TIP-İŞ Başkanı Dr Erol Şeherlioğlu ile dün uzun bir sohbet yaptık. Sağlık sektöründe yaşanan sorunlardan tutun da Hemşireler ve Ebeler Sendikasının yaşadığı sorunlara kadar her şeyi konuştuk. Sohbetin sonunda Sağlık Bakanı Ahmet Kaşif de bizim gibi düşünüyor ama elinde yetkisi olmadığı için bir şey yapamıyor dedi. Bu sözlere Bakan Kaşifin tepkisini yazımın ilerleyen kısmında bulacaksınız. Neyse konumuza dönecek olursak iki gündür sağlığın içinde bulunduğu zor ve tıkanmış sorunlarını işlemeye çalışıyorum. Dr. Şeherlioğlu’na Karpaz’da yaşanan doktor sıkıntısını ve bu nedenle yaşanan ölümü sordum ve daha nice ölümleri. Başkan Şeherlioğlu “Basın dahil her kesim yaşanan ölümleri doktorlara yüklemeye çalışıyor. Biz doktorların hataları yok mu var; ancak politikacılar kendi işlerini eksik yapıp istihdam edilmesi gereken doktorları istihdam etmeyince olan oluyor ve izne ayrılan doktorun yerine başka doktor istihdam edilemiyor. Bütün mesele bu. Bununda ötesine bakacak olursak hala sözleşmeli işe alınan doktorlar Başbakan İrsen Küçük’ün bizlere söz vermesine karşın kadrolanmamıştır. Yani doktorların birçoğunun hem aldığı maaş düşüktür hem de sıkıntılıdır. Bugün birçok doktor motivasyonu düşük bir psikoloji ile çalışmaktadır. Bakan Kaşif’e de haksızlık yapmak istemiyorum. Bu tür konuları çözebilecek olan Türkiye Elçiliğidir, bakanlık değil. Bakanların bu konuda yetkileri bence sınırlıdır. Çünkü Bakanın kendisi de bize yardımcı olmak istiyor ama her ne halsa olamıyor” dedi ve Başbakanlık ile Sağlık Bakanlığı arasında yaşanan polemiği anlattı bana.

 

“Acil servis dahil her bölümde eyleme gidebiliriz”

 

“Başbakan İrsen Küçük sözleşmeli işe alınan doktorların kadrolanması yönünde bizlere söz verdi ve gerekli yazıyı hazırladı. Ancak yazının akıbetini sorduğumuzda Başbakanlık Sağlık Bakanlığına gönderdiklerini Sağlık Bakanlığı da Başbakanlıktan bir yazı gelmediğini savunuyor. Bu sorun kısa sürede çözüm olmazsa Acil servis dahil her bölümde eyleme gidebiliriz. Eski yıllarda Devletin acil servis konusunda alternatifi yoktu ancak şimdi hizmet alabileceği özel hastaneler var. Bu nedenle eylemi sert bir şekilde hayata geçirebiliriz. Biz hakkımız olanı istiyoruz, fazlasını değil”

 

 

Bakan Kaşif: “Ben sağlığı bilenlerle tartışırım”

 

Meclisin toplantısına gittim dün, genelde meclis günleri mutlaka toplantıları takip ederim. Sağlık Bakanı Ahmet kaşif ile karşılaştık oldukça sinirliydi; anlaşılan dün sabah konuğum olan TIP-İŞ Başkanı Dr Erol Şeherlioğlu ile yaptığım sohbeti izlemişti. Hiddetli bir şekilde bana çıkışarak “ben sağlığı bilenlerle konuşurum” dedi birkaç kez. “Sabah ki programa mı bozuldunuz dedim” Bakan Kaşif yine “ben sağlığı bilenlerle konuşurum “ diyerek söylene söylene yanımdan ayrıldı. Vallahi üstüme almadım, evet ben sağlığı çevresel sorunlarıyla bilirim ancak sözü anladığım kadarıyla TIP-İŞ Başkanı Dr Erol Şeherlioğlu’naydı anlaşılan. Yıllardır bu işin içinde olan bir Sendika Başkanının bu işi bilmediğini kimse düşünmez sanırım. Yani şimdi Bakan Ahmet Kaşif sağlıkta ciddi sorunların olduğunu bilmiyor mu Allah aşkına ve bunların birçoğunun da çözümsüz kaldığını.

 

****************

 

Töre’ye yakıştıramadım

 

UBP Milletvekili Zorlu Töre Milletvekili seçildiğinde sevinmiş, hatta kabine de bakan olduğunda “yakışmış az çekmedi” demiştim kendime. Bakan olmasının ardından Mecliste ilk karşılaştığımda “Sn Bakan hayırlısı olsun ancak size tavsiyem kendinize bir an önce iyi bir ekip kurun. Bakanlık zor iştir” demiştim. Kendisi de “haklısın kuracağım” demişti. İyi bir ekip kuramadığı ap açık orta da ki basında son 6 ay da neredeyse pek çok kez kötü bir şekilde alındı. Meclisin dünkü toplantısına gittiğim de ayrılmadan önce Zorlu Töre’yle karşılaştım. Yanında birkaç vatandaş vardı. Başladı bana bakarak verip veriştirmeye “sen bir yazında Zorlu Töre hiçbir icraat yapmadı dedin. Neye dayanarak bunu söylüyorsun. Geçen gün gördüm programını Çalışma Bakanına yağ çekip duruyordun danışman olabilmek için. Zaten sen her bakan oldun bu ülkede, herşeyi sen iyi bilirsin”… ve daha nice hakaretler. Soğuk kanlılığımı yitirmeden “Sn Bakan ben yazımda sizin hiçbir icraatta bulunmadığınıza dair bir şey yazmadım, kaldı ki siz başarısız olmuş bir bakansınız bu nedenle görevden alındınız, 2 Milyon Türk lirasının yanlış bir şekilde ödendiğini, ölü hayvancılara çek çıkartıldığını ne çabuk unuttunuz. Ben mesleğimi başarıyla yapıyorum, bundan rahatsız olmamalısınız” dedim.

Sonrasında Sn Töre söylene söylene gitti. Araya UBP Genel Sekreteri Ertuğrul Hasipoğlu girdi desem yeridir. Zorlu Töre kendini kaybetmiş bir şekilde hakaretramiz bir üslup kullanmasına karşın ben kendisine bu köşe de ağır konuşmayacağım. Ama yakıştıramadım doğrusu. Görevden alınmanın verdiği bir acı bu. Halk Benim de Zorlu beyin de çalışmalarını ve yaptıklarını çok iyi görüyor ve takdir ediyor. O nedenle içim rahat. Bir zamanlar MAP’ın kurultayına eski model bir Fiat 124 araçla geldiği günü hatırlıyorum, borçlarından dolayı mallarına nedereyse haciz gelmişti ve başkanlığına yeniden aday olduğu MAP’ta MHP Milletvekilleri karşı adayı desteklemiş ve Töre’ye bu seçim kaybettirilmişti. Bu nedenle Zorlu bey vekil seçildiğinde ve bakan olduğunda “hakkıydı, az çekmedi” demiştim yüzüne beraber. Makam sizi de ne kadar hızlı değiştirmiş Zorlu bey. Üzüldüm hem de çok üzüldüm. İnsan Adı ve Soyadı için yaşar bu hayatta, bunu idrak edecek kadar büyüdüm ben, ya siz?

 

 

KTHY’den “Taksiciler” de mağdur oldu

 

KTHY’nin pilot ve hosteslerini özel olarak sürekli taşıyan ve Devletle anlaşmalı olan bazı özel taksiciler yaklaşık bir yıldır Devletten alacakları yüklü paralarını alamıyorlar. Meclis odasında dün sabah otururken gördüm onları. Yanlarına gittiğimde bana sorunlarını anlattılar. “Başbakan Küçük’e geldik görüşeceğiz. İnşallah sorunlarımızı çözer” dediler. Öğleden sonra Meclise gittiğimde bir de baktım ki hala bekliyorlar. “noldu görüştünüz mü diye sordum”; cevapları acıydı “hayır hala bekliyoruz”…

 

 

İşadamı Koçyiğit: “Hükümet yatırımı engelliyor”

 

Güzelyurt’un tanınmış işadamlarından ve UBP’nin önemli kalelerinden biri olarak bilinen İşadamı Yalçın Koçyiğit de dün meclis Koridorlarında Başbakan İrsen Küçük’ü bekleyenlerdendi. “Güzelyurt’a önemli bir inşaat yatırımı yapmaya hazırlanıyorum. Planı, projesi herşeyi hazır. Ancak hala bana gerekli yardımı yapmamakta Hükümet direniyor” anladığım kadarıyla istediği kredi değil, bazı izinlerdi. Kredi de istese karşılığı varsa elbetteki Hükümet yardım etmeli. Koçyiğit Güzelyurt Milletvekillerinin de bölge yatırımcılarına daha fazla önem vermesi ve Hükümetle aralarında köprü olması gerektiğini ifade etti. Ancak bir hayli sıkıntılıydı. “ben partiliyim ve partime çok bulundum Gökhan bey” dedi, devamını varın siz tahmin edin.