Saat 11.00 oldu..

Garip bir heyecan var..

Öz be öz Kıbrıs Türkü, evladımız Buse Savaşkan TRT SPOR’da canlı yayında olacak..

Göğsünde ay yıldızlı forması ile sırasını bekliyor.. O ilk kez devlerin yer aldığı bu organizasyonda piste çıkmayı beklerken, bizler de televizyon önünde heyecandan tırnaklarımızı yiyoruz..

Ve sıra O’na geldi.. Klavye sesi kesildi, dikkat kesildik… 5-10 saniyelik sessizlik sonrasında bir çığlık yükseldi hep bir ağızdan…

İlk denemede 1.83 metre.. E başladık hemen, “benim boyum 1.63, yok yok bizim Yusuf Bahadır 1.75, helal be fazlasını atladı” filan diye.. Helal olsun kızımıza…

Vay be..

Öyle basit bir olay değil.. Spor dendi mi dünyanın en büyük organizasyonu olan Olimpiyatlardayız.. Avrupa’nın göbeğinde Fransa’da Paris’te..

Rum’un mezalimi, batının gözlerini kapaması nedeniyle Bostancılı kızımız KKTC bayrağını sırtında taşıyamıyor belki ama olsun; ay yıldız ile göğsümüz kabarıyor…

Şanzelize’de, Eyfel Kulesi’nin gölgesinde güneş gibi parlıyor Buse…

1’de 1..

Yeniden işe dalıyoruz.. Klavye sesleri, telefon sesleri filan…

Ve yeniden sıra bizde.. Bizim gıccaccıkta..

Sırada 1.88..

Nefeslerimizi tuttuk… Ve yine çığlıklar alkışlar… 2’de 2.. Maşallah!

Yeniden döndük işimize… Ama çalışmak ne mümkün.. Bekle babam bekle.. Sanki geçmiyor zaman..

Boş verdik işi gücü..

Şimdi sıra 1.92’de… Geliyor bizim fırtına.. İlk hakkında başarılı olamadı.. Hep bir ağızdan “hadi beeee” hepimizde bir üzüntü.. Ama kızımız hırslı, ikinci denemesinde 1,92 de tamam… Alkışlar çığlıklar yine..

TRT spikeri Kıbrıslı Türk sporcu diyor… Nasıl bir gurur…

Sırada 1.95 var.. Hadi canım!.. Bu Türkiye rekoru demek.. Atlar mı? İnancımız tam.. İlkinde olmazsa da şansı var…

Geliyor yine.. Gözlerimiz fal taşı… Nefesimizi tuttuk ama ilk denemede olmadı…

İkinci şansında da son saniye baldırı çıtaya değince, yine olmadı.. Ama olsun.. O üst düzey sporcuların büyük bir çoğunluğu zaten 1,92’yi de geçemedi.. Final şansımız devam ediyor.. Son bir şansı daha var..

Spiker anlatıyor, “Buse 9’uncu sırada, finale 12 sporcu kalacak”

Yeniden sahnede Busemiz.. 1.95 bir türlü olmadı ama O artık finalde.. Olimpiyat finalinden bahsediyoruz be arkadaşlar..

Ambargolar altında hayal dahi kurmamızın yasak olduğu bu coğrafyadan olimpiyat finaline..

Helal olsun sana.. Akıttığın her damla ter helal!

Ailene, hocalarına, KKTC ve Türkiye Atletizm Federasyonu yetkililerine kocaman bir teşekkür..

Bu ülkede futbola harcanan kaynakların 10’da 1’i bireysel spor dallarına harcansa daha ne başarılar gelir düşünemiyorum bile..

Kısıtlı imkanlarla olimpiyat finaline..

Anmazsak olmaz ilk olimpiyat heyecanımızı, ilk göz yaşlarımızı Meliz Redif’in 4×100 Türkiye takımı için dökmüştük.. Buse’nin alkışlanan performansını yaşlı gözlerle takip ederken, Meliz’in başarısı da düştü aklıma.. O’nu da unutmadık elbet…

Şimdi sıra finalde… Bir de çıkar mı kürsüye?..  Haydi Buse, kalbimiz seninle!