Ülkemiz, yıllar boyunca varlığını sürdüren ancak genellikle göz ardı edilen bir sorunla karşı karşıyadır: “YOLSUZLUK” “SAHTECİLİK” Son zamanlarda, bu sorunlar giderek daha fazla su yüzüne çıkmakta ve toplumun dikkatini çekmektedir. UYANIŞ mı desek? DÜZELECEK Mİ  ARTIK desek? BU KADARINA ÜZÜLELİM mi desek? Ben şahsen bilemedim. Şu sıralar nereden , ne çıkacak diye beklemedeyiz toplumca. 

Toplum , ekonomik ve sosyal kalkınma çabalarının gölgesinde, giderek büyüyen bir tehditle karşı karşıya kaldı bu sıralar. YOLSUZLUKLAR VE SAHTECİLİK…
Bu iki sorun, toplumun temel değerlerini sarstı, ekonomik dengeleri bozdu, güvenin erozyona uğramasına neden olan korkunç boyutlara ulaşmış durumda. Toplum olarak hayretler içinde kalmanın  yanı sıra, bilinç seviyemizin artığına, fakat hala hesap sorulma düzeyinde olmadığımızı da görebiliyoruz.

Maalesef hepimiz görüyoruz ki, ülkedemizde ki  yolsuzluk, kamu kaynaklarının kötüye kullanılması, rüşvet ve adaletsiz uygulamalarla belirginleşmiş duruma ulaştı. Yolsuzluklar, ekonomik kaynakların doğru ve adil bir şekilde kullanılmasını engellemesi bir yana , toplum olarak temel güvenimiz ise  yerle yeksan oldu.   Bu durum ve durumlar, olmsuz yönde ilerleyen ekonomimizin kalkınmasını en  yönde etkileyerek korkunç boyutlara ulaşmıştır. 

SAHTECİLİK kişisel düzeyde ciddi bir sorun haline geldi. Teknolojinin ilerlemesi ile daha da sofistike bir boyuta ulaşmış, bu da sorunun korkunç boyutlara ulaşmasına neden oluyor. Oysa ki yerinde ve doğru kullanılan teknoloji ile gelişmiş ülkelere şahitlik ediyoruz. Bizler ise daha dibe, daha karanlığa , daha çıkmaza doğru ilerliyoruz. Son zamanlarda yaşadıklarımız ülkemizin potansiyelini tüketen, kaynakları adaletsiz bir şekilde dağıtan ve toplum olarak bizleri “TRAVMA” ya sürükleyen  bir bela olmuştur. 


ARTIK YETER  SAYIN YÖNETİCİLER…

YOLSUZLUKLARIN , SAHTECİLİĞİN , YEMENİN, YEDİRMENİN son bulması için şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini esas alma zamanı geldi. Kamu kurumlarının ve özel sektörün faaliyetlerinin açık bir şekilde DENETLENMESİ tüm bunların önüne geçilmenin zamanı gelmiştir. Hesap verebilirlik, yöneticilerin ve kurumların eylemlerinin toplum önünde açıklanabilir olması artık ŞART olmuştur. Göreviniz olmasına rağmen, toplumca artık BİR ZAHMET diyoruz sizlere. 

Eğitim, genç nesillerin etik değerleri benimsemesine ve toplumsal sorumluluk bilincini geliştirmesine büyük rol oynuyorken, onu bu şeklinde kullanarak geleceğin refahını nasıl tehdit ettiği konusunda,  en ufak bir endişe ve rahatsızlığınız yok ne yazık ki. Yolsuzluğun sona ermesi için güçlü ve etkili hukuki reformlara ihtiyaçı var bu ülkenin. Bu tür mücadelede daha sıkı yasalar, adil yargılama süreçleri denetimler  ve etkili cezalar, bu sorunların önüne geçilmesinde kritik öneme sahiptir. Ayrıca, yargı sisteminin bağımsızlığını güçlendirmek ve yolsuzluğa karışanları etkili bir şekilde cezalandırmak, bu mücadelede önemli başka bir rol oynuyor. 


BIRAKIN ARTIK BU ÜLKEYİ RAHAT…

BIRAKIN  ÜLKEMİZ DAHA FAZLA  HASİYETİNİ YİTİRMESİN…

TOPLUMU  DAHA FAZLA YOK ETMEYİN…

GELECEĞİ DAHA FAZLA KARANLIĞA SÜRÜKLEMEYİN…

BU ÜLKEYİ YALAN VE YANLIŞ ELLERDEN 

ARTIK TEMİZLEYİN VE KURTARIN…