21.yüzyıldayız yani bireysel hak ve özgürlüklerin, kimlik politikalarının ve toplumsal dönüşümlerin hızla değiştiği bir çağ olması gerekiyor sanırım. Küreselleşmenin etkisiyle toplumlar daha çeşitli ve çok sesli hale gelirken,  bazı  konular hâlâ tartışmaların merkezinde yer alıyor. Her şeyimiz tamam, her türlü meseleyi çözdük ve geriye bir TÜRBAN  meselesi kaldı. Bu yüz yılda , bu kadar kaos ve hengamenin içinde eğitime zarar verecek boyuta gelen bir Türban tartışmasıdır da gidiyor. Size ne be kardeşim size ne…

Bu ülkede özgürlük ve bireysel tercihler vardır.  Demokratik toplumlarda bireylerin giyim tercihleri özel yaşamın bir parçası olarak kabul edilir. Başörtüsü veya türban takmak da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Ancak mesele sadece bireysel bir tercih değil, aynı zamanda toplumsal, kültürel ve siyasi boyutları olan bir olgu olarak karşımıza çıkıyor son zamanlarda. Türban, bazı kesimler için dini inancın bir gereği olarak görülürken, diğer kesimler için kadınların özgürlüğünü kısıtlayan bir unsur olarak algılanabiliyor belki ama  özgürlük kavramı açısından bakıldığında, asıl önemli olan bireylerin dış baskılardan uzak, kendi iradeleriyle karar verebilmesidir. Başörtüsü takmak da takmamak da bir bireyin kendi özgür seçimi zaten. 

Eğitim, herkesin eşit ve özgür şekilde erişmesi gereken temel bir insan hakkıdır. Demokratik toplumlarda bireyler, kendi kimlikleri ve inançları doğrultusunda eğitim alabilmelidir. Türbanın yasaklanması, başörtüsü takan bireylerin eğitim hakkını kısıtlayarak fırsat eşitliğine zarar verebilir. Üniversiteler ve okullar, her kesimden öğrenciyi kapsayan özgür bir ortam sunduğunda, eğitimin niteliği ve bireylerin akademik gelişimi daha sağlıklı bir şekilde ilerler.

Türbanın eğitimi engellediğine dair yaygın bir önyargınız  bulunmasına rağmen ey sayın yetkililer, bu görüşü destekleyen somut hiç bir  veri yoktur. Türban takan öğrenciler, eğitim hayatlarında akademik başarı açısından diğer öğrencilerle eşit şartlarda ilerleyebilirler. Dünyada türbanlı öğrencilerin başarılı akademik kariyerlere sahip oldukları örnekler, başörtüsünün eğitime herhangi bir engel teşkil etmediğini göstermektedir. Araştırın biraz azıcık…

Laiklik ve bireysel haklara girecek olursanız  eğer, devletin dini inançlar karşısında tarafsız kalmasını ve bireylerin özgürce yaşamasını garanti altına alması gerekir. Türbanın serbest bırakılması, laiklik ilkesine aykırı değil, bilakis bireylerin özgürlüğüne saygı duyulması anlamına gelir. Devletin eğitimi dini sembollerden arındırması, bireylerin kendi tercihlerini yaşamasına engel olmamalıdır. Bu nedenle, türban takan öğrencilerin eğitim hakkının korunması, demokratik bir toplumun gereğidir.

Uzun lafın kısası ey yetkiler ve makamları, türban, eğitime engel teşkil eden bir unsur değil, bireysel özgürlüğün bir parçasıdır. Eğitimde temel olan şey, bireylerin akademik başarısı ve kişisel gelişimidir. Türbanın yasaklanması, bireylerin eğitim hakkını kısıtlayarak daha büyük bir mağduriyet yaratıyor.  Bu nedenle, eğitim kurumlarında herkese eşit ve özgür bir ortam sağlanmalı, öğrenciler inançlarını yaşama haklarıyla akademik hayatlarını sürdürmelidirler.

KİMSENİN EĞİTİM HAKKINI ELİNDEN ALAMAZSINIZ…

KARAKUŞ