Devlet eliyle Lefke bölgesine karşı girişilen diskriminasyon, siyasi ambargo ve tecrit politikaları olduğuna hala inanmayan hala daha çok gerizekâlı var bizim “necip medyada”…

Üstelik bu diskriminasyon ve tecridin örgütlü ve sistematik olduğunu anlamayan bir dizi salak “editör” ve yamakları da var.

Bunun yanında hadisenin özünü görmüş olmalarına karşın, türlü tinyozluklarla görmezden gelip bu “puşlavat tavırlarıyla” putkalarını besleyen bir kesim de maalesef…

Oysa Lefke’ye karşı mevcut siyasi rejimin düşmanca ve kin ile nefretle beslenen politikasından dolayıdır ki;

- Lefke bölgesine yönelik sosyo-ekonomik ve siyasal alanlarda, Rumların bile başaramadığı bir abluka ve mahrumiyet içeren devlet politikaları söz konusudur.

İşte futbolda da, Lefke’ye yapılan haksızlıkların temelindeki gerçek budur.

Lefke’yi ne olursa olsun yok etme” ana başlıklı bir “imha planının” spora da yansıyan çirkin yüzü…

* * *

Şimdi bizim medyanın “dengeci yalaka” takımında biraz utanma olsa, biraz insanlık, biraz vicdan olsa;

Futbol federasyonu ve kurulları marifetiyle Lefke TSK’ye yapılanları şöyle bir izler ve yukarıda sözünü ettiğim sistematik diskriminasyonun ne olduğunu da rahatlıkla görebilirler.

Lakin görmezden gelmeyi tercih ederler çünkü futbolun derebeylerinin arkasındaki siyasi iktidar ve rejim karşısında akılları boklarına karışır. Pek çoğunun patronlarının da öyle…

* * *

Lefke-Çetinkaya kupa finalinde Lefke TSK’nın sahada ter dökerek kazandığı kupanın ondan gasbedilerek, “hükmen” rakip takıma armağan edildiğini artık anlamayan kalmadı.

Bu tür komploların, tuzakların ve kumpasların organize bir kin ve intikam duygusuyla, devletin kurumları da kullanılarak sistematik bir şekilde yürütülüyor olması çok acıdır.

Bakın… Lefke TSK Tahkime başvuruyor bir intikam histerisinin ürünü abartılı cezaların hafifletilmesi için…

Belki biraz olsun hafifletilse, bu yangın, zamana yayılarak küllenebilecek. Unutulmayacak ama soğuyacak.

Ama hayır. Lefkeli gençlere spor ambargosu amacıyla, cezalar ısrarla ve acımasızca katlanıyor.

Lefke insanı daha da irrite ediliyor, provoke ediliyor, öfkelendiriliyor. Bölgeci saflaşmanın üzerine benzin dökülüyor, ülke topraklarının bir bölümü üzerinde yaşayan insanlar rencide ediliyor, bölgesel ayrırıma tabi tutuluyor, aşağılanıyor.

Lakin bu bile yetmiyor…

Rejimin Lefkoşa futbol dükalığı, Kıbrıs Türk Futbol Hakemleri ve Gözlemciler Derneği’ni de Lefke’ye yönelik düşmanca histerisine alet ederek, “Yıltan Muslu Genç Hakemleri Teşvik Ödülü”nü kime veriyor biliyor musunuz?

Lefke-Çetinkaya kupa finalini, gösterdiği basiretsiz ve berbat yönetimle çığırından çıkarıp, 90+5’nci dakikada üç yaşında çocuğun bile penaltı olmadığını rahatlıkla anlayacağı bir penaltı uydurarak, Lefke’nin kupasının gasbedilmesine kadar giden olayların kıvılcımını atan Hakem Gökhan Koşer’e…

Yani Lefkoşa futbol dükalığı;

Lefke’nin sahada kazandığı kupasını masa başında elinden almakla yetinmemiş… Eşi benzeri görülmemiş cezalarla boğmaya da çalışmış onu…

Bu da yetmemiş, LTSK Tahkime başvurdu diye cezaları daha da artırmış…

Bu dahi yetmemiş belli ki Allahsız rejimin kitapsızlarına…

Lefke TSK’yı sahada yakan hakeme de “Genç Hakemleri Teşvik Ödülü” vermeyi kararlaştırmışlar.

İnadına ve adeta “devlet eliyle terör” kapsamına girecek bir yaklaşımla… Hadi bana şimdi söyleyin, ne yapsın Lefkeliler ve LTSK?

Hükmen “kupa galibi” olan Çetinkaya’nın bile, finaldeki kötü yönetimiyle alabildiğine eleştirdiği Koşer Beye şimdi “ödül” veriliyor. Lefke ve Lefkelilerle alay edilerek, ülkenin bir bölgesine meydan okuyarak…

Lefkeliler süregelen bu meydan okumaları görmek ve cevabını vermek zorundadırlar.

Kendilerini “medya puşlavatlığının” dışında sayıp, vicdan sahibi olan yazar-çizerler de artık bu zulme karşı davranmalıdırlar.

Ama sen “genç hakem” Gökhan Koşer…

İki çift lafım da sana olacak…

O ödülü, hem de çok saygıdeğer merhum bir hakemimizin adının verildiği o ödülü alacaksın ama… O “ödülle” tarihe geçmeyeceksin… Koskoca bir camianın, Lefke’nin, Lefkeli gençlerin alın teri kupasının gasbedildiği finaldeki “yönetiminle” yazacak seni bu tarih…

Gerçekten tarihe geçmek mi istiyorsun?

O ödül gecesinde sen de vicdanını ödüllendir. Teneke bir plaket yerine, Allah katında ödülün olsun… Daha fazla bir şey söylemeye de gerek yok…