vurmuşum.” Bir öldürmeye teşebbüs davasında sanığın bu şekilde savunma yapması, sadece mağduru değil, toplumu olarak bizleri de yaralıyor. Hukuki bir sürecin ötesinde, zihniyetin ve vicdan yitimlerinin de ne kadar fazlasıyla olduğunu görüyoruz.
NOLDU YANİ diyen zihniyet ile karşı karşıya mı kalıyoruz? Bu ifade, bir eylemin sonucundan kopuk, sıradanlaştırılmış ve adeta “yanlışlıkla çay dökmüş gibi” bir rahatlıkla dile getiriliyor olması önce akıl sağlığı yerinde değildir herhalde sorusunu akılara getiriyorken, sonrasında tehlikenin boyutları hissediliyor. Peki bu sağlık sorunları ile boğuşan insanların, hayatları tehdit ediyor oluşunu önlemek için hangi yollar izleniyor ülkemizde? Tamam herkesin anlında yazmıyor sorunlu diye ama denetimsizlik ve sor a gir hanlığı sayesinde ruh hastalarının nereden , nasıl çıkacaklarını kestiremiyor vede dahi takip edemiyoruz.
Yapılan saldırı eylemleri çocuk oyunu değildir . Mesele bir bıçak darbesi; yani bir insanın hayatını sonlandırmaya yönelik bilinçli bir eylem. Hukuken bu, kasten öldürmeye teşebbüs suçunun ta kendisi. Fakat o insanın mahkemede böylesi bir savunma, pişmanlık bir yana, suçu küçümseyen ve neredeyse normalleştiren bir tavrı yansıtmıyor mu? Kedisi geldiği yerde pek alışkın olabilir bu tarz eylemeler ama biz değiliz.
Cezadan kaçış mı, Gerçek duygusuzluk mu?
Bildiğimiz kadar ile Ceza Kanunu’na göre, öldürmeye teşebbüs suçu işlendiğinde, failin kastı, eylemi gerçekleştirme biçimi ve sonucuna göre ağır cezalar öngörülür. Fakat bu tür savunmalarla sanık, bazen suçu “kasten yaralamaya” indirgeme arayışına girer. Ancak burada asıl mesele şudur: Bu savunma gerçek bir hukuki strateji mi, yoksa empati yoksunu bir psikolojinin artık dışa vuruşu mudur?
Mahkemeler bu gibi sözleri sadece laf olarak değil, failin psikolojik durumu, tehlikeliliği ve yeniden suç işleme riski açısından da değerlendirmelidir. Adaletin temelinde vicdan vardır. Hukuk kuralları kadar, toplumun adalet duygusu da önemlidir.
Failin elindeki bıçak kadar, dilinden çıkan söz de suçun bir parçası sayılmalı bence.
“NE OLDU, BIÇAK VURMUŞUM ”
SAVUNMASI PİŞMANLIK DEĞİL, BİR BAŞKALDIRIDIR.
HEM İNSAN HAYATINA , HEM DE HUKUKA…