İşini adaletle, dürüstçe, nizama uygun yapanları tenzih ediyorum. Genelleme yapışmadan bazı kendini makamında dev görenler ve de bununla birlikte yolsuzluk ve rüşvetle hayatını idame ettirenleri anlatıyoruz. Acı ama gerçekler ile..:

Toplumların sağlıklı bir şekilde ilerlemesi ve gelişmesi için ekonomik ve sosyal adaletin sağlanması büyük önem taşır diye biliyoruz eğer yanlış bilmiyorsak. Ancak, ülkemizde halk geçim derdinde boğuşurken, bazı kamu görevlilerinin makama güvenerek rüşvet ve yolsuzluk peşinde koşmaları, bu adaletin önündeki en büyük engellerden biri haline gelmiştir. 

Geçim sıkıntıları, bireylerin sadece ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal açıdan da zorlanmasına neden oluyor. İnsanlar, temel ihtiyaçlarını karşılamak için ek işlerde çalışmak zorunda kalıyor, borçlanma yoluna gidiyor,  ya da daha düşük yaşam standartlarına razı oluyor. Bu durum, toplumsal huzursuzluk ve güvensizliği artırarak, toplumsal dayanışmayı zayıflatıyorken, öte yandan da YOLSUZLUK ve RÜŞVET olayları ile de ayrıca sarsılıyor. 

Bu bazı kendini dev aynasında görenler, elerine yetki verilenler , makama güvenerek rüşvet ve yolsuzluk peşinde koşmaları, toplumda adalet duygusunu zedeleyen ciddi bir sorundur. Kamu görevlilerinin yetkilerini kötüye kullanarak haksız kazanç elde etmeleri, devletin halk nezdindeki güvenilirliğini sarsmaktan  ve toplumsal yapının temelini oluşturan güven duygusunu yıkmaktan öteye gitmez. 

Kamu kurumlarında yeterli denetim mekanizmalarının bulunmaması, rüşvet ve yolsuzluk için zemini çoktan hazırlamıştı zaten. Şeffaflık eksikliği, kamu kaynaklarının etkin kullanımını engellemeye  başlayalı çok oldu. Tabi ki  yolsuzluk riskini de beraberinde getirisi. Denetimsizlikler yıllardan beri var olduğu için, hali ile toplumda yolsuzluğun normalleştiği ve kabul gördüğü bir kültürel yapı, kamu görevlilerinin de bu tür davranışları benimsemesine yol açamaya zeminini hazırlamıştır. Etik değerlerin zayıf olduğu ortamlarda, yolsuzluk daha yaygın hale gelir bunu bilmek için alim olmaya gerek yok sanırım. 

Halkın geçim sıkıntılarıyla mücadele ettiği bir ortamda, yolsuzluk ve rüşvetle zenginleşen bireylerin varlığı, toplumsal adalet ve güven duygusunu sarsmaya devam ediyor. Bu sorunların çözümü için kapsamlı ve kararlı adımlar atılması gerekmektedir. Etkili denetim mekanizmalarının kurulması, kamu görevlilerinin ve etik değerlerin güçlendirilmesi, yolsuzlukla mücadelenin temel taşlarıdır. Toplumun genel refahını ve adalet duygusunu korumak için, yolsuzlukla mücadeleye yönelik kararlı bir duruş sergilemek hükümet yetkililerinin görevidir. 

Ülkenin her yeri kangren oldu. Nereden baksak ve tutsak elde gözler kalıyor. İyileştirme için icraat yok ama bol ve boş vaatler her zaman dillerde. Yanlış ellerde ve zihinlerde yol olmaya mahkum bırakılan bir ülke. Top tüfek ile savaşımız yok ama giderek yok olmaya giden ve bundan hiç rahatsızlık duymayan hükümlerin kurbanlarıyız.