Karakuş öz yazdı...
Defa kez yazdık, sorduk , sorguladık ama kim duyar ki. Son zamanlarda çevremizde artan ani ölümler dikkat çekici bir hâl aldı. Genç, sağlıklı bireyler, sporcular, sanatçılar, çalışan insanlar, bir sabah uyanmıyor, bir anda yere yığılıyor ve bir daha kalkamıyor. Yakınlarına söylenen gerekçe ise genellikle tek bir cümlede toplanıyor: “Kalp yetmezliği.”
Peki, gerçekten bu kadar yaygın bir şekilde ve aniden kalp yetmezliği mi baş gösteriyor, yoksa bu etiket, başka şeyleri örtbas etmenin bir yolu mu? Hadi artık bir şeffaf olun. Hadi artık bir önlemi varsa bunu ortaya koyun ve yardım edin bu insanlara. Hepimize, hepinize gelecekteki evlatlarımıza.
Ani Kalp Durmaları tamam anlaşılır olabilir ama sanki görünenden fazlası var gibi.
Ani kalp durması tıbben mümkündür. Genetik yatkınlıklar, bilinmeyen ritim bozuklukları, ağır stres, yanlış ilaç kullanımı gibi pek çok faktör tetikleyici olabilir. Ancak bu durumun toplum genelinde, özellikle genç yaş grubunda bu denli sık görülmesi, haklı olarak bazı soruları beraberinde getiriyor. Soruyoruz arkadaş bu insanlara NE OLUYOR ?
Özellikle pandemi sonrası dönemde, aşılar, virüsler, ilaçlar ve çevresel faktörlerin uzun vadeli etkileri üzerine henüz tam anlamıyla bir fikir birliği olamamakla birlikte , bir yandan da pandemi öncesi ani ölümler ile sonrasındaki ölümler arasındaki açık ara fark soru işaretlerini fazlalaştırıyor. Bu ani ölümlerin ardında yatan nedenlerin gerçekten detaylı bir şekilde araştırılıp araştırılmadığı da ayrı bir tartışma konusu olmadı değil .
Bu Kalp Yetmezliği, tıbbi gerçek mi, kolaycı tanı mı? Otopsi yapılmadan verilen “kalp yetmezliği” tanıları, tıbbi gerçeklikten çok, prosedürel kolaylık gibi görünüyor sanki. Valla kurura bakmayın bir günde 3 ani ölüme kalp yetmezliği açıklaması yapılınca ister istemez bu soru aklımıza geliyor.
Ülkemizde sağlıktan sorumlu makam ve kişiler yalnızca semptomları etiketlemekle kalmamalı, bu ani ölümlerin arkasında sistematik bir sorun olup olmadığını da araştırmalı. Toplum sağlığını tehdit eden bir zincir varsa, bunu ortaya çıkarmak sağlık otoritelerinin sorumluluğudur.
Bizler bu ani ölümlerden fazlasıyla etkileniyoruz. Sorgulamak suç değildir.
Toplumun artan endişesi, komplo teorisi değil, gözlemlere dayalı haklı bir sorgulama hakkıdır. Her ani ölüm sonrası “genetikmiş”, “yorgunmuş”, “stresliymiş” gibi açıklamalar yapılması, artık kimseye yeterli gelmiyor. İnsanlar, gerçek ve şeffaf bilgi istiyor.
Bu yazım ne sağlık çalışanlarını hedef alıyor, ne de tıbbi tanıların geçerliliğini toptan reddediyor. Ama toplumun içindeki “anlamlandıramama” halini, gittikçe artan ani ölümlere verilen yüzeysel açıklamalar beni deli ediyor, endişelendiriyor ve tüm toplum olarak bunun endişesini yaşıyoruz.
Çünkü herkes aniden ölüyorsa, mesele bireysel sağlık sorunlarının ötesinde, sistemsel bir krize işaret ediyor olabilir.
GERÇEK SORGULANMADAN İYİLEŞME MÜMKÜN DEĞİLDİR.
KADER’E DE BAĞLAYACAK KADAR CAHİL DEĞİLİZ KUSURA BAKMAYIN…
KARAKUŞ