Bir de üstelik , 15 bin tl teminat ile serbest. Neden? Çünkü yasalarımız öyle emrediyor. Yani bir başka değişle diyor ki, devam edin. Alın size caydırıcı cezaymış. Öldürülene kadar kimse kılını dahi kıpırdatmaz. Yaşıyoruz her gün örneklerini. Çalın bir ekmek bakalım , nasıl ters kelepçeli içeri köşede girer yatarsınız. 

Aile içi şiddet, toplumun her kesiminde var olabilen, ancak sıklıkla göz ardı edilen ciddi bir sosyal sorundur. Kadına ve çocuklara yönelik şiddetin en vahim örneklerinden biri, eşini ve henüz bir buçuk aylık bebeğini darp eden bir kişi üzerinden yeniden gündeme geldi. Daha çok yaşayacağız böyle olaylar. Çok tanık olacağız. Bu tür olaylar, aile içi şiddetin ne kadar acımasız ve yıkıcı sonuçlara yol açabileceğini gösterirken, toplumsal farkındalık ve hukuki düzenlemelerin önemini de bir kez daha düşünmeniz gerekiyor sayın yetkililer. 

Olay, bir adamın eşiyle yaşadığı tartışma sonucunda kontrolünü kaybederek hem eşine hem de bir buçuk aylık bebeğine fiziksel şiddet uygulamasıyla patlak vermiştir. Hem kadının , hemde bir buçuk aylık bebeğin  şiddete maruz kalması kabul edilemez. Annen’in , bebeğinde korunması için acil müdahale gerektiren bir durum yaşanmıştır. Özellikle, şiddete maruz kalan bir bebeğin durumu, toplumun en savunmasız bireylerinin bile ev içi şiddetten ne kadar kolay etkilenebileceğini gözler önüne bir kez daha serdi. 

Aile içi şiddetin en dramatik sonuçlarından biri, şiddetin yalnızca o anki fiziksel zararlarla sınırlı değildir.  Kadınlar bu şiddetten hem fiziksel hem de duygusal olarak derin yaralar alırken, olayın tanığı veya mağduru olan çocuklar üzerinde de büyük psikolojik travmalar oluşturuyor. Henüz bir buçuk aylık bir bebek, bu olayda hem doğrudan hem de dolaylı olarak şiddetin etkisini yaşamış, bu durum bebeğin gelecekteki duygusal ve psikolojik gelişimi açısından nasıl bir risktir acaba hiç düşünemeyiz oldu mu çok sayın kendi derdine düşmüş yetkili merci ve şahsılar. 

Gelecek için uğraşıyoruz diyen sizlere şu kadarını söyleyebiliriz ki. Bu ülkede şiddet başını alıp gidiyor. Her türlü suç portföyüne sahip olduk. Kimin , kimi ne zaman , nerede nasıl öldüreceği, darp edeceği , taciz edeceği belli değil artık. Teminatı yatıran dışarda. Bir de şunu unutmayın!!! Şiddetle büyüyen çocuklar, ileriki yaşamlarında hem kendilerine hem de çevrelerindekilere karşı şiddet eğilimleri geliştirme potansiyeline de sahip oluyorlar ne yazık ki. 

Olayın medyada yer almasıyla birlikte toplumun geniş bir kesiminden kınama mesajları gelmiştir gördük hep birlikte. Mesela Kadına ve çocuklara yönelik şiddet vakalarının toplumda artmaması için ne gibi önlemleriniz vardır?  Özellikle kadına yönelik şiddetle mücadele kanunlarının daha sıkı bir şekilde uygulanması için nasıl bir önleminiz veya biriminiz vardır. (KADINA ŞİDDET POLİS BİRİMİ) dışında. 

Bu olayın failinin teminatını gördük. Peki asıl merak ettiğimiz şu. Kadının ve bebeğin korunması amacıyla tedbirler alındı mı? Bu tür şiddet vakalarının sadece hukuki boyutuyla değil, önleyici tedbirlerle de ele alınması gerektiği biliyor musunuz acaba? Şiddet eğilimi olan bireylerin erken tespiti, öfke yönetimi ve psikolojik destek programlarınıza mali engeliniz mi var acaba? Yoksa baba dokunmayan yılan yedi başlı olsun umrumda değil durumları mı? 

POLİS KADINA ŞİDDET BİRİMİ, HUKUK YOLU İLE ÇÖZÜLMEZ BU İŞLER. HER ŞEYİ POLİSE YÜK EDEREK ASAYİŞ BEKLENMEZ ve SAĞLANAMAZ DA. 

SAĞLAM YAPTIRIMLAR VE YASALAR UYGULAMADIĞINIZ SÜRECE, DAHA ÇOK ANNELER, BEBEKLER, İNSANLAR DARP EDİLECEK. DAHA ÇOK BİR KÖŞEDE MADDE KRİZİNE GİRENLER BİTMEYECEK. DAHA ÇOK BİRİLERİ BİR YERLEDE , TACİZ EDİLECEK TECAVÜZ’E UĞRAYACAK, ÖLDÜRÜLECEKTİR. 

O UĞRUNA KAVGA ETTİĞİNİZ KOLTUKLARA OTURUNCA , BİR KEZ DE ÖNÜNÜZE DEĞİL ŞÖYLE BİR YÖNETTİĞİNİZ ÜLKEYE BAKIN…

KARAKUŞ