Üç garantörün meclisleri aynı anda karışıverdi…

Yunanistan'da dün hükümetin kemer sıkma politikalarına karşılık memleket savaş alanına döndü... Meclis göstericilerin ablukası altında kaldı... Yüzlerce kişi yaralandı ve de tutuklandı... Ülkedeki sol hükümetin başı Başbakanı Yorgo Papandreu önce parlamentoyu kemer sıkma önlemlerine destek vermeye çağırdı... Ardından bu çağrıyı protesto eden tüm kamu ve özel sektör çalışanları 48 saatlik genel grev başlattı..

Derken İngiltere karıştı bir anda... İngiliz hükümetinin uygulamaya geçirdiği emeklilik reformu ile birlikte sendikalar, çalışanların maaşlarından kesilen emeklilik katkısındaki artışa rağmen, emeklilik maaşlarının düşeceğini savundu. Yani hem daha yüksek kesinti, emeklilikteyse daha az maaş formülasyonu... Ülkede genel grev yasal değil ancak tüm kamu çalışanların eşgüdümlü bir kararla gittiği genel greve de engel olunamıyor... Sendikaların önderliğinde dün başlayan 24 saatlik genel grev nedeniyle ülkede hayat durdu… On binlerce okul kapandı, havaalanlarındaki pasaport kontrollerinden mahkemelere kadar birçok sektörde memurlar iş bıraktı….

İşin buradaki ilginç yanıysa sendikaların desteğiyle İşçi Partisi liderliğine seçilen Ed Miliband’ın greve karşı olduğunu belirterek İşçi Partili milletvekillerinin greve katılmayacağını açıklaması... Unutmamak gerekir ki İngiltere'de birçok sendika, İşçi Partisi'ne mali destek sağlıyor ve sendika üyeleri partinin başkanlık seçimi gibi konularda da söz sahibi oluyor. Buna rağmen Ed Miliband’ın ödün verme gibi bir niyeti yok...

Türkiye’ye gelince... Hala mecliste nelerin yaşanacağı bilinmiyor. Ana muhalefet milletvekilleri ile BDP destekli bağımsız milletvekilleri yemin etmedi. Bu nedenle meclis faaliyetlerine katılma ehliyetine henüz sahip olamadılar... Gazeteci dostum Mustafa Balbay ile Prof. Dr. Mehmet Haberal’a ise Silivri’den çıkış izni verilmedi. Onlara da meclise gelip yemin etme yolları hukuken kapatıldı... Velhasıl bir muamma da TBMM’de devam etmekte...

Bizim meclisteyse durum mos mor!... Başka havalardan çaldık ve oynadık biz yine dün kendi kendimize...

Gerçekten öyle...

“Feminist Atölye” isimli beş kişilik bir grup, mor giysilerle Meclis’i bastı dün... Genel Kurul izleyici bölümüne girerek bayraklar ve pankartlar açtılar... Uzun süre dokunulamadı, dışarıya çıkarılamadı kadın eylemciler. Çünkü mecliste onlara dokunabilecek kadın güvenlik görevlisi bulunanamıştı... Ancak meselenin en önemli yanını lütfen gözardı etmeyin... Yunanistan’da kan gövdeyi götürdü, ancak meclis çalışmaları durmadı , kararlar çıkarıldı... İngiltere’de her şey durdu ancak parlamento asla çalışmalarına ara vermedi... Türkiye’de mecliste yemin krizi yaşandı, ancak çalışsın diye CHP’li geçici meclis başkanı Oktay Ekşi, yemin ederek meclisi çalıştırdı... YA BİZDE... Beş morlu kadın, tek bir hamleyle meclisin oturumunu yarına erteletti...

Siz buna ister Kıbrıs Türkü kadınının veya feministinin gücünü deyin, isterseniz morarmış meclisin zaafiyeti...