Geçtiğimiz gün “tüm KKTC vatandaşlarının haklarını korumak asli görevimdir” diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, bu görevini sadece müzakere süreciyle ilişkilendirmesini ve İrsen Küçük hükümetinin haksızlıklarına hiç değinmemesini eleştirmiştik.
Gerçekten de “vatandaşlarım arasında ayrım yaptırmam” diyen Cumhurbaşkanı’nın, içteki partizanlığa seyirci kalırken, Hristofyas’ın önerilerinden yakınması manasızdı.
Rum lidere kızan Eroğlu’nun, kendi başbakanının uygulamalarına seyirci kalması oldukça şaşırtıcıydı. Tüm vatandaşlarının haklarını korumak isteyen bir cumhurbaşkanının, en azından son istihdam rezaleti karşısında çileden çıkması gerekmez miydi?
Meğer Cumhurbaşkanı çileden çıkmış… Önceki gece doğrudan istihdamlardan şikâyet etmese de, hükümetin genel performansından hiç de memnun olmadığını açıkça ilân etti.
Eroğlu’na göre halk gidişattan memnun değil… İcraatlar yetersiz ve yanlış… Yolsuzluk iddiaları çok fazla… İktidar kadrosu dağınık ve disiplinsiz…
Bundan aylar önce Haberdar Gazetesi yazarları olarak Cumhurbaşkanlığı’na konuk olmuştuk. Sayın Eroğlu bu buluşmada da hükümetten pek memnun olmadığını belli etmişti. Ama bunu bir tür “dertleşme” düzeyinde tutmayı ve açıktan belli etmemeyi tercih ediyordu.
Belli ki aradan geçen zaman onun da sabrını tüketmiş… Artık daha açık ve daha net konuşuyor… Bu iyi bir gelişme... Halkın ve medyanın bu kadar yakındığı bir ortamda, devletin zirvesinin de muhalif blokta saf tutması önemli.
Eroğlu’nun çıkışı, sadece Cumhurbaşkanı olması bakımından değil, UBP’lilerin hâlâ daha en çok önemsediği isim olması bakımından mühim.
Eroğlu, son çıkışıyla, partililere İrsen Küçük’e karşı kurultay hazırlıklarının startını vermiş oldu. Muhtemelen bunun arkasından, müstakbel başkanı işaret edecek.
Aslında bütün bu olup bitenler öyle veya böyle, UBP’nin hâlâ daha güçlü bir parti olduğunun göstergesi. UBP’li hükümete karşı toplumun her kesiminden şiddetli eleştiriler yükselse de ülkede alternatif bir siyasal oluşum öne çıkamıyor. Sonuçta parti, kendi muhalefetini yine kendi içinden çıkartıyor.
Herkes hükümetten şikâyetçi ama çoğu kişinin kafasında bugün seçim olsa gönül rahatlığıyla oy verebileceği bir başka parti yok. Muhalefet partilerinin etkisi oldukça az. Halk arasında örgütsüz, verimsiz ve dağınık bir yakınma hali almış başını gidiyor. Bunu derleyip toparlayacak güçlü bir muhalif sesin yankısı işitilmiyor.
Eroğlu, işte bu muhalefet boşluğunu doldurmaya yöneldi. Böylece hem kendisine danışmadığından yakındığı şimdiki kadroyu tasfiye etmiş olacak hem de UBP’yi zirvede tutmaya devam edecek.
Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun Haberdar yazarlarının ziyaretinde “yazılmamak kaydıyla” söylediği bazı şeyleri işitince, “bunları açıkça söyleseniz ülkenin en büyük muhalefet lideri siz olursunuz” demiştik…
Sayın Cumhurbaşkanı, geçtiğimiz gün muhalefet liderliğini ilan etmiş oldu. Eğer aradığı şey, kendisinin sözünden çıkmayacak bir kadro değil de ülkeyi daha düzgün yönetecek bir ekipse şimdiden hayırlı olsun...
- - - - -