Türkiye’de her yıl 2 bin 500, Kuzey Kıbrıs’ta ise 10 çocuk kanser hastalığına yakalanıyor...
İngitere’de ise her yıl bin 550 çocuk kanser hastalığına yakalanıyor ve bunların 260’ı hayatını kaybediyor...
Türkiye’nin nüfusu 75 milyondan fazladır...
İngiltere’nin 60 milyon, KKTC’nin ise 300 bin civarındadır...
Sanayileşmiş, büyük ülkelerde kanser riski, bizim gibi küçük ülkelerden çok daha fazladır...
Buna karşın, yüzdeliğe vurulduğu zaman, kanser hastalıklarında bizden gerilerde kalıyorlar...
Öyleyse; yetkililerin birkaç kez düşünmesi ve çok ciddi önlemlerin gündeme getirilmesi gerekir...
Başta gıda maddeleri olmak üzere, çevresel faktörler üzerinde ciddiyetle durulmalıdır...
Hormonlu gıdalar, zehir saçan eksozlar ve santraller denetlenmeli, caydırıcı önlemler alınmalıdır...
Seralarda üretim yapanların kullandığı ilaçlar denetlenmeli, kanserojen olanların kullanımı derhal durdurulmalıdır...
Yaygın hormon kullanımına son verilmelidir...
Üreticiyi bilinçlendirmeye yönelik programlar hazırlanmalı ve uygulamaya konmalıdır...
Kanserojen ilaç kullanımında ısrarlı olanlar cezalandırılmalı ve kamuoyunda teşhir edilmelidir...
Türkiye’de ‘Kanserli Çocuklara Umut Vakfı’ (KAÇUV) tarafından yürütülen çalışmalar vardır...
Bunların en önemlisi, kanser hastası çocukların yanı sıra ailelere yönelik psikolojik destektir...
Kuşkusuz böylesi bir organizasyon için büyük paralara ihtiyaç vardır...
Kaynak sağlamanın en önemli yolu ise bağışlardır...
Kuzey Kıbrıs’ta kanserli çocuklara Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar Kanserle Savaş Vakfı hizmet veriyor...
Gönüllü, çalışkan insanlar, hastanede tedavi gören çocuklara ve ailelere destek olmak için büyük çaba harcıyor...
Ne var ki; eldeki olanaklar, daha iyi koşulların yaratılması için yeterli değildir...
Vakfın, gerek çocuklara, gerekse ailelere daha çok destek verebilmesi için daha çok mali kaynağa ihtiyaç vardır...
Sağlık sorunlarını tek başına devletin çözmesini beklemek doğru değildir...
Özellikle böylesi vakıfların yürüttüğü anlamlı çalışmalara, ülkemizin önde gelen kurum ve kuruluşları ile varlıklı insanlar da katkı koymalıdır...
Güçlü şirketlerin, ileriye yönelik bütçelerini hazırlarken, özellikle de kanserle mücadeleye ve hastaların tedavisine yönelik bir pay ayırmaları halinde, yaşanmakta olan sorunları asgariye indirmek mümkündür...
Bunun için de öncülük yapacak kişilere ihtiyaç vardır...
Kaynak: Kıbrıs Gazetesi