KENDİ AYAĞIMIZA SIKMAK!..

….. Üniversitesi öğrencilerinden ……., serinlemek üzere gittiği havuzda boğularak öldü…

….. Üniversitesinde okuyan Nijeryalı öğrenci, ülkeye kargo yoluyla hint keneviri ve uyuşturucu sokmak isterken yakalandı…

……….. üniversite öğrenimi için gelen öğrenciler arasında da uyuşturucu kullanımının yaygın olduğuna işaret ediyor…

…… üniversitesi öğrencisi ….. trafik kazasında hayatını kaybetti…

Bu sıraladıklarım son birkaç yılda binlerce yayınlanmış haberden sadece birkaçı…

Bu ülkede okuyan 32-33 bin Türkiye vatandaşı öğrenci varken, sanki tüm üniversite öğrencilerini büyük tehditler bekliyormuş gibi anlaşılmaz bir hava estirilmeye çalışılıyor.

Polis Basın bildirilerinde aynı hataya düşülüyor, gazete ve televizyon haberlerinde hep aynı yaklaşım sergileniyor. En küçük olaydan, en büyüğüne varıncaya kadar hesapsızca yapılıyor bu yanlışlar.

Bugün internet, en yaygın ve etkili araç. Nereye gidecek olsak, ne planlasak önce internete başvururuz. Türkiye’den ülkemize gelmeyi planlayan öğrencilerin ve ailelerinin yaptığı ilk iş de kuşkusuz bu oluyor.

Bu nedenle attığımız her adıma dikkat etmeli, birkaç münferit olayı, üzücü de olsa onbinlerce öğrenciye yüklememeliyiz. Onların Türkiye’deki ailelerini huzursuz etmemeli, yeni gelecek olan öğrenci ve ailelerini sıkıntıya sokmamalıyız.

Yıl sonu geldi, üniversite sınavı sonrası tercih dönemi kapıda…

Her an bizimle ilgili atılacak “geleneksel iftiralara” da hazırlıklı olmalıyız… Geçen yıl “sahte diplomalar sizden geliyor” dendi, ek yerleştirmede belki de gelebilecek yüzlerce, hatta binlerce öğrencinin önü kesildi… Zaten sanal ortamda ülkemizdeki üniversiteleri rakip görenler tarafından sistematik bir biçimde devam eden karalama kampanyalar mevcut. Bir de biz bu “rezil yaklaşımlara” bari eklemeler yapmayalım…

Ülke ekonomisini ayakta tutan en önemli kurumlar üniversitelerimiz. Olmadıklarını düşündüğümüzde ne Gazimağusa ayakta kalabilir, ne Lefkoşa, ne Girne ne de Lefke ve Güzelyurt… Ne olur çıksın bir ekonomist de söylesin bize, teker teker üniversitelerimiz kapandığında ne olacağını… Belki o zaman daha rahat algılayabiliriz ne yaptığımızı, ya da ne yapmamamız gerektiğini…

Öğrenci akışında ciddi azalmalar devam ediyor. Türkiye’de her ilde açılan devlet ve vakıf üniversiteleri bu akışı önemli ölçüde azaltan nedenlerin başında geliyor.

Ancak hiç olmazsa bir de biz kendi ayağımıza bari sıkmayalım…

KKTC, elimdeki son 5 yıllık dünya istatistiklerine baktığımda, üniversiye öğrencileri için en güvenli ve de en huzurlu ülke…

Bunun kıymetini çok geç olmadan hep birlikte bilelim ve koruyalım…