Kadın mı! Çok iyi gider...

Ya cinsellik!... O daha da iyi olur...

Daha iyi ne olabilir peki!...

Mmmm...

Çocuk...

Harika bir buluş...

En güzel ve renkli gözlüsünü, en şirin burunlusunu, dudaklısını ve de tombişini bulun bulabildiğiniz kadar... Bir de söyletiverin boylarından büyük lafları bebişlere...

Bu şirinliklere bakakalan müşterilerse aval aval satın alsınlar ürünü hemencecik...


 

Buraya kadar etkin bir pazarlama aracı olarak kullanılan “bebekler” kısmı böyle...

Bir de çocuklarla asla ve de asla ilgisi alakası olmayan ürünlerde kullanılan reklamlar vardır ki, işte burada nasıl bir acımasız sömürüyle çocuk istismarının devam edebildiğini, buna nasıl göz yumulduğunu anlamış değilim...


 

Örneğin bir telefon operatörü reklamında, yetişkinler için olan bir televizyon kanal tanıtımında ve daha birçok alakasız üründe neden bebekler, çocuklar kullanılır...

 

Bu çocuk sömürüsü, ürünü daha sempatik göstermek uğruna mı yapılmakta!... Tamam anladık, amaç ürünü satmak değil de ürünü sempatik göstermek olabilir... Reklamın tekrar tekrar izlenilmesini sağlamak, o reklamı konuşulur kılmak vs.. Bu şekilde her ne satıyorsanız tüketiciyle daha bir samimi ve sıcak bir ilişki kurmuş oluyorsunuz... Ama sonuçta yaptığınız “Kırmızı başlıklı kızdaki kurttan” farklı değildir...

 

Şimdi gelelim bize, yani KKTC’ye... Reklamlarında çocuk istismarı konusunda kendini aşmış bir firma, yaptığı reklamlar yetmezmiş gibi, “tatlı rekabet” diyerek, çocuklarımız arasında “Selocan” yarışması yaptırıyormuş... Giriyorsunuz şirketin sitesine ve “en güzel çocuk bu çocuk” deyiveriyorsunuz... Çocuklarını yarışmaya sokan aileler seferber olmuş... Herkes önüne geleni arayıp, “Şu siteye gir de bir tıklat benimkinin üzerine” diyormuş... “Facebook’da “beğen”i seç de en güzel çocuk, en güzel selocan benimki oluversin” diye ricalarda buluyorlarmış...


 

Bence asıl istismarı, kim bilebilir, belki de kendini tatmin etmek için o küçücük çocukları bu yarışmalara sokanlar yapıyor... Bence en büyük kabahati de bunlar gerçekleştiriyor... Her kim çocuğunu böylesi bir sıralamaya sokuyorsa, tabii ki öncelikle kendi bilecekleri bir mesele, kendilerinde olan bir tasarruf... Ancak ne olur kendinize gelin anneler ve babalar... Çektirmeyin çocuklarımıza bu eziyeti, vermeyin kimseye çocuklarımızı sıralama, seçme, sömürme yetkisini... Bence, sizce ve de herkesçe çok iyi biliniyor ki, “BÜTÜN ÇOCUKLAR YARIŞMASIZ, SIRALAMASIZ VE DE İSTİSNASIZ EN GÜZELDİR”...


 

Herkese iyi ve keyifli bir hafta sonu diliyorum...