Sözde İşçi Bayramı’dır 1 Mayıs...

   Ezilen insanların yılda bir gün olsun sesini duyurması için de bir fırsattır ayrıca...

   Ama biz ne yapıyoruz?..  

   Kamu görevlilerine resmi tatil hakkı vererek, maaşlarını da gününde ödeyerek kutluyoruz işçilerin bayramını...

   İşçiler de bayram gününde çalışıyor...

   Ya da maaş almadan tatil yapıyor...

   Büyük bir çelişki değil midir bu?..

   Bayram gününde işçilerin tatil yapmaması veya tatil yaparken evine ekmek götüremeyecek durumda olması, büyük bir çelişki değil midir?..

   Bu nasıl bir adalettir?..

   Nasıl bir sosyal devlet anlayışıdır?..

   Nasıl bir insanlıktır?..

   Üzülerek de olsa artık bu çarpık uygulamaları sorgulamak zorundayız…

   Devlet; kamu görevlilerinin maaşlarını gününde ödemek zorunda mıdır?..

   Evet öyledir…

   Bunun tartışması bile olamaz…

   Ancak; kamu görevlisinin maaşını gününde ödemekle mükellef olan bir devlet,  özellikle böylesi günlerde belediye işçilerini ve devletin desteğiyle ayakta duran diğer kurumların çalışanlarını da maaşsız bırakamaz…

   Lefkoşa Türk Belediyesi’nde ve diğer belediyelerde çalışan iki bine yakın insanın ‘işçi bayramını’ parasız geçirmesi kabul edilebilir bir durum değildir…

   Maaşını alabilen kamu görevlileri ‘İşçi Bayramı’nda mangallı piknik yapabilirken,  belediye çalışanlarının ve maaşlarını gününde alamayan diğer kurumlardaki çalışanların evlerine ekmek götüremeyecek durumda bırakılmasını kesinlikle kabul edemeyiz…

   İşsiz kalan binlerce gencin durumu bir başka üzüntü kaynağıdır...

   Bunların tümünü devlet kadrolarında istihdam etmek mümkün değildir…

   Ne var ki; belediyeler dahi gününde maaş ödeyemiyorsa, özel sektörde istihdam olanakları yetersiz ise…

   Ve birçok işletmede hala çalışanların sosyal yatırımları yerine getirilmiyorsa…

   İnsanlar haklı olarak devlet kapısını zorlamaya devam edecektir…

   İşte bu noktada çarkı tersine çevirecek önlemleri alabilmek çok önemlidir…

   Birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, kamuda çalışanlarla, özelde çalışanların sosyal hak ve menfaatlerini eşitlemek…

   Emekli maaşlarını aynı düzeye getirebilmek şarttır…

   Kısacası; yıllardır üzerinde tartışılan, ancak sonuçlanmayan ‘tek güvenlik sistemi’ hayata geçirmediği sürece, bu tür sorunlar devam edecek…

   Vatandaşlar devlet kapısını zorlayacak, siyasiler de bundan çıkar sağlama geleneğini devam ettirecek…

   Artık karar verme zamanıdır…

   Ya bu şekilde çarpık bir düzene devam edecek ve sonunda hep birlikte batacağız…

   Ya da doğru yolu bulup, aydınlık yarınlara kavuşacağız…