Karakuş'un köşe yazısı...
Bu yazımı sadece çok üzüldüğüm ve utanç duyduğum için yazıyorum. Kimsenin suçluluğunu veya suçsuzluğunu konuşmak için değil. Kaldı ki bu bizlerin işi değil. Şimdi yapmadan düşünselerdi diyeceksiniz. Aynı zamanda o eller yazdı reçeteleri de diyebilirsiniz. Yaptılar ki kelepçe taktılar diyeceksiniz. Her şey söylenebilir. Her şey yakıştırılabilir. Olayın kelepçe ve üzücü kısmındayız biz.
Burada o yaptı, bu yapmadı meselesi değil. Burada şahsi olarak vicdanımı rahatsız eden görüntüleri dile getiriyorum. Ülkemin doktorunun elleri kelepçeli bir şekilde ifşa edile edile yargılanması çok ağrımıza gidiyor. Suçluluğu ispat edilene kadar herkes suçsuzdur. Bu sözü son zamanlarda çok duyar olduk. Ama biz bu kısmında değiliz. Onlar bizim DOKTORLARIMIZ. Onlar bizleri, sizleri hepimizi muayene eden DOKTORLARIMIZ. Yeri geldi onlar hayat kurtaran DOKTORLARIMIZ.
Bu insanlar tutuklanıp halklarında getirilen iddialar için mahkemeye çıkartılıyorlar. Ortada suç var ama henüz suçlu tayin edilmedi. Duvara dizerek, ellerine kelepçe takarak yarın tamamen suçsuz bulunma ihtimalleri çok yüksek olan insanları, bu şekilde davranışlar ile ne kadar acınası bir sistemin içinde olduğumuzu yine görmüş ve tanık olmuş oluduk. YAZIKLAR OLSUN!!!
Yine tekrarlıyorum ne yaptıklarını , neler olduğunu tam olarak bilmemekle birlikte, bir yandan yaşanan olayın travmasını yaşıyoruz, öbür yandan ise yüzlerine aşina olduğumuz, çoğu zaman aile gibi olduğumuz , bu ülkede hangi köşeyi dönsek karşılaştığımız DOKTORLARIMIZIN o KELEPÇELİ halleri bizleri çok üzüyor. Suç , suçlu kısımı ve yargılama bizlere asla düşmez. Bu ülkede yargı ve adalet varsa elbet er yada geç yerini bulacaktır. Bizi yıpratan onları bu halde görmek oluyor.
Ben kendi adıma yineleyerek söylüyorum ki çok üzülüyorum ve artık bu kadar ile durur diye dua ediyorum. Harbi olalım hangimiz çıkan haberlerde gördüğümüz DOKTORLARIMIZ için üzülmüyor ki? Yorumlar bir yana dursun. Öfkeli bir halk var haliyle herkes aslında üzüldüğü için ve konduramadıkları için ateş atarcasına yorumlar yapıyor. Empati kurarak onları da anlamaya çalışıyoruz. Ama yarın yüz yüze geleceğimiz ve gerçekten suçsuz olan DOKTOR ve ECZACI’larımızı bu kadar psikolojik saldırı ile yıpratmayalım. Unutmayalım onların da aileleri var.
Yine söylüyorum ortada bir SUÇ var. Bunu artık anladık, tanık olduk, gördük. Fakat işin o yanı yargıya ait. Öfkemizi bir kenara bırakıp, bizim ülkemizde, bizim DOKTORUMUZ’un düştüğü bu duruma çareler düşünsek. Biraz üzülsek, biraz onların şu anki psikolojilerini anlasak mı acaba? Bir de o KELEPÇE o kadar mı gerekli ? Anlamı sadece şüphelinin kendine veya başka birine zarar vermemesi ve kaçmaması için takılır. Neyin şovu bu yaptıkları. Uyuşturucu zanlı haberlerini açınız ve bakınız. Hiç birinin ellerine kelepçe takmıyorlar.
Oysa başka ülkelerde DOKTORLAR, ÖĞRETMENLER, POLİSLER sessiz sedasız yargılanıyor. Kimi zaman mahkemeleri gece veya hafta sonu görülüyor. Ülkenin içine düşeceği durum göz önünde bulunarak çağdaş ülkelerde yargı bile İNSANCA yapılıyor. Yok burada “DUVARA DİZİP ELLERİNE KELEPÇE TAKARAK”. Bu saymış olduğumuz makamlar bir ülkenin resmidir, geleceğidir , güvenidir. Şimdi yine aynı düşünce gelecek bazılarınızın aklına “YAPMASALARDI”, “ONLAR YAPARKEN UTANMADI DA BİZ Mİ UTANACAĞIZ” . Asıl anlatılmak isteneni anlattığıma inanıyorum. Anlamak istemeyenlerin de savunmaları aynı yukarıda yazdıklarım gibi olur. Olanla ölmüşe çare yok derler.
Günlerce resimleri ve isimleri ifşa edilmesin diye yasaklar konuldu. O yasaklara yapılan yorumları da okuduk. Yanlış yoldayız. Nihai sonca kadar hepimiz sabırla beklemeliyiz. O YAPAR, BUNDAN BEKLEMEZDİK yerine bu olayların artık bir son bulmasını istemek bunları düşünmek daha iyileştirici olur diye düşünüyorum. İlaçlarımızın tarlalarda ve çöplerde olması gerçeğini , yapılan yolsuzluğun büyüklüğünün gerçekliğini hiç bir şey değiştiremez bunu kabul ediyoruz ama gelin görün ki , O RESİMLER hepimizi çok üzüyor. En azından kendi adıma söylüyorum.
VE TABİ Kİ
Elleri kanlı olmayan , azılı katil olmayan, tecavüzcü olmayan, uyuşturucu baronları olmayan bu insanların gördüğü bu muamelenin dışında EN ACI OLANI ise
BİR ANNE ADAYI
İKİ CANLI OLAN
KALDIĞI KÜÇÜK YERDE BETON ÜZERĞNDE OTURMASI VEYA YATMASINDAN DOLAYI HAMİLELİĞİ RİSKE GİREN, DÜŞÜK TEHLİKESİ OLAN BİR İNSANI ACİLE GÖTÜRÜP, TÜM BU OLASILIKLARI VE RİSKLERİ BİLMELERİNE RAĞMEN GERİ GETİRİP AYNI YERE KOYMALARI. BU KABUL EDİLŞR BİR ŞEY DEĞİL. BU ŞEKIDE YARGILANMA SÜRECİ OLAMAZ. BU İNSANLIK DEĞİL…
SAVAŞ’tan BETERİNİ YAŞIYORUZ BU ÜLKEDE
TEK KELİME GELİYOR DİLİMDEN DE ELİMDEN DE…
KOCAM KOCAMAN AĞIZ DOLUSU
YAZIKLAR OLSUN BÖYLE SİSTEME…
KARAKUŞ