Takvim yaprakları dönmeye devam ediyor. Günler geçiyor, aylar değişiyor, yıllar ilerliyor. Ama bazı tarihler var ki, onlar sadece takvimde bir gün olmaktan çıkıp bir milletin hafızasına kazınıyor. 6 Şubat 2023 de işte böyle bir gün. Bizi ülkece , toplumca, küçükten büyüğe , bireysel delip geçen kapkara bir gün. Milyonlarca insanın hayatı bir gecede altüst oldu. Onlar orada nefesiz kalırken, bizler de burada nefesiz kaldık. Fakat zaman ilerledikçe bazıları unutmaya başladı. Yeni gündemler, yeni tartışmalar, yeni dertler geldi. Ama biz unutmadık, unutmayacağız.

Unutmanın kolaylığı, hatırlamanın sorumluluğu.  Unutmak, bazen insanın kendini koruma mekanizmasıdır. Acı çok büyüktür, hatırlamak zor gelir. Ama unutmak aynı zamanda sorumluluktan kaçmaktır. Binaların neden yıkıldığını, yetkililerin nasıl geç kaldığını, yardımların neden aksadığını unutursak, aynı acıları yeniden yaşamak kaçınılmaz olur. Çok iç karartıcı konuşuyorum belki ama hep halı altı yaptığımız için değiş mi ki geri dönülmez şeyler yaşadık ve yaşıyoruz. 

Bazıları için 6 Şubat bir felaketten ibaret olabilir. Ama bizler için o gün, adaletin sorgulandığı, eksiklerin ortaya döküldüğü ve hataların affedilemez olduğu bir tarih. Kendi kaderine terk edilen insanlarımız,  soğukta donan çocukları, günlerce sesini duyuramayan insanlar , çocukluğunu dahi yaşayamayan “ŞAMPİYON MELEKLERİMİZ” sesini duyur aya çalışan binlerce insanı unutmak mümkün mü?

Deprem değil, ihmaller öldürdü.  Deprem doğanın bir gerçeğidir. Ama o gece yaşanan felaketin büyüklüğü, sadece doğanın değil, insan eliyle yapılan hataların da eseriydi. Yetersiz yapı denetimleri, çürük binalar, hızlı kâr uğruna görmezden gelinen riskler… Eğer bunlar olmasaydı, bugün binlerce insan , “PIRILTI PIRIL ONCA EVLADIMIZ”hala yaşıyor olacaktı.  O yüzden suçlu sadece fay hatları değil; asıl suçlu, depremi bildiği hâlde önlem almayan zihniyet. 

Şehirler Yeniden Kuruluyor Ama Ya Hafızalar? Depremin ardından yıkılan şehirlerin yerine yenileri yapılıyor. Yeni binalar, yeni yollar, yeni projeler… Peki ya insanlar? Onların kayıpları yerine konabiliyor mu? Enkaz altından çıkarılan hatıralar, fotoğraflar, çocukluk anıları geri gelebilir mi? 


SİZLER BİZLERE ŞAMPİYON MELEKLERİMİZİ GERİ VEREVBİLİYOR MUSUSUNUZ? 

Şehirler yeniden yükselirken hafızalar da yeniden inşa edilmeli. 6 Şubat sadece bir anma günü olmamalı. O gün, hesap sormanın, hatalardan ders çıkarmanın ve geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemenin sembolü olmalı. 6 ŞUBAT MELEKLERİMİZE KIYANLARIN MÜEBBETLERİ OLMALI. 

Son söz…

BİZ UNUTURSAK , YİNE  AYNISI  OLUR…

6 Şubat belki takvimde tekrar edecek, ama biz aynı acıları tekrar yaşamak istemiyoruz. Bunun için hatırlamak zorundayız. Depreme hazırlıklı olmayı, insan hayatını önceliklendirmeyi, adaleti ve sorumluluğu unutmadığımız sürece, kayıplarımızın hatırası da yaşamaya devam edecek. 


“ŞAMPİYON MELEKLERİMİZİN”
 HER BİRİNİN AHI, GELECEĞİ, HAYALLERİ, YARIM KALANLARI KATİL VE KATİLLERİN, SORUMSUZLARIN, PARA GÖZLERİN, GÖRMEZDEN GELENLERİN VE ADALETSİZLİĞİN YAKASINI BIRAKMASIN…


GELME 6 ŞUBAT 

SEN OLANALRI UNUTTUN AMA BİZ ASLA!!!