Düzen artık kulluk ve eyyamcılık düzeni değildir, bu düzen çoktan bitmiştir, yasal ve hukuki çerçevede haklı taleplerimizi elde etmek için her ne gerekiyorsa yapacağız. Adalet istiyoruz.”

Bu ifadeler;

Bir futbol final maçında düzenin derebeylerinin oluşturduğu Lefkoşa Futbol Dükalığının, Lefke TSK’nın kupasını gasbetmesi ve ayrıca ona uyguladığı zulümle ilgili değildir sadece…

Genel anlamda, bir zamanların tüm ada çapında en gözde ilçe merkezlerinin başında gelen ve adadaki Kıbrıslı Türk varlığının medarı iftiharı olan Lefke ve yöresine karşı mevcut siyasi rejim tarafından sürdürülmekte olan sistematik abluka, tecrit ve diskriminasyon politikalarına;

Lefke ve bölge halkını temsil eden sivil toplum örgütlerinin topyekûn olarak “YETER” diyen haykırışıdır.

Lefke Türk Spor Kulübü’nün uğradığı saldırılar bardağı taşıran son damla olduğu için, Lefke’ye yönelik düşmanlığa karşı başkaldırının da simgesi olmuştur futbol kulübü…

Bu yüzden Lefke ve yöresinin güçlü sivil toplum inisiyatifi de, düzenledikleri son basın toplantısında kentin sosyo-ekonomik ve siyasi alanda uğradığı tüm mağduriyetlerin mücadele bayrağını LTSK’nün Menekşe-Beyaz renkleriyle özdeşleştirmiştir.

Eninde sonunda, ister erken, ister zamanında, bir genel seçim kapıya dayanacaktır.

O zaman Lefke’ye can verecek olan Aplıç Kapısını açmayanlar;

Bölge insanını zehirlemekte olan CMC felaketini kökten temizlemeyenler;

Bölgenin can damarlarından olan narenciyesine gereken önemi vermeyenler;

Lefke’nin orta ve lise dereceli okullarından Güzelyurt’a öğrenci kaçırıp, bu okulların kapılarına kilit vurmaya çalışanlar;

Lefke’ye bir gram yatırım yapmaktan kaçanlar;

Yaklaşık üç aydan bu yana, bölge insanının herşeyi, gözbebeği, sevinç ve umutlarının sembolü, şerefli Lefke Türk Spor Kulübü camiası ile Lefkelileri “ihanetle” suçlayan;

Astığım astık, kestiğim kestik” zihniyeti taşıyan siyasi ikbal peşindeki bir futbol derebeyinin ülkenin bir parçasını adeta “hain” ilan etmesi karşısında ona “yeter bu işi bırak, ülkeyi daha fazla parçalama” diyemeyenler;

Parti bayraklarını Lefke’ye sokamayacakları gibi… Büyük ihtimalle kendileri de giremeyeceklerdir.

Devlet gücüyle ve yasalara saygılı Lefkelilerin olgunluğu sonucunda girdiklerini farzedelim…

Bırakın kendilerine oy atacak insan bulmayı, konuşacak insan bulmayacaklar, kepenkleri indirilmiş ve sadece Menekşe-Beyaz bayraklarla donatılmış bir kasaba bulacaklardır karşılarında…

Zulüm payidar olamaz, zalimin hasmı Allahtır” demiştir bir hadisinde Hazreti Peygamberimiz…

Lefke’nin yardımcısı da önce Yüce Allah, sonra da Lefkelilerin yılmayan mücadele azmi ve sadece Kıbrıs’ın değil, dünyanın dört bir tarafına yayılmış ve halen Lefke TSK’nün haklı davasına destek yağdıran Lefkelilerdir.

Fevzi Beyar Hocamız dünkü yazısında, geçtiğimiz günkü basın toplantısına destek veren Lefke’den göç etmiş insanları tanımlarken “Diaspora Temsilcileri” ifadesini kullanmıştır.

Çok ince ve lafı mideden değil, beynini kullanarak anlayanlar için gerçekten “cuk” diye yerine oturan bir ifade olmuştur bu “diaspora” kelimesi…

Lefke’den göç edenlerin Lefkoşa başta olmak üzere KKTC’nin pek çok kentinde ve bunun yanısıra özellikle İngiltere ve Avustralya’da oluşturdukları Lefkeli toplumlar;

Deyim tam yerindeyse bir tür “diaspora” özelliğini taşımaktadırlar. Çünkü adanın köklü bir Türk yerleşim birimi olan Lefke,1963–1974 dönemindeki Rum ablukası ve saldırı tehditleri karşısında bile göç vermemiştir. Aksine, çevre köylerden Rum saldırıları sonucunda kaçan Kıbrıslı Türklerin ana kucağı sıcaklığında sığındıkları Lefke, onlarla daha da büyümüş ve gelişmiştir.

Ancak 1974’den sonra, Kuzey’deki siyasi rejim ve iktidar sahiplerinin Lefke’ye karşı uyguladıkları organize abluka, izolasyon ve ayırımcılık, Lefke insanının göçüne sebebiyet vermiştir. 35 yıldaki bu göç, Lefke dışında önemli Lefke kolonileri yaratmıştır.

Ve yine bu göç, Kuzey’deki acımasız siyasi sistem ve iktidarlarının Lefke’ye yönelik sistematik siyasi diskriminasyonu nedeniyle meydana geldiğinden, göç edenler de sıradan göçmen değil, gittikleri yerde “diaspora” potansiyeli taşıyan topluluklar oluşturmuşlardır. Aktif bir “diaspora” birlikteliğinin sağlanması ve güçlü bir “Lefke Diasporası” için de son adım;

Bu insanların Lefkelilik ortak paydasıyla örgütlenip kulüplerine başta üyelik ve aidatlar yoluyla aidiyet simgesi olarak sarılmaları olacaktır.

Haydi Lefkeliler bir “hisa” daha… Ezber bozulacak, statüko yenilecektir.