Kıbrıs, kurak bir adadır...

   Sadece tarımda değil, turizmde gelişme gösterebilmesi için suya ihtiyacı vardır...

   Bunu sağlamanın yollarından bir tanesi, pahalı maliyeti göze alarak, denizden arıtma sistemleri kurmaktır...

   Nitekim, Bafra’da ve Gazimağusa’da bu sistem son 3-4 yıldan beri uygulanıyor...

   Güney Kıbrıs’ta da benzeri uygulama vardır...

   Kuzey Kıbrıs ile Türkiye arasındaki mesafenin yakınlığı nedeniyle, uzun yıllar bir başka proje üzerinde duruldu...

   Yani, deniz altından geçirilecek borularla Kuzey Kıbrıs’a su getirilmesi...

   Türkiye’nin geçmiş hükümetleri, böylesi bir projeye olumlu bakmakla birlikte, yüksek maliyetin yanı sıra, sabotaj olasılıkları üzerinde durarak ileri adım atmadı...

   Ne var ki; şimdiki Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs’a su gönderilmesi konusunda kararlı bir politika izledi...

   İlk günden itibaren ne söylediyse onu yaptı...

   Devlet Su İşleri Dairesi, verilen direktifler doğrultusunda harekete geçti ve 2010 yılında projenin detaylarını kamuoyuna aktardı...

   Buna göre; yaklaşık 80 kilometrelik Deniz Geçişi İsale Hattı’nın oluşturulacağı ve Alaköprü Barajı’ndan sağlanacak suyun, Kuzey Kıbrıs’taki Geçitköy Barajı’na aktarılacağı duyuruldu...

   Alaköprü barajının temeli 7 Mart 2011 tarihinde atıldı....

   Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun da katılımıyla gerçekleşen temel atma töreninde oldukça duygulu anlar yaşanmıştı...

   Tören sonrasında Alaköprü Barajı’nın inşası nedeniyle bazı insanların bulundukları yerden kaldırılmaları zorunlu hale geldi...

   Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu 9 Eylül 2011 tarihinde, bu insanların başka bir bölgeye nakledilmeleri ve zararlarının karşılanması konusunda karar aldı...

   Sırada bugün temeli atılacak olan Geçitköy Barajı vardır...

   Asrın Projesi’nde ‘İkinci dev adım’ bugün atılıyor...

   Güney’de doğal gaz aramaları ne kadar önemliyse, kuzeydeki su projesi de o kadar önemlidir...

   Hatta adanın tümünü ilgilendiren hayati bir projedir...

   Sayın Erdoğan’ın belirttiği gibi; bu proje 7 Mart 2014’te tamamlanmış olacak...

   Hayallerin gerçekleşmesine sadece 2 yıl kaldı...

   Proje tamamlandığı zaman Kuzey Kıbrıs’a yılda 75 milyon metre küp su akacak...

   Bunun 11 milyon metre küpü içme amaçlı kullanılacak...

   Bir zamanlar olduğu gibi artık musluklardan içilebilir kalitede su akacak...

   Nereden bakarsanız bakınız, böylesi bir proje Kıbrıs için yapılan tüm fedakârlıkların da ilerisindedir...

   Can ve mal güvenliği kadar hayati bir meseledir...

   Kıbrıs sorununun çözümlenmesi durumunda tüm ada halkının bu projeden yararlanabilmesi söz konusudur...

   Projenin kesin maliyeti belli olmamakla birlikte yaklaşık 470 milyon dolarlık bir harcamadan söz ediliyor...

   Yunanistan başta olmak üzere birçok AB üyesi ülke ‘bir milyon doların’ peşinde koşarken, Türkiye’nin, 470 milyon dolarlık bir projenin finansmanını üstlenmesi büyük bir fedakârlık örneğidir...

   Bu fedakârlığın önemini bilmeliyiz...

   Asrın Projesi’nde ‘ikinci dev adımı’ saygıyla selamlıyoruz...