Harun abi ben İnayet Karaköse'nin kızıyım.
Ben bu satırları kendim, kardeşlerim ve bizim babamız gibi babaları suçsuz yere cezaevinde yatan çocuklar adına kaleme alıyorum. Her çocuk akşam olunca babasının gelmesini dört gözle bekler; çünkü bilir ki evin reisi gelmiş ve onu her türlü kötülüğe karşı koruyacak. Bizler şimdi belirsiz bir bekleyiş içindeyiz.
Kimimiz olayların farkında, kimimiz daha ne olduğunu anlayamayacak yaşta. Hepimiz analarımızla yanlız başımıza kaldık ve kendi mücadelelerimizi veriyoruz. Kimimiz Girne'den, kimimiz Guzelyurt'tan, Mağusa'dan, Lefkoşa'dan, Karpaz'dan KKTC'nin her yerinden. Ama artık yalnız değiliz. Ortak acımız bizleri bir araya getirdi. Bizim gibi çocuklar yani babaları suçsuz yere sadece borcundan dolayı cezaevine götürülen çocuklar ancak KKTC'de olur, çünkü bu uygulamalar dünyanın hiçbir yerinde yok. Bizler ve annelerimiz bu soruna çözüm bulmak için ne gerekiyorsa yapacagiz. Çıktığımız bu yolda sendikalarımızın, sivil toplum örgütlerimizin, derneklerimizin, muhalefet partilerimizin ve herşeyin temeli olan halkımızın bizlerin yanında olacağına inaniyoruz.
Ben burdan yetkililere sesleniyorum. Kendilerini bizim babalarımızın, eslerini analarımızın ve evlatlarını da bizlerin yerine koysunlar. Bizlerin ne durumda olduğunu belki anlayabilirler; ama kimse yaşamadan anlayamaz. Allah kimseye de yasatmasın varsın anlamaya çalışsınlar. İktidar partisi olan UBP Genel Başkanı ve Başbakan İrsen Kücük'e, bakanlara, milletvekillerine sesleniyoruz! Bir an önce ocaklarımız sönmeden, açlıkla karşi karşıya gelmeden, eğitimlerimiz yarım kalmadan bize babalarımızı, evlerimizin direklerini, herşeyden önce çocuklara kaybolan gülüşlerini geri verin diyoruz!!
Sn. Harun Denizkan,
Bugün mektubuma köşenizde yer vermışsiniz teşekkürler çok mutlu oldum.
Bizim korkulu rüyamız, mazbata devam ediyor. Eşim hala daha cezaevinde. Eş, dost, aile para topluyoruz. Ateş düştüğü yeri yakar. İşte öyle. Akşam geç vakit telefon çaldı. Eşimin kızkardeşi arıyordu. Kayınvalidem düşmüş bayılmış, şekeri yükselmiş, köye ambulans cağırdılar acile kaldırdılar....Koşarak gittim. Oğlumu artık bana getirin diyordu.
Annesi davayı geri çekmesi için borçlu olduğumuz kişiyi aramış, rica etmiş, oğlum kötü durumda kalbi sıkışıyor, bronşit başlangıcı başladı. Biraz para toparladık. Gelecek ayda veririz, demiş yalvarmış. Adam telefonu kadının yüzüne kapatmış sonra görümcemi arayarak gebersin demiş, her ay mazbata yollaycağım 3 sene 4 sene cezaevinde kalsın!!! Satın evlerinizi ödeyin!!!!!!!
Söyleyecek söz, yazacak kelime bulamıyorum. Allahım’a sığınıyorum. Dua ediyorum ve siz
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkı, bu katillerin bizi öldürmesine izin vermeyin
size sesleniyorum, rica ediyorum.
Duyarlılığınızı ortaya koyun, bize destek olun, bu mazbata cezasını kaldırmamıza destek verin manevi desteklerinizi bekliyoruz.
Ağlarsa ana ağlar!!!!! Az önce kayınvalidem aradı kızım gel dedi üç beş parça altınım var onları sat. Limitimiz dolduğu için bankalar kredi vermiyor. 4 yıl önce sadece eşimin borcu varken, bugün yakın aile bize borç vermekten limitlerini doldurdular. Ve en son olarak bir kaç parca altını satmaya muhtaç olduk.
Anneannem bunu duyunca iki bendom var dedi. Dört taneydi bunlar ikisini küçük teyzen evlenirken bozdurmuştum. Ev döşemiştik ona..... Kefen parası saklıyordum. Al götür damadı artık çıkar. Ah ninem ah dedim iki bendon eskiden ev döşerdi, ama şimdi damadı cezaevinden çıkarmaya yetmez avukata vereceğimiz paraya bile yetmez!!!!!!
Aeni mühendis diye vermiştik damada okumuş adam!!!!!!
Nine dedim, koğuşunda polis var, doktor var, avukat var.....Niye dedi? tefeciye borçları var dedim. O ne kız???? dedi.Gerçekten o ne???????????
Bugün mazbata suçundan cezaevinde yatan eşimin koğuşundaki beylerin eşleriyle tanıştım...
8 aylık hamile birkadın ağlıyor....Eşi cezaevinde. Çalışıp evi geçindireceğine borcunu 2 ay ödeyemedi diye şuan cezaevinde, belki bir yıl yatacak. Bu borçlar faizle kat kat artıyor adam hapise girdiğinde ne olacak ki? Çocuğu babasız doğacak kadın doğum yaparken eşinin elini tutamayacak? Süt parası? Bez parası?
Ne olacak? Kim bakacak onlara?
Diğer tarafta yılbaşına kadar okuluna para yatıramazsa okulundan atılacağını söyleyen ve ağlayan bir genç kız. Bunca zaman babasına güvenmiş.
Ve bizim gibi ağlayan diğer bayanlar. Soğuktan üşümüşüz ama onları 5 dak görmek için camın arkasında bekliyoruz. Gözlerimiz yaşlı yüreklerimiz yaralı:(((((
Güzel vatanımın duyarlı vicdanlı halkı, yarın en son başvurduğumuz bankadan cevap gelecek. Umutla bekliyoruz.
Bizi bu soğukta evsiz, yurtsuz bırakmak isteyenleri sevindirmeyin!!!!
Dünyaya merhaba diyecek bebeği babasız dünyaya gelmesine izin vermeyin!!!!
Bu güzel genç kızımızın okuldan atılmasına izin vermeyin!!!!!!
Ve daha birçok ana, baba, eş ve çocuk için,
Sadece bize dua edin!!!!!!
MESAJI OLAN ALSIN
Sn.Hasan BİRİNCİ; Öncelikle hayırlı yaşlar dilerim. Dün üç kardeş yeni yaşınızı kutladınız. Maşallah üç kardeşin aynı gün doğması da her aileye nasip olmaz. Bu duruma göre; Ertan yanlız kaldı. Keşke baban onu da hesaplasaydı da dördünüz bir arada kutlardınız. Bu arada luğana konusunda mutfakçını uyar, hatta istersen geldiğimde luğana konusunda ona ders verebilirim.
Sn.Caner ASPAVA; Artık yarı Iron Man sayılırsın. Seni kutluyorum. Dünkü yarışlarda çok iyi bir derece yaptın. Denizin dalgalı olmasına rağmen, yarışın iptal edilmesini isteyenlere yarışı iptal ettirmedin.
Sn.Ümit HANSEL; Meğersem ne gizli kalmış yanların varmış. Son günlerde sanatını konuşturuyorsun. Duyduğuma göre yaptığın işlere çok talep var. Umarım bu talepleri karşılıksız bırakmazsın. Bence sanatını döktürmeye devam et. Açıkcası yaptığın işleri ben de çok merak ediyorum. Bir ALO de de gelip bir göreyim.
Sn.Bulut AKACAN; Duyduğuma göre; cezaevinde yatan faiz mağdurları için cezaevi önünde eylem yapmaya hazırlanıyorsunuz. Mazbatadan dolayı cezaevinde yatan onlarca vatandaş var. Bu vatandaşlarımız hem borçlarını ödeyemiyorlar, hem de borçlarını ödememeleri için onları cezaevine atıyorlar. Olur mu böyle birşey Allah aşkına.? Bu arada aldığım bir bilgiye göre faiz mağdurları yönetimi olarak faiz mağdurlarına hizmet için doktor, avukat ve pisikolog tutmuşsunuz. Bu konuda sizi kutlarım telefon numaralarını bir basın bildirisi ile duyurun!
Sn. Erhan BAŞAY; Dün bir müşteriniz restaurantta Haberdar gazetesi istedi ama bulamadı. Bundan böyle her gün bir de Haberdar gazetesi aldır!
Sn. Ali Çetin AMCAOĞLU; Lefkoşa sanayi bölgesindeki orman dairesine ait odun satış yerinde odun kesecek elemanınız yok mu? Odun almaya giden vatandaşlara kesilmiş odun yok deniyor. Sadece büyük kütük var. Eğer odunu kesecek birileri yoksa ben biraz rahatladım, boş vaktim var gider ben keserim ne dersiniz?
Sn. Erdal BARUT; Maşallah sizin mesele gördüğüm kadarı ile sokakta çözülebilecek bir mesele. Dün soğukta sokak ortasında mesele on dakikada çözüldü. Bu meseleyi ilk duyduğumda zanettim ki, kan davası var. Kendimi bir anda kan davasının içinde buldum diye üzülüyordum. Oysa incir çekirdeğini doldurmayan bir konu araziyi ağaçlandırmak için hemen kolları sıvamamız lazım!
Sn. Umut ŞEN; Sevgili dostum seni tebrik ederim çok güzel bir yarış çıkartmışsın. Ee artık bunu bir şekilde kutlarız. Zaten gocagari da bulundu bölgeye gelmem gerekiyor bir taşta iki kuş vururuz!
Sn. Ahmet BAĞZIBAĞLI; Bugün çok önemli bir görevin var. Sevkiyat için kolları sıva yoksa elimden çekeceğin var. Bilin ya bir kahvenin(mehmet efendi) kırk yıl hatırı var!