Anladık; UBP iktidardadır diye parti içerisinde iktidarın nimetlerinden faydalanmayanlar sürekli olarak parti içinde muhalefet yaparlar. Peki ya; ana muhalefet partisi CTP’ye ne oldu? 2009 Milletvekilliği seçimlerinden beridir CTP’de bir türlü birlik ve beraberlik yok.

Ferdi Sabit Soyer başkanlığı bıraktı, sorunların aşılacağı düşünülürken, sorunların daha da büyüdüğünü görüyoruz. CTP’liler Özkan Yorgancıoğlu’nu çok pasif buluyorlar. Hata üstüne hata yapan UBP bundan zarar göreceğine, pasif kalan CTP zarar görüyor.! Bir zamanlar böyle durumlarda kendini sokakta hissettiren CTP, ne yazık ki artık sokakta yok. Seçimlerden bu yana sendikalardan başka sokakta görünen hiçbir parti olmadı. Bu davranış CTP’ye yakışmaz. İşte bundan dolayı CTP’liler huzursuz. Edindiğimiz bilgilere göre; CTP Girne Milletvekili Ömer Kalyoncu, CTP Mağusa Milletvekilleri Ferdi Sabit Soyer ile Sonay Adem geçtiğimiz gün bir toplantıda ellerine masaya vurarak Özkan Yorgancıoğlu’nun partide etkisiz olduğu ve bunun böyle devam edemeyeceğini söylediler. Zaten son günlerde Kalyoncu ile Yorgancıoğlu’nun çekişmeleri kamuoyunda konuşulmaktadır.

Sizin anlayacağınız; CTP’liler Yorgancıoğlu’nun partiye fayda sağlamayacağı kanatine vardılar. Kalyoncu, Soyer ve Adem de bu görüşte olduktan sonra sanırız Yorgancıoğlu’nun partideki genel başkanlığı çok sürmez. İngiltere’ye temaslar için giden Yorgancıoğlu’nun bugün dönmesi bekleniyor. Bakalım Yorgancıoğlu İngiltere’den döner dönmez partide neler ile karşılacak.?

 

İSKAN ENCÜMENLERİ TELAŞTA

İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı’na bağlı iskan encümenliğinde görev yapan iskan encümeni üyelerinin görev süreleri yarın doluyor. O yüzden; iskan encümeni üyelerini bir telaş sardı ki; sormayın gitsin. Yeniden üye iskan encümeni üyesi olabilmek için son bir kaç gündür iskan encümen üyeleri parti içinde uğraş veriyorlar. Akın Aktunç, Ertuğ Kader, Tarık Çerkez, Uğur Yalçın ve Metin Fahrioğlu’nun çalmadıkları kapı kalmadı. Hepsinin de iskan encümen üyeliğini kaybetme korkurları var, çünkü hepsi de eski İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı İlkay Kamil döneminde atanmışlardı. Şimdi ipler Nazım Çavuşoğlu’nun elinde. Bize gelen haberlere göre; üyelerin bazılarında değişiklikler bekleniyor. Acaba hangileri değişecek diye merak ediyoruz?  

 

MERKEZİ İHALE KOMİSYONU, BAŞBAKANLIĞA BAĞLANACAK

Başbakan İrsen Küçük, parti içerisinde olduğu gibi hükümette de tamamı ile ipleri eline almak istiyor. Aslında bu böyle olur. Diyeceksiniz bunca yıldır Merkezi İhale Komisyonluğu Maliye Bakanlığı’na bağlıydı da ne oldu da Başbakanlığa bağlanmak isteniyor.? Belli ki başbakan Merkezi İhale Komisyonu’nda bazı pis kokular aldı. Hiç durup dururken Merkezi İhale Komisyonu’nun Başbakanlığa bağlanmasını ister mi? Demek ki birşeyler var.? uzun lafın kısası; Başbakan İrsen Küçük Merkezi İhale Komisyonu’nu Başbakanlığa bağlamak için düğmeye bastı. Ne zaman bağlar bilemizyiz? Ama kafasına takmış bir kere.

 

ÇAĞER ELEKTRİK KURUMU'NU DARMA DUMAN ETTİ

Elektrik Kurumu'nda terfiler bir türlü verilemiyor bir hizipleşmedir gidiyor. Adeta Elektrik kurumunda Çağer fırtınası esiyor. Girne’den Lefkoşa’ya terfi alarak atanan Erdal Çağer, ne Mehmet Özçelik’in ne de Ali Horoz’un çabaları ile ikna edilip Girne’den Lefkoşa’ya gelemiyor. UBP Girne milletvekilleri İlkay Kamil ile Ergün Serdaroğlu Çağer’e gaz veriyorlar. Başbakan Girne’de Latife Demirer ile Cemil Safkara’yı terfi ettirip Girne’de bıraktığı için Girneli vekiller Çağer’i tutuyorlar.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun terfi bekleyen 37 kişiyi bu kavgadan dolayı durdurdu. Gelen bilgilere göre;bugün yapılacak olan Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) yönetim kurulu toplantısına Ekonomi ve Enerji Bakanı sunat Atun başkanlık yapacak. Sizin anlayacağınız; terfiler Elektrik Kurumu’nu karıştırdı. Oysa; Erdal Çağer’in Lefkoşa Satınalma Şube sorumluluğu barem 18 A yani; bir müsteşar maaşında. Onu bırakın Erdal Çağer Girne’den Lefkoşa’ya gelmez diye terfi bekleyen 37 kişinin terfileri durduruldu.

 

MESAJI OLAN ALSIN

Sn. Mehmet Ali ÖZGÜRGÜN; Birkaç hafta sonra yine işbaşı yapacağın kesin. Ligler başladı,3-4 hafta sonra dökülmeler başlayınca iş yine başa düşecek. Sen hazırlıklı ol, her an kapın çalınabilir.

Sn. Mustafa AKÇAABA; Müsteşar olmak başka şeye benzemez. Hala daha devlet dairelerinde kapalı alanlarda sigara içiliyor. Biz daha önce yazdık ama siz yeteri kadar denetim yapmadığınız gibi denetime gidilen dairelerde ciddi kontrollerin yapılmadığı sadece görünülüp kaçtığı söyleniyor. Ceza kestirmezseniz içmeyenler de bu işten nasibini alıyor. Daha fazla hassasiyet gösterilmesini vatandaş dahil herkes bekliyor haberiniz olsun.

Sn. Ali MALEK; Bu dünyadaki en zor meslek hakemlik. Kimseye yaranamadığın gibi ne çalarsan çal bir yerden itiraz geliyor. Sen en iyisi kulaklarını tıka gördüğünü çal. Gerisini boşver.

Sn.Mehmet ÖZÇELİK; Horoz ile birlikte Erdal’ı bir türlü ikna edemediniz. Keşke onu ikna etmeye giderken yanınızda Kubilay’ı da götürseydiniz. Kubilay da gitmiş olsaydı sanırım bugün Erdal Çağer Lefkoşa’da çalışmayı kabul edecekti.

Sn. Aslı EROĞLU; Doğum gününüz kutlu ve mutlu olsun. Uzun ömürler dileriz.

Sn.Cahit YETKİLİ; Geçen gün yazdık ama senin adını yazacağımıza Soner’i yazdık. Yine de mesajın sana gittiği herkes tarafından biliniyor. Duyduğuma göre; Almahara ekim sonunda açılıyor. Yazlık için sana izin vermemişlerdi, bakalım bu sefer kapalı mekanın için yine neler bulup söyleyecekler.? Yine de seni bu azminden dolayı kutlarım. Yılmadın, kafana taktın eğlenmek isteyenlere güzel bir mekan hazırlıyorsun. Hadi sana kolay gelsin...

Sn. Ahmet BAŞTAŞ; Bakıyorum hafta sonları açık hava disco’larından çıkmıyorsun. Yazın son günleri diyorsan o başka. Kışta hangi kapalı mekana gidecen merak eden oldu zira her hafta bir yerde görülün. Bu arada Gönyeli takımını amatör ruhtan sakın çıkarmayın. Gördüğüm kadarıyle gençlere ve tesisleşmeye önem veriyorsunuz bundan şaşmayın.

Sn.Oğuz ÖZYALÇIN; Büyük geçmiş olsun sevgili dostum.

Sn. Süleyman ALDAĞ; Dün saat 14.20’de belediyenin KF959 plakalı aracı ile belediye çalışanlarından Ahmet İle Hasan sizin hanımın dükkanına mal indiriyorlardı. Güzelyurt’ta madem bütün gözler üzerinizde neden dikkat etmiyorsunuz? Vallahi ben sizi yazmaktan usandım!

Sn. Uğur KAŞOT; Göndermiş olduğun açıklamada taytıl meraklısı olmadığını söylüyorsun. Ama tam aksine ne kadar taytılın var ise hepsini bir bir sıraladın. Ayrıca bilgisayar konusunda uzman olduğunu ve doktora yaptığını da hatta KKTC’nin ileri gelenlerine de ders verdiğini sıraladın. Bu bilgisayarı madem ki bu kadar güzel kullanabiliyordun. Keşke bana da yazıyı faks yerine mail olarak atsaydın da bende saatlerce dizgi ile uğraşmasaydım.

Sn. Ersin TATAR; Geçen gece Çiftçiler Birliği’nin yemeğinde görüldünüz. Tempoyu biraz düşürmek iyi olacak. Ben söyleyim siz anlayın misali.

Sn.Ruhsar VUDALI; Yeni bir iş yeri açma düşüncesinde olduğunuzu duydum. Bence güzel bir fikir çok sevilip sayıldığınızdan dolayı açacağınız iş yeri mutlaka bereketli olur. Şimdiden hayırlısı olsun.

Sn. Serkan ÖNET; Kendi kalene gol attın diye üzülme, futbolda herşey olur. Bundan sonraki haftalara bak. Zaten daha sezonun başı...

Sn. Mehmet BOLKAN; Sercan’ı geç oyuna aldın diye sana ciddi eleştiri var. Bir de Erman Toroğlu ile Ahmet Çakar eleştirseydi durumun zorudu bilesin. Herşeye rağmen nihai karar yine de senin.

Sn. Mehmet ASENA; Geçen gece rüyamıydı değilmiydi anlamadım gözümün önüne geldin. Ama sana bugün mesaj yok.

Sn. Talip ATALAY; Dün az kalsın Kaymaklı’da basılmaktan son anda kurtulmuşsunuz. Aman dikkat edin, bizim ülkede öyle çok yaya geçidi olmadığı gibi olan yerlerde de çok dikkat edilmez.

Sn. Tuncer ARİFOĞLU; Siyasette olmasa da sosyal alanda uzun zaman sonra görüldün. Bak anında gargalar haberi ulaştırdı. Gördüğün gibi kapıdan burnunu uzatınca sana mesaj çıktı.

Sn. Asım KARADERİ; Galiba geçen gece seni yine rüyamda gördüm. Bir türlü aklıma gelmiyor aklıma gelirse yarın anlatırım!

GARGA’YA MEKTUP VAR

AÇIKLAMA

Sn.Denizkan;

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki taytıla ihtiyacım yok. Bu işi ne taytıl ne de veznedarlık parası için yapıyorum. Bilindiği gibi güzel bir söz var. “Övünmek güzel değil, övülmek güzeldir.” Ancak mecbur kaldığım için yazınıza cevap olarak kendimden biraz söz edeyim. Çalışmayı seven, zorla mücadele etmekten son derece zevk alan birisiyim.

18 yıllık öğretmenim, meslek hayatımda asli görevimin yanı sıra çalıştığım okullarda bilgisayar kursları düzenleyerek aralarında meclis başkanlığı, bakanlık, milletvekilliği, müdürlük, öğretmenlik yapan kişilerin de bulunduğu yüzlerce bilgisayar opratörü yetiştirdim. Bilgisayar programcısıyım, işletme fakültesi bitirdim, işletme yönetimi masteri yaptım, yönetim doktorası yapmaktayım. Öğretmen akademisinde yönetim kurulu üyesiyim. Ambalajlı su üreticileri birliğinde yönetim kurulu üyesiyim. En önemlisi Yeşilyurt köyünde haksızlıklara başkaldıran ve Çaluda’lardan korkmayan birisiyim. Yıllardır Yeşilyurt köyünde yeraltı kaynakları ve dere suları rasyonel kullanılamamış ve birlikler bir damla suya muhtaç duruma getirilmiştir. Kuyulardaki suların azalması ve tuzlanmanın hızla artması ile yeni kaynak arayışı kaçınılmaz olmuştur. Bizler 234. Ve 235. Sulama birlikleri olarak kuyu kazma mücadelesi verirken, bazı kişilerin menfaatlerine ters düştüğünden bu kişiler bize devamlı engel olmuş ve engel olmaya devam etmektedir.

Birlik başkanlığı seçiminde bana rakibimden dokuz kat daha fazla oy veren üyelerimin haklarını sonuna kadar savunacağım. Bu kuyunun kazılması için önüne çıkacak her türlü sorun ve engeli ezip geçeceğimi herkesin bilmesini isterim. Abartılı veznedarlık parasına gelince; eğer birliğin jeofizik yaptırdığı yerde kuyu kazanılmasına engel olanlar engeli kaldırısa bana yasal olarak verilmesi ön görülen veznedarlık parasını kuyu kazımında kullanılmak üzere birliğe hibe edeceğimi Yeşilyurt halkına duyururum.

234.Sulama Birliği Başkanı

Uğur KAŞOT