Ülkede pek çok alanda sıkıntı var.. Bu sıkıntıları ortadan kaldırılmasına yönelik de beklentiler mevcut… İşte hükümetler de bu sıkıntıları çözüp halkın refah içinde yaşaması için vardır.. Siyaset bunun için yapılır, sorun çözme sanatıdır..
Refah derken bu sadece ekonomik anlamda algılanmamalıdır elbette..
Yaşam kalitesi oldukça önemli bir noktadır.. Yaşam kalitemizin yüksek olması demek mutlu bir toplum olduğumuz sonucunu doğurur..
Mutlu bir toplum olur isek, stres temelli hastalıklar azalır, bu olduğu için insanı suça teşvik eden sebepler de biter.. Bitmese de çok çok azalır.. Bir zincirin birbirine bağlı halkaları gibi…
Yaşam kalitesi sadece havuzlu villada yaşamak ya da birkaç yüz bin paundluk lüks araba kullanmak değildir..
İyi bir eğitim sistemi, sorunsuz bir sağlık alt yapısı, insanı sinir etmeyecek bir kamu düzeni, denetimli bir yaşam, yolda seyrederken sinir katsayınızı yükseltmeyecek düz asfalt bir yol gibi..
İnsan hakları, hasta hakları, hayvan refahı.. O kadar çok konu var ki!.. İşte bunları sağlamak için yasalar çok önemli..
Ülkeler yasalar ile yönetilir.. Yasalar ne kadar güncel ise insan hayatı da o kadar kolaylaşır..
Genç bir cumhuriyet olabiliriz ama yasal eksikliklerimizin 1983 yılından bu yana hala tamamlanamaması ciddi bir sorundur. Çünkü bu yasal eksiklikler yaşam kalitemizi aşağıya çekiyor, o zaman da mutsuz bir toplum oluyoruz!
Çok basit konularda bile karşımıza yasal eksiklikler çıkıyor!
Ülkede kadına yönelik şiddet vakaları artıyor.. Bakıyorsunuz bu konuda yasal eksiklik var, defalarca ayni suçu işleyen insanlar küçük cezalarla kurtuluyor.. Son tartışmamız bakım evindeki yaşlı insanlarımıza yapılan kötü muamele.. Soruyoruz yine yasal eksikliklere dikkat çekiliyor!
Trafik kurullarına uyma konusunda sıkıntılıyız, cezalar caydırıcı değil.. Ne yapmak lazım, yasaları güncellemeliyiz değil mi?
Bir çok konuda kurumlar arası yetki karmaşaları olduğu için sorunlar çözülemiyor.. Bu yetki karmaşaları yasal düzenlemeler ile giderilecektir.. Sorun çözülürse insanlar da mutlu olur..
Çağ farklılaştı, alışkanlıklar da değişti.. Buna uygun yasal alt yapılar şart..
O zaman ne yapmalıyız, öncelikle oturup yasal tüm eksiklikleri belirleyip, bunları çağımıza uygun hale getirmeliyiz.. Bunu Meclis’teki birkaç hukukçunun yapabilmesi mümkün değildir, gerçekçi olalım!..
Gündelik hayatta karşımıza çıkan ve yasal sorunlar nedeniyle tekrarlanıp duran her türlü sıkıntının çözümü için işi sadece yasa çalışmak olan bir komisyon / komite kurulması şarttır..
Bir bakana bir sıkıntıyla ilgili soru yönelttiğiniz zaman çoğunlukla “yasa eksik ya da yasası çıktı ama tüzükleri geçmedi” gibi cevaplar alıyorsunuz!
Gerek var olan yasaların güncellenmesi, gerek eksik yasaların tamamlanması gerekse ihtiyaç hissedilen tüzüklerin hayat bulması için bir komisyon mu komite mi adına ne derseniz deyiniz bir yapı oluşturmak şart.
Bu yapı içerisinde eski yargıçlar, deneyimli hukukçular ve yeni nesli bilen ihtiyaçlarını analiz edebilen genç hukuk insanları, ayni şekilde hem deneyimli bürokratlar, hem de çağın gereklerine göre hazırlık yapabilecek genç bürokratlar olmalı..
Bugünden çok daha refah ve mutlu bir toplum olmanın anahtarlarından biri budur, eminim… O zaman haydi iş başına…