İşin yoksa şimdi bir de “tünel” muhabbetiyle uğraş!
Türkiye Ulaştırma Bakanı Mehmet Habib Soluk’un KKTC ziyaretiyle gündeme gelen “Girne-Lefkoşa arası tünel” hadisesi de sanırım toplumu “Anamur’dan su” projesi gibi bir süre oyalayacak.
Oyalasın… Hayatımız oyalamalarla, belirsizliklerle ve bu siyasi sistem ve sahiplerinin yalan-dolanlarıyla geçiyor ya…
Bir tünel rüyamız eksikti, o da olsun bunların yanında…
Bazen inceden esprili de oluyor bu işler aslında…
Baksanıza… “Tünel projesi” Türkiye Ulaştırma Bakanı tarafından dillendiriliyor ama bizim kısa sürede “büyük başarılara imza atan” Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanımız Ersan Saner bu rüyanın bile üzerine atlıyor.
“Girne’ye tünel yapma önerisini KKTC Ulaştırma Bakanlığı olarak bundan aylar önce dile getirdiklerini, o esnada topluma ütopik bir fikir gibi geldiğini ancak şimdi TC Ulaştırma Bakanlığı tarafından olumlu karşılandığını” söyleyen Saner, Kıbrıs Türk kamuoyunu gülmekten kırıp geçirecek şu sözleri de sıralıyor ardından:
“Biz önceden hayal ederiz, düşünürüz, proje ve fizibilite raporları hazırlarız, raporlar uygun çıkarsa çalışmalarımızı başlatırız”…
Bu sözlerin ardından aslında bana göre şu cümle gelmeliydi:
“Sonra da tipik UBP zihniyetiyle yüzümüze gözümüze bulaştırır halkımızı da bir güzel kazıklarız”
Geçelim… Ya Türkiye Ulaştırma Bakanı bizimkileri çok saftirik ve iktidarda kalabilme adına “Mars’a tünel projesini” bile “ütopik bulmayan” “havsalaya” sahip adamlar olarak gördü… Ya da bizimkiler, halk iradesine dayanmayan iktidar pozisyonunda halkın dikkatini başka yöne çekmek için Türkiye Ulaştırma Bakanı’nı da bir şekilde alabandaya aldılar ve “Girne’ye tünel” işini gündeme soktular. “Hayırlısı olsun” bakalım…
Velâkin… Belki iki Ulaştırma Bakanı’nın daha haberi yok ama…
UBP iktidarının göreve gelmesiyle birlikte son birkaç yıldır Kıbrıslı Türkler “Girne tünelinden” de büyük bir projeye imza atıp uygulamaya koyarak, Kuzey Kıbrıs’tan Larnaka’ya tünel açıp, kitleler halinde oraya geçerek yerleşmeye başladılar bile…
Bakan Saner’in tüneli daha hayal aşamasındayken, Kuzey’den Larnaka’ya açılan tünel vızır vızır çalışıyor.
Kuzey’deki siyasi rejimle iktidarının baskı ve zulmünden bunalan;
Buradaki adaletsiz düzenin insanlara aşsız, işsiz ve çaresiz bırakması karşısında hayata tutunmaya çalışan vatandaşlarımız artık ailelerini de alıp Güney’e yerleşmeye gidiyor.
Özellikle de Larnaka ve çevresine…
Dün Levent Özadam köşesinde bu konuya bir kez daha acı acı dikkat çekti.
Kepenk indiren esnaftan, eski KTHY çalışanlarına kadar, Kuzey’de tutunamayan pek çok insanımızın çoluk-çocuk Güney’e, Larnaka’ya, Limasol’a yerleştiklerini yazdı.
Sırf işsizlik parası için Güney’e yerleşmek durumunda kalan insanlarımızın bulunduğunu da belirtirken, halihazır Güney’de yaşayan binlerce Kıbrıslı Türk aile olduğundan söz etti.
Yaklaşık dokuz ay önce, bir TV kanalında o dönemdeki ortağımla birlikte hazırladığımız programa mesaj ve telefonla katılan bazı izleyiciler, çok sayıda Kıbrıslı Türk ailenin Larnaka’yı mesken tuttuklarını, oraya yerleşip çalıştıklarını, çocuklarını da Güney’deki bazı özel okullara kaydettirdiklerini söylemişlerdi.
Daha sonra Larnaka civarında genellikle Kıbrıslı Türklerin konut aldıkları bir sitede ailece yaşadıklarını söyleyen eski bir tanıdıkla Kuzey’de karşılaşmıştım. Her geçen gün Kuzey’den daha fazla Kıbrıslı Türk’ün oralara gelip yerleştiklerini ve şikâyetçi olmadıklarını bana söylerken;
“Başka hiçbir çaremiz kalmamıştı” diyordu.
Yine daha sonra tanınmış bir siyasetçimiz son iki yıl içinde Güney’e yerleşen Kıbrıslı Türklerin sayısının 10-15 bin civarında olduğunu tahmin ettiklerini söylüyordu.
Dokuz ay önce o kadar olmamışsa bile, şimdi olmuştur herhalde…
* * *
Kuzey’de “Girne tüneli” muhabbeti devam ededursun…
Buradaki siyasi rejim ve iktidar bekçilerinin insanlarımızı sürüklediği çıkmazlarda sıkışan, bunalan ve acı çeken insanlarımız adeta Larnaka’ya tünel kazarak gruplar halinde, bir daha dönmemek üzere ülkeyi terk ediyorlar.
Biz de Girne’ye tünel açma rüyalarıyla oyalanalım…
Larnaka tüneli vızır vızır işliyor oysa…
KKTC’ndeki rejim ve iktidarı için ne gam…
Yarın bir “Bakanımız” çıkar ve konuşur;
“Nere isderlarsa gitsinler elin geri zekâlıları, GİDEN GİDER, KALAN SAĞLAR TÜRKTÜR”…
Demez mi sizce?
Sıraya bile girerler bence…