Konuk yazar Karakuş yazdı...

Var mı dünyanın başka bir yerinde bu anlayış? Var mı başka ülkelerde bu şeklide eğitimi fırsata çevirmek? Var mı başka eğitim yuvalarında bu tarz ticaret işleri?

Çocuklar mezun olacak 80 TL kep ücreti isteniyor. Veliler tabi ki bu ücreti ödüyor. Sonra okul tüm mezun olacak çocukların,  kimlik belgelerine el koyuyor. Sebep kep yırtılır, kirlenir veya kaybolursa onun karşılığında teminat alıyorlar. Ödenen 80 TL de kep iade edildiğinde geri verilmeyecektir. Nasıl bir mantık ve eğitim anlayışı bu? 

ÜSTELİK KEP VE MEZUNİYET KIYAFETLERİ KİRLİ BİR ŞEKİLDE AİLELERE VERLİYOR..

Sizler eğitim yuvaları mısınız? Yoksa tefeci mi? Bu ne demek ya. Eğitimin geldiği nokta artık pes dedirtiriyor. Halk zar zor iki kuruş para kazanıyor. Onu da ellerinden hangi bacaktan,  nasıl alacaksınız hesaplarını yapıyorsunuz. El insaf be. Gerçekten duyduklarımız ve de gördüklerimiz karşısında ne diyeceğimizi bilemiyoruz. 


Halkın düşürüldüğü dar boğazın farkında olmayan sayın Devlet-i Aliyye mensupları okullarda, eğitim yuvalarında dönen bunca haksız para taleplerinin, soygunların  ve de ticaret işlerinden haberiniz var mı? Elbete ki HAYIR . Bizde öylesine sorduk zaten. Nasıl olsa bu ülkede her şey öylesine yapılmıyor mu? Devasa eğitim masrafları  yetmiyor gibi, bir de mezuniyet ayağına son golü atma çabası içinde olan okulların,  fütursuzca bu şekilde yaptırımları ile eğitimin de artık bu ülkede kalmadığını açık ve net resmidir. 

Hiç bir şeyin sorgulanmadığı ve denetilmediği ülkede, her şey mubah. Yakında selam verenden ücret alınacak. Toprak bastı parası alınacak. Marketlerin, restaurantların,  mağazaların el cep yaktığı şu günlerde ve dahasında insanların kıt kanaat geçinmeye çalıştığı bu zor günlerde VURUN da korkmayın mantığı ile eğitim de artık paran varsa okursun yoksa, okumasın  paran varsa mezun olursun , yoksa olamazsın çizgisine geldi sayenizde. 

İnsanları 11.800 TL asgari ücrete kitleyip, sonrasında da ellinden o parayı nasıl alırım projeleriniz hiç bitmez sizlerin. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın,  mantığını artık ejderhaya çevirdiniz ve ateş ata ata halkı yakıp kavurdunuz. Eğitimin bu şeklide ticaret platformu haline getirmeniz çok üzücü olmakla birlikte , artık ne kadar  eğitim verebilirsiniz sorularını da birlikte getiriyor. 


Bu ülkede her şeyin, kurum ve kuruluşların kendi uyguladığı yasa ve sistmele işlediğini gözler önüne bir kez daha sıralıyor. Ne kadar acınası bir duruma gelindi. Yaşadığımız yüz yılda eğitimin, sağlığın ve sosyal yaşamın her geçen gün geriye gitmesi ve hiç kimsenin buna dur diyememsi tamamen cahil ve sorgulamayan,  araştırmayan hatta ve hatta her söyleneni yapmaya mecbur bırakılan bir toplum var etme cabasıdır. 

Denetim organlarının derin ve bitmek bilmeyen kış uykuları. Yönetimin sadece ve sadece kendi menfaatlerinin peşinde olması. Halkın alım gücü düşmüş, insanlar evlat okutmaktan aciz mi kalmış, iki işte mi çalışıyorlar?  Çalışıp cabalayıp sadece devletin faturalarını mı ödüyor? İnsanlar bir bir ölüyor mu? Uyuşturucu başını alıp gitti mi? Ülke artık siyahiden dolup taştı mı? Bunlar ve bir çoğu sorun hiç birinizin umrunda değil. 

Asgari ücretin en fazla %25 artabileceğini söylüyorlar. Bu söylediğiniz rakamile resmen emekci ile dalga geçiyorsunuz.  Ayrıca aldığınız önlem paketleri de o kadar alakasız ki.  Marketlerde her ürün ateş pahası. Her şey %200 zamlanıyorken, öbür yandan emeğe komik komik dalga geçer gibi %25 artışlardan söz ediyorlar. İnsanlar şu an hayata kalmak için çalışıyorlar. Geri kalan hiç bir şey için güçleri kalamdı. 

3 günlük özel hastane tedavi görmek  40 bin TL oldu. Eee  devlet hastanesi var diyorsanız. Evet var tam olarak ortaköy civarında bir bina var haklısınız. Halkın artık dayanacak bir nebze gücü kalmadı. Bi de şu dışarıda eğlenenler,  meyhaneler de yiyip içenleri örnek göstereceksiniz eğer.  Toplumun en ensesi kalın olan kesimi  onlar.  Gözlemlerken iyi gözlemleyin.  Çünkü bazı gözü kapalı kulağı tıkalı kesim var ki bu ülke de yönetime toz kondurmuyor. İşte bu denli yanlılar ve yalakalar gidiyor  o mekanlara. 

Kısacası sayın Devlet-i Aliyye büyükleri. Bu  yönetildiği düşünülen ülke de artık emekcinin gücü bitti tükendi. Aldığı maaş verdiğinin çok çok altına kalıyor. Bitmek bilmeyen okul faturaları, elektirk faturaları, hayatta el değmemiş kanalizasyon faturaları,  belediye ceza faturaları, polisin canı istedi diye yazdığı faturalar, marketlerde her gün değişen fiyat  politikalarına ve daha bir çok elzem ihtiyaca  yetemiyor ve gücü tükendi bitti. Sayenizde sağlığa da, eğitime de asla güven de kalmadı bütçe de kalamdı. Her şey paraya endeksli oldu.


SİZLER HALKI EMEKCİYİ UNUTTUNUZ. UNUTMAK İŞİNİZE GELEN KISMI. UNUTMAK SİZDE SÜRE GELEN BİR GÖREV. AMA BU HALK BİLİYOR, GEMİNİN SU ALDIĞINI. HALK BİLİYOR KAPTANIN YALAN SÖYLEDİĞİNİ VE HALK BİLİYOR,  ZARLARIN HİLELİ OLDDUĞUNU. 


ZAMANINDA KEP PARASINI ÖDEYİP ÜZERİNE DE KİMLİĞNE EL KOYULAN BU GENÇLİK SİZLERİ UNUTMAYACAK. 

KARAKUŞ