Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, yoğunlaştırılmış müzakereler çerçevesinde al-ver sürecine başlamış.

Bu açıklama Sayın Cumhurbaşkanı Eroğlu’ndan geldi.

***

Sayın Eroğlu 2009’da Cumhurbaşkanlığı’na aday iken “Sarayın Kapılarını Halka Açacağım” diye de söz vermişti.

2009’da %50 küsur oy ile Cumhurbaşkanı seçilmişti.

***

Ben herkesin Cumhurbaşkanı olacağım demişti.

Siyasal partiler ile istişare edip “milli meseleyi” yürüteceğim demişti.

***

Halk Meclisi diye bir yapı oluşturuldu.

Yoğunlaştırılmış müzakereler adı da üzerinde yoğun olacak ki Cumhurbaşkanı Al-Ver’e başlamış ama Mecliste bulunan 
siyasal partilerin bile bundan haberi yokmuş.

O ünlü Halk meclisinin de haberi yokmuş.

Hatta Sayın Hristofyas’ta yaptığı açıklama ile benim de haberim yok demez mi?

Hristofyas Açıklamasında : "Bugünkü görüşmede al-ver sürecine geçilmedi"  demiş.

***

Al gülüm ver gülüm hani benim virgülüm?

Deyip de bilerek ve isteyerek virgül kullanmamak ve imla kurallarına uymamak gibi bizim al-ver sürecimiz de.

***

Bugün ki yazımızı da  bir Nasreddin Hoca fıkrası ile bitirelim.

Nasreddin Hoca tuhafiyedeki bir şalvarı çok beğenir ve fiyatını sorar.

- "10 akçe hocam".

Hoca şalvarı denemek ister, giyer.

Giydikten sonra sergide bulunan cübbe gözüne ilişir.

Fiyatını sorar.

- "o da 10 akçe hocam".

Hoca bunun üzerine cübbeyi giyip, şalvarı çıkarır.

Bu haldeyken "haydi hayırlı işler" temennisiyle dükkandan ayrılmak ister.

Satıcı "hocam cübbenin parasını vermedin" deyince, hoca dönüp "şalvarı bıraktım onun yerine cübbeyi aldım ya" nitelemesinde bulunur.

Satıcı "ama hocam şalvarın parasını vermedin ki" diye ağlamaklı bir söz sarf edince, hoca da esaslı bir cevap verir: "almadığım şeyin parasını niye vereyim".

Günün Sözü : Al-Ver Başlamış, kimsenin haberi yok!