Sahi tefeci kim? Tefeci ne demektir? Sözlükteki anlamını biliyor musunuz? Tefecilik suç mu? Kimlere tefeci denir? Dün Lefkoşa’da kaza mahkemesinde yargıç görüşülen bir davada KKTC’de bildiği sadece üç tefecinin olduğun söyledi. Hatta mahkemede bu tefecilerin isimlerini de söyledi. İşin tuhaf tarafı yargıçlar da artık tefecilerin eline düşen vatandaşlarımızı korumaya başladılar.
Nitekim de dünkü davada yargıç karşılıksız çekler ile ilgili davayı erteledi. Erteleme sebeplerinden biri de tefecilerin sayısının çok fazla olduğudur. Üç tefeci biliyordu oysa; dünkü davada hiç duymadığı bir tefeci daha öğrendi. Hal böyle olunca da dava ileriki bir tarihe tehir edildi. Bu konuların artık özellikle mahkemelerde tartışılması bizleri son derece mutlu ediyor. Ülkenin yanlış ve gereksiz yasalarla yönetilmesi insanlarımızı bu hallere düşürüyor. Biz borcunu ödeyemeyen vatandaşların savunuculuğunu yapmıyoruz. Ancak bilinen bir gerçek var ki; borcundan dolayı insanları hapse atmak insan haklarına aykırı bir durumdur. Şeriat kanunlarının hüküm sürdüğü Sudi Arabistan’da kırbaç cezası uygulaması bize ters gelir.
Peki ya hapis cezası kırbaç cezasından daha mı hafif.? Borcu olan bir kişiye kırbaç mı, hapis mi? diye tercih yap deseler eminiz kırbaçı tercih edecek. Biz ne kırbaç cezası, ne de hapis cezası istiyoruz. Ortada ciddi şekilde bir suç yoksa hapse atmanın ne anlamı var? Borcu olan kişiyi hapse atığınız zaman borcunu nasıl ödeyecek? Kaldı ki, borcu olan tefeciye borçlu ise tefeciye kim hesap soracak? Sahi tefeci ne demek? İşte cevabı: El altından yüksek faizle ödünç para veren kimse...
GARGA’YA MEKTUP VAR
Merhaba Harun bey
Görüyorum ki birçok kişinin hayatı mazbatalar yüzünden çok zor bir noktaya gelmiş. Pazar günkü yazınızdan güç alarak ayni durumda olan hayatımızı size aktarmaya karar verdim....
Abim ve eşim şu an cezaevinde. Abim kriz yüzünden işini kaybetmesiyle, eşim de ev için aldığımız borcun yine kriz yüzünden ödeyememesi nedeniyle bu gün bu zorluğu yaşayan kişileriz kısaca.
Devletin bu yanlış tutumu önüne geçilmezse daha kötü sonuçlar doğuracak. Dış ülkelerde mahkemelerin verdiği cezalar davalıları çalıştırıp belli miktarları bu borcun ödenmesi için kullanma yönünde. Ama bizde durum çok farklı. ödenmemesi halinde tutuklama kararları almakta gecikmiyorlar. peki bu insanlar yakalanma korkusu veya tutuklanmaları halinde borçlarını nasıl ödeyecekler ???????????
Çaresizliğin sürüklediği bir diğer kapıysa tefeciler. işte o zaman herşey daha da kötüye gidiyor. çocuklarımı bu insanlardan korumak için bilmediğim yollardan ve araba kapılarını kilitli tutarak gideceğim yerlere gitmeye çalıştım. Evime birçok kez korkutma amaçlı girilmeye çalışıldı. Kapım zorlandı. Uzun bir süre korku içinde yaşadım ve yaşıyorum. Şu an eşim ve abim cezaevinde olduğu için geceleri korkudan uyuyamıyorum. ya yine gelirlerse diye.
Bu mazbata olaylarının daha farklı yönde yürütülmesi gerekiyor. Benim gibi birçok insan bu durumda. Çoğu banka bu yüzden kredi vermekten kaçıyor. Eşim cezaevinde olduğu için ben ve çocuklarım dışlanıyor çevre tarafından....
Bu kriz birçok insanı vurdu ve vurmaya da devam edecek. Bir şekilde önüne geçilmesi gerekiyor. Tek suç kriz yüzünden maddi imkansızlıkları yaşamamız. Şimdi soruyorum herkese.....Asıl suç cezaevinde bu yüzden yatanların mı ? Eşi ya da ailesinden birinin cezaevinde olmasından dolayı dışlanan bizler mi ? Yoksa gereken adaleti sağlayamayanlarda mı ?
Mazbataları ödeyemeye gücümüz kalmadı. ardı arkası kesilmeyen bir durumda şu an. Abimi bir kez , eşimi ise üç kez borçlanarak cezaevinden çıkardık. ama yetmedi. iş bulmakta zorlanıyorlar ve ailelerimizin gücü tükendi. bu durum zengini daha zengin, fakiri ise yoksulluk sınırının altına getirmeye yarıyor sadece. gerekli düzenlemeler yapılmazsa sonumuzun ne olacağını kestiremiyorum artık.
Yasalarda o kadar çok boşluk var ki. Bunların bir an önce gerektiği gibi uygulanmasını istiyoruz. Bu insanlar cezaevi sonrası ne iş yapacaklar ? en önemlisi de şu an çok büyük bunalım yaşıyorlar. adam öldürmediler, hırsızlık yapmadılar, ağır suçlar işlemediler. sadece borçlarını ödeyemeyemedikleri için bu haldeler. çocuklarım bana soruyor hep " anne katiller cezaevinde olur babamla dayımın orda ne işi var ? onlar da kötü bişey mi yaptılar" diye. bunlara cevap vermeye çalışmanın ne kadar ağır olduğunu asla anlatamam size.
Tek istediğimiz bu yönde yasal düzenlemelerin yapılması. Devletin onlara iş sağlayıp bu borçların ödenmesi için el uzatması. Ve aslında mazbataların kaldırılması ve buna daha farklı bir düzenme getirilmesi gerektiğine inanıyorum. Devletin bir an önce bizim gibi mağdurlara yardım etmelerini istiyoruz. en başta çocuklarımız için.
Elif Kemaloğlu
MESAJI OLAN ALSIN
Sn.Sümer AYGIN; Şu Girne’nin çarşı merkezi ilk yağan yağmurlardan nasibini bu şekilde aldıysa şapkanızı bir daha koyup düşünmek gerekecek. Biran önce ikinci yağmurlar düşmeden önlem almanız beklenir. Sonra esnafla papaz olmayasınız.
Sn.Ersin TATAR; Yenicami-Kaymaklı maçında takımın 4-0 dayak yerken hiçbir telefona bakmadığın ve çok üzüldüğün söyleniyor. Üzülmene gerek yok sen en iyisi bütçeye odaklan ki orda gol yemeyesiniz.
Sn.Tahir GÖKÇEBEL; Haspolat’a ilahiyat fakültesi açılmasına sadece siz mi karşı çıkıyorsunuz. Görüntü öyle algılandı. Yoksa zaten ne yapsak boşuna mı diyor diğer sendikalar.
Sn.Ali ÇETİN AMCAOĞLU; 2014’de Türkiye’den su gelmeden Su Dairesinin binasını yenileme fikri iyi düşünceydi. Tabii binanın donanımını da yapmak gerekecek unutmayın.
Sn.Fehmi OKTAY; Gördüğün gibi yazda kışı, kışta yazı arar olduk. Anlayacağın siyahla beyaz gibi birşey. Sen en iyisi baharı ne zaman müjdeleycen onu söyle.
Sn.Gülin KÜÇÜK; Her yerde aktif olmaya çalışıyorsunuz ama eşiniz İrsen bey’in ciddi kilo aldığının farkında değilsiniz ya da gözünüzden mi kaçtı ne. Biran önce şu gece yemeklerine bir kota koyun bakalım nolacak.
Sn.Ahmet ZENGİN; Hatadan geç de olsa dönmek bir erdemdir. Özür dilemek insana mahsustur. İyi yapıp özür dilemeniz iyi oldu. Ümit ederiz başka bardaklar kırılmaz.
Sn.Ejder ASLANBABA; Genel kurula kravatlı girmek gerektiğini biliyoruz da komitelere casual girildiğini bilmiyorduk. Bakıyorum da ilk fırsatta kravatı atıyorsun. Sen ne yap ne et şu kravata alışmaya bak.
Sn.Mustafa YEKTAOĞLU; Meclisin verimsiz çalışması ve az yasa geçirmesi siyasi kavgalar kadar meclisin daha iyi yönetilmesi gerektiğini da gündeme getirdi. Hasan bey’le bir oturun bakalım bundan sonra meclisin verimi nasıl artacak merakla halk bekliyor haberiniz olsun.
Sn.Osman KORAHAN; Bağımsız bütçe söyleminizde oldukça haklısınız. Unutmayın ki hiçbir siyasi irade iktidarda olduğu müddetçe denetlenmeyi sevmez. Üstelik bu kadar az personelle bu kadar rapor çıkartmanız bile büyük başarı. Bir de yakında sayıştayın eksik personeli tamamlansın o zaman birçok kurum sayıştay sayesinde düzene girecek diye bekliyoruz.
Sn.İrsen KÜÇÜK; Biraz halka yönelik icraat yaparsanız bu kadar kavgalara hiç gerek kalmayacak.Madem her yerde AK parti modelini söylüyorsunuz, o zaman bu modeli uygulayıp halka hizmeti öne almaya bakın.
Sn.Mehmet DEMİRCİ; Hade gene iyisin Cemal başkanın yardımlarından sen de yararlanıp 2 araç almışsın. Eee artık bölgede daha iyi hizmet vermen beklenir. Çıta yükseldi.
Sn.Ünal ÇAĞINER; Ülkeye ilk tesisi yapanlardan biri olarak hala daha yatırıma devam etmeniz takdirle karşılanıyor. Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz.
Sn. TLR 638 Plakalı Araç Sürücüsü; Umarız bu yazıyı patronun okur da biraz kulağınızdan çeker. Pazar sabahı beyaz renkli mercedes yolcu otobusünüzle üstelik üzerinde TURSAN yazısı da yazmasına rağmen ne canını, ne trafikteki diğer arabaları, ne de araçta yolcu varsa yolcuları düşünmeden jet hızıyla Atatürk Spor Salonu yanındaki ışıklarda kırmızıda geçtin. Zaten kazalardan canımız her gün yanıyor. Allah korusun o süratte biri yandan atılsaydı ne olacaktı hiç düşünmediğinizden eminiz. Bir daha olmaması temennisiyle.