Tamam kabul… İşiniz kolay değil. Yükünüz ağır. Sürekli göz önündesiniz. En ufak bir hatanız yüzünden manşetlere düşebilirsiniz. Ama sorumluluğunuz fazla diye “havalı” olma hakkınızın da fazla olduğunu düşünmeniz biraz garip kaçıyor.

Yaz mevsimi gelince “başbakan, özel bir ziyarette bulunmak üzere yurt dışına gitti” ya da “falanca bakan bir dizi temasta bulunmak amacıyla Türkiye’ye uçtu” türü haberlerde artış olur. “Bir dizi temas” veya “özel bir ziyaret” denilerek gizemli ve yüce bir havaya büründürülmek istenen şey, alt tarafı tatil. Her insanın ihtiyacı ve hakkı olan bir şey. “Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan ya da milletvekili olanlar tatil yapamazlar” diye bir kaide yok. Yılın yorgunluğunu atmak sizin de hakkınız. Bunun için isterseniz beş yıldızlı, havuzlu bir otele gidersiniz, isterseniz yeni ülkeleri keşfe çıkarsınız, isterseniz dağın başına çadır kurarsınız. Kime ne?

İyi ama sanki yılın 365 günü halka hizmet ediyormuşsunuz gibi davranarak, tatile çıktığınızı gizlemek de neyin nesi? Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu’na sormak gerek: Başbakan’ın Bodrum’da tatil yapacak olması ayıp, yasak ya da günah bir şey midir ki saklıyorsunuz?

Bazı bakanlar bu yıl tatil için yurt dışına çıktı. Gayet normal. Kimisi bu işi sessizce yaptı. Ama nedense bazıları seyahatini “bir dizi temas” kılığına sokmaya çalıştı. İşte bu tuhaf. “Her zaman iş başındayım; nefesimi tuttum halkım için çalışıyorum” diye kendini kasmanın ne lüzumu var?

Geçtiğimiz yıl “herkes ülkesinde tatil yapsın” kampanyası yürütülmüştü. Turizm Bakanı “aman uzağa gitmeyin, buralarda kalın” diye çırpınırken bazı bakanlar yine de tatillerini yurt dışında geçirmeyi tercih etmişlerdi.

Kampanya yüzünden geçen sene herkesin gözü kimin nerede tatil yaptığına odaklanmıştı. Hükümet mensuplarının kendi kampanyalarına aldırış etmemesi gerçekten de garipti. Ama bu yıl öyle bir sorun yok. Hem zaten bizdeki oteller doluymuş. Yani dileyen dilediği yerde tatilini yapabilir. Bakan bile olsa…

Yoksa, tatili çalışma gezisi diye yutturma cinliği, bulunulan makamı ve kendini fazla yüceltmekle ilgili bir durum mu? “Koskoca bakan tatile mi gitti desinler” türü bir abartma mı? Bu memlekette makam aracı dahi tuhaf duruyor. Hele üç beş kilometrelik yolculuğu, eskortlu ve sirenli bir şatafata dönüştürmek komik bile sayılır.

Birkaç milyon nüfuslu, güvenlik ve trafik sorunu fazla, hiyerarşinin çokça önemsendiği bir yerde yaşıyor olsak hadi neyse… Şatafat Lefkoşa’da rüküş kaçar…

Sayın yetkililer; kimsenin size bir şey dediği yok. Yeter ki abartılı triplere girip de boşu boşuna şimşekleri üzerinize çekmeyin. Kendinizi kasmayın ve tatilinizin tadını çıkarmaya bakın… Hepinize iyi tatiller…