Karakuş yazdı...
Öyle yada böyle ÖLÜYOR veya ÖLDÜRÜLÜYORUZ. İnsanca yaşamak o kadar zorlaştı ki artık tehlikenin nereden, nasıl ve ne şekilde geleceği belli olmuyor. Hiç birimiz güvende hissetmiyoruz. Yaşamak için resmen savaş veriyoruz.
Günümüzde, birilerinin sorumsuz davranışları sık sık başkalarının hayatını tehlikeye atıyor ve hatta sonlandırıyor. Bunun başında trafik kazaları geliyor ve bu sorumsuzluğun bedeli ağır olabiliyor. Her ne kadar bu tür olaylar haberlerde kısa bir süre gündemde kalsa da, etkileri ve ardında bıraktığı acılar uzun süre devam ediyor. Son örneği olmasını dileyerek, cumartesi yaşanan olayın vahametine hep birlikte şahitlik ettik.
Yaşanan trajik olayda, masum bir genç kızın trafik kazasında hayatını kaybetmesi oldu. Ne yazık ki, genç kızın bu trajik ölümü, onun suçsuzluğu ve savunmasızlığına rağmen gerçekleşti. Bu olay, toplumun trafik güvenliği konusundaki eksikliklerini ve masum insanların yaşadığı adaletsiz kayıpları bir kez daha gözler önüne serdi. Bu genç arkadaşımız sıradan bir gününde, herkesin hakkı olduğu gibi kaldırım üzerinde seyir ediyorken hayatına kast edildi.
Bu trajik olay ve bunun gibilerini hep yaşadık bu ülkede. İster yaya , ister aracınızla seyahat ederek trafik kurallarına uygun bir şekilde hareket ederken bile, başkalarının sorumsuzluğu ve dikkatsizliği nedeniyle hayatınızı kaybediyorsunuz. Trafik kazaları sadece bireyleri etkilemiyor. Her bir kaza, ailelerin hayatlarını altüst ediyor, kayıplar toplumda derin yaralar açıyor. Trafik kazalarının açtığı maliyet sadece maddi değil, aynı zamanda insan kaybı ve yaralanmaların yol açtığı psikolojik ve duygusal travmaları da beraberinde getiriyor. Her kaza ve kayıp sonrası kendimize zor geliyoruz.
Sürat ve zevk arayışı, birçok sürücünün hayatını riske atmalarına neden olan en büyük sorunumuzdur. Özellikle genç sürücüler arasında hız yapma eğilimi, araçlarını kontrol etme yeteneklerini aşan riskli manevralar ve dikkatsizlik sıklıkla ölümcül kazalara sebep olmaktadır. Ayrıca, alkollü araç kullanımımız da bayağı bir var ne yazık ki. İşte bu şekilde SORUMSUZ ve DİKKATSİZ kişiler yüzünden hayatlarımız yollarda gidiyor.
Soruyoruz siz sayın yetkililere, masum bir genç, hayatının baharında, henüz yaşamın tüm zorluklarını tecrübe etmemiş, hayalleri ve hedefleriyle dolu bir yaşam sürüyorken,trafik magandasının dikkatsiz ve tehlikeli davranışına kurbanı giderken ne hissediyorsunuz? Kaç tane yaşanmışlığı var olan bu soruna neden kalıcı çözümler bulamıyorsunuz? Heba olan bunca hayatı görmezden gelmek hangi sisteme uyar?
En acı olanı da hala bunların önüne, bir türlü geçilemiyor oluşuna seyirci kalışınız. Kaç tane daha can , hayat bu yollarda bu şekilde sona erecek? Kaçımız sabah evden çıkıp, oradan da morga gidecek? Kaç kişi daha kurban vermemiz gerekiyor kalıcı yaptırımlar için? İnsan haklarımız daha ne kadar başkalarının umursuzluğu yüzünden elimizden alınacak? Daha ne kadar kıyım olması gerekiyor harekete geçmeniz için?
Kurbanların ailesi ve yakın çevresi, kaybettikleri sevdiklerinin adaletsiz bir şekilde ve hiçbir suçu olmadan trajik bir şekilde ölmesi nedeniyle büyük bir acılar çekiyor ve siz tüm bunlar karşısında SADECE ALLAH RAHMET ETSİN demekten öteye gidemiyorsunuz. Yok işte yaptığınız hiç bir şey yok. Her geçen gün kalabalıklaşıyoruz ve artık ne yollar , ne şehirler , ne evlere sığamıyoruz. Çok uygunsuz ve alt yapısız yollarımız da cabası.
Ülkede ardı arkası bitmeyen sorunlar hızla devam ediyor. Her şey alt üst olmuş durumda. Yolunda giden hiç bir şey yok. Toplumun içine sürüklendiği bu kara delik , her geçen gün büyüyor ve insanları artık yok etme noktasına erişiyor. Hiç bir güvenliğimiz olmadan, her an trafiğe kurban, cinayette kurban gitme tehlikesi ile yaşıyoruz. Bu ülke YAP, KAÇ ile doluyor. Hiç kimse yasa ve yargıları düşünmüyor. Herkes istediği gibi hareket etme özgürlüğünü kendisi sağlıyor.
ECELİMİZ İLE ÖLEMEYECEĞİMİZ BİR ÜLKEDE
YAŞAMAK İÇİN SAVAŞ VERİYORUZ.
KÖTÜLÜĞÜN, SALDIRININ, PİSLİĞİN, KASTIN
NEREDEN VE NE ZAMAN GELECEĞİ
BELLİ OLMAYAN BAŞI BOŞ BİR ÜLKEDE
HAPSEDİLMİŞ HİSSEDİYORUZ…