Eğitim, her çocuğun temel hakkıdır. Eğitim, toplumun gelişimi ve ilerlemesi için temel bir unsurdur. Ancak, sizlerin tam gün eğitim sistemine geçişiniz, öğrencilerin karşılaştığı bazı ekonomik zorlukları da gün yüzüne çıkarmıştır. Pek çok öğrenci, pahalı yemeklerle mücadele ederken, temel beslenme ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk yaşamaktadır.

Sağlıklı beslenme, çocukların büyüme süreçlerinde kritik bir rol oynar. Ne yazık ki, birçok çocuk yeterli ve dengeli beslenme imkanlarına sahip değildir. Özellikle ekonomik olarak dezavantajlı aile çocuklarının, sağlıklı besinlere erişim konusunda sıkıntılar yaşıyor. Yeterli beslenemeyen çocuklar, hem fiziksel hem de zihinsel olarak gelişimlerini tam olarak sürdüremeyebilirler.

Öğrencilerin tam gün okulda bulunmaları, öğle yemeğinin önemini bayağı bir artırıyor. Fakat bizim devletimizin yemek hizmetlerinin olmayışı, öğrencilerin sağlıklı ve dengeli beslenmesini engelliyor. Bu durumda yetersiz yemek, öğrencilerin öğle yemeğini atlamalarına veya sağlıksız yiyecekler tüketmelerine yol açıyor. Böylece öğrencilerin dikkat, öğrenme kapasitesi ve genel sağlığı üzerinde olumsuz etkiler de oluşuyor. Bunları anlamak için alim olmaya gerek yok. 

3 gün önce bire bir gözlerime şahit oldum. Öğrenciler , kendi aralarında para koyup ortak hep birlikte tam gün okul saatlerinde , öğle yemeği için kaldırmalarda oturup yemek yiyorlar. Yemek diyorsam da bildiğiniz bir somun ekmek , biraz salam , çips ve kola. Tabi ki aynı zamanda zararlı bir çok besinden söz ediyoruz. Tekrar ediyorum bunları alabilmek içinde hepsi para koyarak ortak alıp yiyorlar. Çocuklar sokaklarda oturup bunları yiyorlar. Çocuklara neden okulda yemiyorsunuz diye sordum ve aldığım cevap “HER ŞEY ÇOK PAHALI,  PARAMIZ YETMEZ” 

Şimdi diyeceksiniz ki aileleri evde yemek yapıp çocuklara hazırlayıp versinler. Evet doğru ama bunu yapmak için de PARA lazım. Dar gelirli aileler, artık yetişemiyor. Sabah harçlık, öğle yemek parası buna tek maaş anca yetiyor. Hiç bir aile çocuğunun okula parasız gitmesini tabi ki istemiyor ama olmayanın da olmuyor işte. Bir kaç arkadaş ortak para koyarak karınlarını doyurmaya çalışıyor. Beslenme, öğrencilerin konsantrasyonu, sağlığı ve genel akademik performansı için temel bir faktördür. Ancak, yüksek yemek fiyatları veya maliyetler, bu ihtiyacı karşılamada engel oluşturuyor. 

Ekonomik sıkıntılarla başa çıkmak için birçok aile veya öğrenci, alternatif çözümler aramaktadır. Bazıları, evden getirdikleri yiyeceklerle günü geçirmeye çalışırken, bazıları da aç karnına derslere odaklanmak zorunda kalıyor. Bu durum, öğrencilerin  başarılarını ve genel sağlıklarını olumsuz etkiliyor. Sizler eğitimden sorumlu diye atandığınız, çok sayın bakan ve erkanları okulları bir gün dolaşın. 

Tam gün diye atlandırdığınız ve hiç bir altyapıya sahip olmadan, hiç bir şekilde çocukların öğle aralarına destek olmadan, hiç bir şekilde okul kantinlerinden her gün yiyecek alınamaz olduğunu bir de kendi , gözleriniz ile görünüz. Sizler Eğitim Bakanlığı olarak  bu zorluklara karşı daha etkili çözümler üretmeniz için, daha fazla bütçe ayrımanız , eğitim politikalarının daha esnek yapmanız gerekiyor.  Ayrıca, eğitim bakanlığının sadece eğitim alanında değil, toplumun genelini kapsayacak şekilde stratejik işbirlikleri geliştirmesi de önemlidir. Ama nerde cepler daha yakın. Çıkarlar daha önemli olduğu sürece bu zihniyet ile işte ne  yazık ki , gelecek nesil harcanıyor . 

Ekonomik sıkıntılar nedeniyle çocukların okulda yemek alamaması, aynı zamanda sosyal eşitsizlikleri de artırabilir. Ekonomik olarak daha iyi durumda olan öğrenciler, okul kantininde ki yiyeceklere kolaylıkla erişebilirken, dar gelirli ailelerin çocukları bu imkandan mahrum kalabilir. Bu durum, eğitimde fırsat eşitliğini de olumsuz yönde etkileyebilir. Tabi bunu görecek, anlayacak ve hemen müdahale edebilecek bir bakanlık gerekli. 

Sonuç olarak sürekli gelecek nesillere daha güzel bir KKTC bırakmak istiyoruz diyorsunuz ya. İşte o söz ettiğiniz gelecek SOKAKLARDA KURU EKMEK YİYOR … SİZDE MAKAMLARINIZDA TABAK DOLUSU YİYİNİZ…


KARAKUŞ