Lefke-Çetinkaya Kupa Finalindeki hadiseler konusunda yazdıklarımın doğruluğu veya yanlışlığı üzerinden araştırma yapmak yerine, bazı “spor kökenli” şahsiyetler bana ulaşarak;

Yaa, sen siyaset yazan bir adam olarak bırak bu spor mevzusuyla biz uğraşalım” diye “telkinde” bulunmaktadırlar.

Ben de onlar gibi, hadiseyi sadece “spor” çerçevesinde gören herkese aynı şeyi söylüyorum:

Doğrudur, ben siyaset yazıyorum… Ve fakat Kupa finalinde Lefke TSK’ne karşı tezgâhlanan ahlaksız komplo da zaten tam da siyaset odaklı bir kumpastır. Asıl bunları yazmazsam kalem oynattığım konuların dışına düşmüş olurum ki, aile terbiyem gereği doğruluk ile dürüstlük dışı davranışlara karşı çıkma yolundaki kavgama da ihanet etmiş olurum”…

Bir kez daha vurgulayalım:

- Lefke TSK’ne karşı son kupa finalinde hazırlanan tuzak, çeyrek asrı aşkın bir süre Lefke ve yöresine karşı, Lefkoşa’daki siyasi rejimin odağında alçakça sürdürülen diskriminasyon ve tecrit politikalarının ayrılmaz bir parçası olarak bölge sporuna da yönelik bir imha stratejisi olup, ayrıca “bardağı taşıran son damla” olmuştur.

Bu tuzak o kadar pervasızca sergilenmiştir ki;

Maç tatiline ilişkin hiçbir kural ve prosedür çalıştırılmamış, olaylarda darba maruz kalmayan ve maçı devam ettirme eğiliminde olan hakemin bu yöndeki kararı engellenmiş, bir takım “hükmen” kupa sahibi yapılmıştır.

Bize ulaşan bazı iddialar, Federasyon Başkanı’nın hakemi “maça çıkma tatil et” diye uyardığı noktasındadır.

Kaldı ki, kupanın Çetinkaya’ya “önceden kararlaştırılan” şekilde verilmesinin bir başka “sigortası” da, kullanılacak penaltı gol olmasa bile, Lefke’nin geri kalan 30 dakikada sahada dokuz kişi kalacak olması sebebiyle maçı mutlaka kaybedecek olmasıydı.

Yani, tezgâhın bütün dişlileri, daha baştan Lefke’yi öğütmek için ayarlanmıştı.

Nitekim 24 saat içinde futbol tarihimizin en ağır cezalarını bırakın ilan etmeyi, oturup maçla ilgili tüm raporların değerlendirilmesini tamamlamak, savunma almak ve “gereğini kaleme alıp yazmak” için bile 24 saatin çok üzerinde bir zamana ihtiyaç olur.

Talimatlar bellidir, bu raporlara göre bu cezalar verilir” ayaklarına da yatmasın kimse…

Ne Futbol Federasyonu aslında özerktir, ne de o bünyedeki disiplin ve karar mekanizmaları… Maç gözlemcilerinin bile “Başkan’ın yüce(!) görüşü” hilafına rapor yazmaları mümkün müdür?

Böylelikle “kutsal kitap” gibi takdim edilen “talimatlar” da bunlara göre “çalıştırılır”.

Spor camiasından arkadaşlar bana;

Sen bırak, biz uğraşalım bu işle” diyorlar da… Uğraşmıyorlar işte… Hadisenin “derinindeki” perde arkası tezgâhları gün ışığına çıkarmaktan ürküyorlar.

Çünkü işin içinde siyaset çamuru var, birtakım siyaset baronlarının bu ülkenin bir bölgesini tecrit politikalarının en katmerlisiyle “sürekli cezalandırma” gibi histerik bir motivasyonu(!) var…

Bu “motivasyon” da, acımasız bir siyasi rejimin temel karakteristiğidir. Bununla uğraşmayacaksak neyle uğraşacağız söyler misiniz?

* * *

Ve bugün işte “Tahkim Kurulu” toplanacak Lefke’nin başvurusuyla…

Sadece bu maça ilişkin veya “hükmen kupa verme” değil, Lefke’yi önümüzdeki sezon da cezalandırıp “küme düşmesini sağlama” amaçlı, anormalliğin zirvesindeki “kararlar” bir kez daha masaya yatırılacak.

Lefke halkı bu “Tahkim Kurulu”ndaki isimleri iyi ezberlesin şimdi…

Çünkü çıkacak olan karar, ya Lefke TSK ile Lefke ve bölgesi hakkında verilen idam kararının infazını onaylayacaktır… Ya da futboldaki Lefkoşa Dükalığının onca baskısı ve “telkinlerine” rağmen, doğru dürüst kararlar olacaktır. Dolayısıyla federasyonun baronlarına karşı ilk kez soylu bir çıkış…

Gerek olumlu, gerek olumsuz, her iki bakımdan Lefkeliler bu “Tahkim Kurulu”nu hatmetsinler. Alacakları kararlarla Lefke bölgesinde unutulmayacaklar çünkü…

Doğru dürüst” demişken, bir son söz de “bölge milletvekili” ve sporla ilgili Bakan olan Kemal Dürüst Beye:

- Lefke-Çetinkaya Kupa Finalinde doğruluk ve dürüstlük ayaklar altına alınmıştır Kemal Bey… Ya Meclise bir araştırma önergesi verin diğer siyasi partiler vermeden… Ya da “özerklikle” ilgisi alakası olmadığını sizin de bildiğiniz şu Federasyondaki “Lefke ve bölgenizin düşmanı” kadroyla ilgili gereken önlemleri devreye koyun… Başka yolu kalmamıştır çünkü…