Yaşlılara yönelik şiddet, insanlık adına büyük bir utanç kaynağıdır ve bu şiddeti uygulayanları ben "CANİ " olarak nitelendiriyorum. Şiddetin hiç bir türü ve mazereti kabul edilmez. Hele ki savunmasız, bakıma muhtaç bir canlıya yapılan şiddet asla kabul edilemez. Bu tür şiddetler İNSAN haklarına aykırı bir durumdur. Bakım evlerinde yaşananlar, kan dondurucu boyuta geldi ne yazık ki. Son derece endişe verici boyutlara ulaştı. Bu tür şiddetler, fiziksel, duygusal, cinsel veya maddi olarak yaşlı bireyleri etkiliyor. En yaygın olanı fiziksel şiddet olarak karşımıza çıkmaya başlıyor. Daha kim bilir nerelerde, neler yaşanıyor.
Yaşlılara şiddetin arkasında yatan nedenler tartışmaya kapalıdır. Psikolojik sorunlar, ekonomik sıkıntılar, aile içi çatışmalar ve yaşlı bireylere duyulan önyargılar ile yoğrulmuş insanların, bu tür görevlerde yer almaması gerekiyor ve tabi ki destek ve yardım da almaları gerekiyor. Hiçbir neden yaşlılara şiddeti haklı çıkaramaz. Böylesi şiddeti uygulayan CANİLERİN belli ki psikolojik sorunları , öfke kontrolü eksikliği ve empati yoksunu olduğu belli. Bu bireyler, toplumun temel değerlerine ve insan haklarına saygı eksikliği içinde hareket ederek, yaşlı ve savunmasız insanlarımıza , şiddet uygulayarak toplumun içinde bulunduğu bir başka ahval durumu gözler önüne seriyor.
Her türlü şiddetin etkilerini, hem birey hem de toplum düzeyinde hissetmeye başlıyoruz. Mağdurların fiziksel ve psikolojik sağlıkları ciddi şekilde zarar görüyor. Yaşlılara şiddet, toplumun vicdanını sarsan bir mesele olmaya başladı artık. Toplumlar, yaşlı bireylere karşı gösterdikleri saygı ve sevgi ile şekillenir. Toplumsal güvenliğin teminatı sizlersiniz çok sayın hükümet edenler. Ülke insanını kaderine terk ederek, sadece bu ülkede sizler, makamlarınız ve çıkarlarınız var gibi davranmaktan vazgeçiniz. Her gün ülkede suçlar çeşitliliği ile artmaya deva ediyor. Sorumlusu sadece sizler ve alabildiğine her konuda olduğu gibi DENETMSİZLİĞİNİZDİR.
GERÇEK , ÜLKESİ İÇİN ÇALIŞAN, TAM DEVLET YÖNETİCİLERİ ne yapar biliyor musunuz?
*Halkın güvenliğini sağlar . (Kendi cebinin güvenliğini değil)…
*Toplumsal düzeni korur. (Kendi , ailesi ve yandaşlarına göre koltukta oturmaz.)
*Şiddeti önlemek ve suç işleyenleri caydırmak için etkili hukuki düzenlemeler yapar. (Nabza göre şerbet vermez).
*Ceza yasalarında şiddete sert cezalar öngörerek, adaletin tecellisini sağlar. ( Saldım çayıra, mevlam kayıra demez).
*Adil ve hızlı yargı sürecini sağlar ve suçluların cezadan kaçmasına veya mağdurların haklarının ihlal edilmesine engel olur. ( Yok ki her gün suçlar katlanarak ve aynı suçlar işlenerek devam eder).
*Toplumsal farkındalık ve eğitim ile şiddetin kökenlerini anlama ve toplumu bu tür olaylara karşı duyarlı yapar. (Eğitimi el birliği ile bitirmez).
*Bu insanlık dışı yaşanan şiddettin mağdurlarını korumak ve destek sağlamak adına koruyucu hizmetler ve destek ağları oluşturur. (Daha henüz acil toplanma binalarınız ve yerleriniz bile yok).
*Ayrıca, sosyal hizmet uzmanları ve psikologlar aracılığıyla mağdurlara psikososyal destek sunar. (Sahtecilikle ve dolandırıcılıkla değil).
Kısacası ülkede yaşanan her türlü olmsuzluğun baş mimarları sizlersiniz. Bildiğiniz tek şey seçimleriniz, iktidar savaşlarınız, muhalefet hikayeleriniz, makamlarınız, lanet olası koltuk kavgalarınız. Ülkenin her yanından farklı şiddet ve suçlar her geçen gün yaşanmaya devam ediyor. Tek bilinen şey bu suçun ceza karşılığı bu diyerek, artık kıç kadar cezaevine insan üstüne insan göndermektir. Suçluları yaratan siz ve sizin bir türlü ülke için çabalamadığınızın eseridir. Yazık ki hiç bir şey umurunda olmayan insanlar YÖNETİYORUZ diye başımızda duruyorlar.
Günün birinde tecavüze uğrayan, taciz edilen , şiddete maruz kalan, cinayette kurban giden her birey için yapabildikleri tek şey yargıya pas edip olaylardan sıyrılıp kendi hesaplarına dönmektir.
Sana gelince CANİ psiko manyak. Vurduğun her darbe için seni önce Allah’a havale edip, sonra da aynını kendinin de yaşayarak ölmeni diliyorum. Gram içinde insanlık olmayan ve yıllardır insanım diye dolanan ve bu dünyaya külfet olan bedenin ile aynılarını yaşayarak Allah’ına can vermeni diliyorum.
İNSANIN EN BÜYÜK DÜŞMANI
İNSANDIR…
KARAKUŞ