Öyle zamanlar vardır ki bazen başa dönmenin büyük yararı olacağını görürsünüz…

Şunu peşinen kabul etmek gerekir ki, bir toplumun en güçlü olduğu an, ortak bir noktaya bakabildiği andır…

Kıbrıs Türkü’nün yıllarca tek ortak noktası, bir gün Türkiye’nin gelip bizleri kurtaracağı şeklindeydi…

Çekilen tüm acıların, baskıların, çaresizliklerin son bulacağı bir “şafaktı” hepimizin beklediği… Bu bekleyişin nöbetiydi yıllarca tutulan hep…

Kah yatağımızın başucundaki anamızın nöbeti, kah mutfakta bir lokma ekmeği hazırlayan ablamızın, teyzemizin nöbeti, kah evlatlarını sağlıklı bir sabaha uyandırabilmek için babalarımızın, dedelerimizin uykusuz tuttukları nöbetler…

Herşey bir gün mutlaka tüm sıkıntıların sonlanması umuduyla yapılıyordu…

Bu nedenle bir hamaset söylemi değildir, 20 Temmuz 1974 tarihinin, bir kurtuluş tarihi olduğunu söylemek... Bu kurtuluş tarihi değil, sonrasında yaşanan beceriksizliklerdir sorgulanması gerekenler. Ama ne olur “kutsal olana” olmasın saldırılarınız…

Kurtuluş tarihimizin sembolü ve başlangıç noktasıdır Yavuz Çıkarma Plajı… Ve bu nedenledir, 19 Temmuz’u 20 Temmuz’a bağlayan gece tutmaya başladığımız “Şafak Nöbeti”…

20 Temmuz 1974’un ilk ışıkları, yani şafak vakti, Kıbrıs Türk Halkı’nın kurtuluş habercisi olmuştur... Ve böylesi anların yıldönümleri bir ulusun en anlamlı bayramı olmalıdır. 

Kıbrıs Türk’ü ulusal onurundan ödün vermeyerek bu uğurda her türlü özveri ve sıkıntıya katlanarak ulusal kurtuluş anına kadar bir yiğitlik destanı yaratmıştır. Bu yiğitlik destanının taçlandığı gündür o gün…

 

Onlarca yıl devam eden Kıbrıs Türkü’nün kötü kaderi 20 Temmuz 1974’de geride kalmıştır. Özgür, insanca yaşama sahip, onurlu bir halk olduğumuzu o günden bu yana tüm dünyaya göstermekteyiz.


Göklerimizde dalgalanan bayrağımızla, bağımsız ve başımız dik olarak kutlayacağımız bu mutlu tarihte hangi devrelerden geçerek geldiğimizi anlamak; özgürlük ve bağımsızlığımıza göz dikenleri iyi bellemek ve ulusal mücadelemizin bundan sonraki dönemleri için her bakımdan hazırlıklı olmak ve ortak bir hedefe bakabilmek hepimizin boynunun borcudur… 


Şafak Nöbeti bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anma törenidir…

Şafak Nöbeti gazilerimizi şükran ve saygıyla anma törenidir.

Şafak Nöbeti yıllarca yatağımızın başında bize kol kanat germiş analarımıza adanmış bir nöbettir.

Şafak Nöbeti, bir lokma ekmeği boğazımızdan geçirmek için ninelerimizin, teyzelerimizi, halalarımızın adını anarak tutulan bir nöbettir.

Şafak Nöbeti, Atalarımızın bize bırakmak istediği vatan için verdikleri mücadelenin sembolü olan ve nesilden nesile tutulacak bir nöbettir...

 

Şafak Nöbeti tüm dünyaya Kıbrıs Türk Halkı’nın özgürlüğünü ve onurlu duruşunu bir kez daha gösterme ve sahip çıkma törenidir…