Aytuğ Türkkan'ın köşe yazısı...
10 yılı aşkın bir süredir “Türkiye ile elektrikte enterkonnekte şart” diye söyledik, yazdık… Karşılığında kimi kesimlerden hakaret işitsek de geri adım atmadık… Ama bunları söylerken de hep altını çizdik; “Bu iş uzmanların işi, en doğrusunu uzmanlar bilir” dedik…
İşte nihayet gerçekten uzman kişiler de ortaya çıktı ve gerçeği toplumun önüne koydu…
Siyasetten tamamen arınmış, detaylı teknik bilgiler içeren ve yapılması gerekenlerin özetlendiği bir raporumuz var artık…
Kıbrıs Türk Ticaret Odası güncel tartışma konumuz olan enerji arzına yönelik Prof. Dr. Murat Fahrioğlu ve Prof. Dr. Serkan Abbasoğlu’na ‘KKTC Güncel Elektrik Üretim Durumu ve Enterkonnekte Bağlantı Seçenekleri’ başlıklı bir rapor hazırlattı.
22 sayfalık raporun sadece sonuç kısmının belirli bir noktasını sizlerle paylaşıyorum… Hiçbir siyasi gaye gütmeden, hem enerjide arz güvenliğini sağlamanın, hem de yenilenebilir sağlıklı bir enerji üretim modeline daha ucuz bir maliyetle ulaşmanın yöntemlerini hocalarımız paylaşıyor…
Ben başka bir yorumda bulunmuyorum; işte sonuç kısmında bazı önce çıkan detaylar:
“…Enterkonnekte bağlantı birçok açıdan küçük bir izole ada şebekesine sahip olan ülkemiz için önem arz etmektedir. Büyük bir şebekeye bağlantı hem şebeke sağlığını artırmaya yardımcı olur hem de yenilenebilir enerji kaynaklarının ülkelerin enerji üretim sepetine daha fazla entegrasyonuna olanak tanır. Ayrıca, yenilenebilir kaynaklarda çeşitlilik göstermeyen ülkeler için farklı kaynakların farklı zamanlarda paylaşılmasına da yardımcı olur ve daha uygun maliyetli ve çevre dostu kaynak kullanımına imkân tanır.
Diğer yandan AB’nin enerji ve çevre hedeflerine ulaşabilmek ve daha sürdürülebilir ve çevre dostu bir üretim sepetine sahip olmak için de entegrasyon önem arz etmektedir. Tüm bunların ışığında, KKTC’nin daha büyük bir elektrik şebekesine bağlantı kurarak kapasite artışını başlatması elzemdir. Türkiye, Almanya'dan sonra Avrupa'nın en büyük ikinci elektrik şebekesidir ve ENTSO-E üyesidir. Yunanistan ve Bulgaristan ile 3 bağlantı hattı üzerinden Avrupa şebekesine bağlantısı vardır. Kıbrıs'tan Türkiye'ye bağlantı kurmak, AB'deki son ülkeyi de Avrupa şebekesine bağlayacaktır. Bu en ekonomik ve teknik olarak uygulanabilir çözümdür düşüncesindeyiz.
Ada güç sistemleri küçük ve izoledir, bu nedenle Rüzgâr ve Güneş (PV) gücünün kullanılmasından kaynaklanan sorunlara karşı daha hassastır. Enterkonnekte bağlantı bu noktada sadece Kuzey Kıbrıs için değil Güney Kıbrıs içinde fayda sağlayacaktır. Bu bağlamda 160 MW kurulu Rüzgâr gücünün normal koşullarda sadece 65 MW civarını kullanabilen GKRY, KKTC ile birbirine bağlandığında, sınırı 80 MW'a kadar yükseltmiştir. Dolayısıyla, boyutlarının dörtte biri kadar bir sistem bile, bu yenilenebilir kaynakta artış elde etmelerine yardımcı olmuştur. Ayrıca her iki tarafın da Güneş (PV) kurulum kapasitelerini artırmasına yardımcı olmuştur.
Danimarka da benzer bir deneyim yaşadı. Danimarka, rüzgâr kaynağı açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olmasına rağmen, şebekesindeki istikrar sorunları nedeniyle rüzgâr enerjisinden çok fazla yararlanamadı. Elektrik şebekeleri diğer ülkelerden izole edildiğinde, güçlerinin %25-%30'undan fazlasını rüzgârdan üretemiyorlardı. Ancak, Almanya’ya bağlandıktan sonra, zaman zaman ihtiyaçlarının %150'sini rüzgâr enerjisinden üretebildiler ve fazla miktarı Almanya'ya sattılar. Danimarka şu anda diğer ülkelerle %50'den fazla ara bağlantıya sahiptir.”