Bir ülkenin başkenti, bir ayı aşkın süredir çöplükte yüzüyor...
İnsan sağlığı açısından ‘çok tehlikeli sonuçlar’ yaratacağı bilindiği halde ülke yönetimindekiler bu soruna gereken önemi vermiyor...
Bırakın önem verilmesini, halkla dalga geçiliyor...
Lefkoşa’da yaşayan insanların önemli bir kısmı, geçtiğimiz cuma günü ikinci bir sel felaketi ile boğuşurken, Bakanlar Kurulu’nun tam kadro Güzelyurt’ta spor tesisi açılışında bulunması, insanlarla dalga geçmek değil midir?..
Bu hareketin daha da sert tanımlamaları vardır elbette...
Kimisi felçli, kimisi kanserli, kimisi kalp hastası, kimisi özürlü onlarca anne ve baba, sular altında kalırken...
Lefkoşa sokakları, bir aydır toplanmayan çöplerin baskınına uğrarken...
Hükümetin tam kadro Güzelyurt’a giderek ‘kaleye gol atması’ tarihe geçecek bir olaydır...
Unutulmasın ki; her maçın bir de rövanşı vardır...
Halkın kaleye gol atacağı maçları da izleyeceğiz...
Bir yıl önce yaşanan sel felaketi sonrasında zararın yüzde birini alamayan insanlar unutuldu...
Onlar kaderleriyle başbaşa bırakıldı...
Şimdi ikinci bir felaketin eşiğinden dönüldü...
Demek ki; son bir yılda felaketi önleyici hiçbir şey yapılmadı...
Dere yataklarındaki inşaatların hiçbiri yıkılmazken, yenilerine göz yumuldu...
Ortada ağır ihmaller vardır...
Dere yatakları temizlenmediği gibi, altyapı sorunları da giderilmedi...
Hemen her bölgede kazılan yolların üzeri örtülmedi...
Yollar, sokaklar, konutların girişleri, her yer pislik içinde yüzüyor...
İnsanlar kapı ve pencerelerini açamaz duruma geldi...
Rum saldırılarını sık sık anımsatırken birşeyi unutuyoruz...
Tarihin hiçbir döneminde Kıbrıs insanı böylesi bir pislik içinde yaşatılmadı...
Kıbrıs Türk insanı tarihin hiçbir döneminde bu kadar ağır salgın tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmadı...
Siyaset ‘çare üretme’ sanatıdır...
Üretmeyenlerin ne yapması gerektiğini bizler öğretecek değiliz...
Dünyada bunun yüzlerce örneği vardır...
Uzaklara gitmeyelim...
Güney Kıbrıs’ı izleyelim yeter...
Güney’de, cephanelik patlaması sonrasında ordu komutanının yanı sıra iki bakanın kellesi gitti...
Cumhurbaşkanları, kamu görevlileri tarafından sorguya çekildi...
Hristofyas ayakta ifade vermek zorunda kaldı...
Şimdi Yunanlı generalin ve Dışişleri eski bakanının mahkemede yargılanmalarından söz ediliyor...
Bir de bize bakınız...
İki ayı aşkın bir zamandır maaş ödeyemez durumda olan belediyenin yönetimi yerinde oturmaya devam ediyor...
Başkent Lefkoşa pisliğe gömülürken Çevre Bakanı, İçişleri Bakanı ve diğer sorumlular da yerlerinde oturmaya devam ediyorlar...
“Lefkoşa batmışsa, biz de Güzelyurt’a gider, maça orada devam ederiz” diyorlar...
Hâlâ ‘kılıç, kalkan’ zihniyetiyle bu düzeni sürdürebileceklerini umut ediyorlar...
Ama yanılıyorlar...
Halk bu tür olaylara daha fazla izin vermeyecek...
Gelinen noktada Lefkoşa Türk Belediyesi çalışanlarına ve ilgili sendika yönetimine de açık bir çağrı yapmak istiyorum...
Aylardır maaş alamadığınız için büyük sıkıntı içerisinde olduğunuzu biliyoruz ve sizler adına hepimiz üzülüyoruz...
Ancak; çöplükte yaşamın devam etmesine, hele bir de defin hizmetlerinin durmasına daha fazla izin verilmeyeceğini bilmelisiniz...
Halkın sizlere göstermiş olduğu sabrın da bir sınırı vardır...
Maaş dışındaki talepleri bir süre için bir kenara bırakınız ve bugünden başlayarak göreve dönünüz...
Belediye başkanı çare üretemiyorsa, hükümet mutlaka bir çare üretmek zorundadır...
Bugün değilse, yarın...
Hükümet de çere üretemiyorsa; başlattığınız yardım kampanyasına hepimiz güçlü bir destek vermek suretiyle, bu sıkıntılı günleri aşacağız...
Sadece Lefkoşa’da değil, ülke genelinde ‘temiz bir sayfa’ açıldığı zaman, zaten sizlerin sorunları da çözülmüş olacak...
KTHY çalışanlarının durumuna düşmemek ve yüzlerce arkadaşınızın işten çıkarılmasına fırsat yaratmamak için sizleri göreve davet ediyoruz...
Temiz bir Lefkoşa yaratırsanız, bu halk sizi yanlız bırakmaz!..